Orman yangınları neyin işareti?
Terör bir taraftan, bunalıcı sıcaklar bir taraftan. Ormanlarımız yanıyor, ciğerimiz yanıyor... Canımız gidiyor.
Her işte bir hayır vardır; ama, felâkette de bir hayır var mıdır, bilemiyorum. Hak Teâlâ İnşirah sûresinin iki ayetinde "inne" edatıyla vurgulayarak her zorluğun bir kolaylığı olduğunu buyurur: "Fe-inne ma''a''l-usri yusrâ / İnne ma''a''l-usri yusrâ." ("Demek ki zorlukla beraber bir kolaylık vardır. / Evet, doğrusu her güçlüğün yanında bir kolaylık var." (İnşirah, 94/5, 6)
Yangın söndürmede bir sistem bile kuramıyoruz. Bizde sık orman yangını çıkıyor/çıkartılıyor. Baştan tedbir alınamaz mıydı?
"Siyasî İslâmcı" kesimin Türk Hava Kurumu''yla hesabı var. Geçmişe dayanır. Ve asıl kızgınlık "kurban derileri"dir. "Siyasî İslâmcılar"ın pek sevdiği ifadeyle söylersem "üst akıl" kurban derilerinin Kızılay veya THK''ya bağışlanmasını tavsiye etmesinin ötesinde buyurmuştur. Sebep de Mustafa Kemal Atatürk''ün THK''yı öne çıkarmasıdır.
Şimdi THK ele geçirildi! Yolsuzluklar asumanı kaplayınca kayyım tayin edildi.
THK''nın kuruluş tüzüğünün 4. maddesi c fıkrasında şunları yazar: "Türkiye''de havacılığın kuruluş ve gelişmesini sağlamak, genel havacılık (havadan yangın söndürme, hava ambulansı, tarifesiz seferler) alanında Türk milletine hizmet eder."
THK dernek statüsündedir. THK''ya Bakanlar Kurulu kararıyla imtiyaz tanınmış, yangın söndürmede rolü bizzat ifade edilmiştir. Bakanlar Kurulu bu kararı verdiğine göre, herhâlde, yangın araçlarının, uçakların kullanılışı, dernek başkanının iki dudağı arasına bırakılmıyor, bizzat hükûmet müdahale ediyordur. Ayrıntıları bilmiyorum ama burada "imtiyaz" ve "imkânlar"ın kullanılmasında hükûmetin rolü arasında bir çelişki var. Bu da ayrı bir tartışmadır.
Madem Mustafa Kemal kurdu diye gıcık kaptınız, kurban derisi çekişmesi de içinize oturdu, siz yeni gelişmeleri, yeni teknolojileri hatırlatarak "THK''yı kaldırıyoruz." diyebilirdiniz. Bir bahane de bulur, "Mustafa Kemal''in mirası temeldir." diye bir yuvarlak laf da ederdiniz.
Koparılacak "Atatürk''ün mirası", "Atatürk''ün hatırası" yaygarası, bütün gücü elinde tutan yönetimi ürkütmüş olmalıdır. Onun için Mustafa Kemal''e ilişirken kırk defa düşünüyorlar. Yoksa çoktan "Türkiye Cumhuriyeti"nin adı değişmiş, muhtemelen -ifade edildiği için söylüyorum- "Yeni Osmanlı Devleti" olmuştu.
*
Gittiği yerde ekmek için cebinde ceviz taşıyan Köy Enstitülü bir yazardan bahsetmiş ama ismini hatırlayamamıştım. Bilenler hemen yazdılar:
"Sayın Arslan Tekin yazınızda bahsettiğiniz yazar sanırım Fikret Madaralı''dır. Madaralı Edebiyat Ödülü''nün kurucusudur. / Yıllar önce Emin Çölaşan bir söyleşi yapıp yayınlamıştı ve yazar bu yazısında ceviz ağacı ve meyvesinden bahsetmişti. / Ben de bu yazıdan çok etkilendim ve ben de bu yazar kadar olmasa da ceviz üretip dağıtıyorum ve ceviz dikiyorum. / Bu söyleşi Çölaşan''ın en güzel söyleşilerinden biridir. / Selamlar, / Ömer Börekçi / Uşak"
Diğer not:
"Merhaba Üstad, / 08 Ağustos 2021 tarihli makalenizde merak ettiğiniz çevreci aydınımız, sağlığında adına roman ödülü de vakfetmiş olan emekli öğretmen Fikret MADARALI''dır. / Ceviz ekme konusundaki çalışmalarını bizzat kendisinden dinlemiş ve konuşmasını cebinden çıkardığı bir cevizle yapmıştı. Bilginize. / İlker Poyraz."
(Köy Enstitüleri ve ağaç yetiştirme bağlantılı Seçmen Ayten''den gelen mektup uzun. Sonra vereceğim.)