Ne demek gayr-i sahih!

Diyarbakır'a güvenlik güçlerimize moral vermek için giden iki MHP milletvekilinden "Neden gittiniz?" diye savunma isteyen mevcut MHP yönetimi, acaba, Ülkücüleri "nesebi gayr-i sahih" ilân eden MHP Genel Başkan Yardımcısına "Ne demek istedin?" diye soracak mı?

Mevcut MHP Yönetimi, kendini savunuyorsa, ne yapsa yeridir, der; daha iyi bir yönetim için karşısına çıkılırsa her kıpırtıyı mercek altına alır. (MHP Yönetimi dediysem, iki kişilik yönetimdir. Mevcut Genel Başkan ve bir de Komitacı Başı'ndan ibarettir. 10 yıl partiye 100 metre bile yaklaşmasına izin verilmezken, sonra, darda kalınınca gel komitacılığını göster bizi kurtar diye çağrılan kişiyi biliyorsunuz.)

İftiranın karşılığı Kur'ân-ı Kerîm'de nedir biliyor musunuz?

"Eğer size dünya ve ahirette Allah'ın lütfu ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız bu iftiradan dolayı size mutlaka büyük bir azap dokunurdu! Hani o iftirayı dilden dile dolaştırıyor; hakkında hiçbir bilginiz olmayan şeyleri ağzınıza alıp söylüyor ve bunu önemsiz bir iş sanıyordunuz. Hâlbuki bu, Allah katında büyük bir günahtır." (Nur Suresi, 24/14-15)

Daha birçok âyet var. Hadis-i şerifleri sıralamadım.

MHP Genel Başkan Yardımcısı iftirasında muhalifleri kastetse de, Ülkücülere iftira etmiştir. Muhalifler, ondan daha Ülkücüdürler.

Mevcut Genel Başkan'ın çok itibar ettiği, ona merbutiyetini muhaliflere "nesebi gayr-i sahih" diyerek gösterdiği zat ne yazmış okuyalım:

"Türkiye'nin birliğinin, dirliğinin ve istikbalinin son kalesi MHP'dir. Bu kaleye içeriden dışarıdan yapılan taarruzların farkındayız. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Bey'i hedef tahtasına koyanlar, aslında Türk milliyetçiliğini ve Türklüğü bölmek, kontrol altına almak istemektedir. Sonuna kadar bu art niyetlilerle mücadele edeceğiz. Partimiz, nesebi gayri sahih sözde siyasî karakterlerin küçük akıllarına oyuncak olmayacak kadar büyüktür."

Biri profesör, ikisi doktoralı, biri bakanlık yapmış, büyük tecrübe sahibi ve hepsi Ülkücülüklerinden bir milim sapmamış kişiler mi küçük akıllı?..

Olağanüstü kurultay için imza veren 548 siyasî mi küçük akıllı?..

İmza vermeyip de "Sizinle beraberiz." diyen üst kurul delegesinin neredeyse tamamı mı küçük akıllı?...

Yurdun her tarafından partisine sahip çıkan, partiyi "dikta"dan kurtarmak, yenilginin hesabını sormak için hareket geçen milyonlar mı küçük akıllı?.. Ve "nesebi gayr-i sahih" mi?

O zatla, birbirimizi 12 Eylül öncesinden iyi biliriz. Hep bir aradaydık.

Ona sormuştum: "Mehmet Ağar'ı en iyi tanıyanlardan olduğun için, onun MHP için söyledikleri akıl almaz sözlere karşı bir şey söyleyecek misin?"

Neden söylemedi?

Sonra buluştuk... Kendisine göre mazeretler sıraladı. İkimizin arasındaki konuşma olduğu için yazmıyorum.

Mehmet Ağar'a karşı ağzını açmıyor ama şimdi Ülkücü Hareket'te dinamizm isteyenleri "nesebi gayr-i sahih" ilân ediyor.

Ülkücüleri değil, şunu veya bunu kastettim dese de yazısı ortada. "Hata ettim, özür dilerim." desin bu köşede yayınlayacağım! (Bu yazı bittikten sonra bana telefon etti. Yazısını bekliyorum.)