Namaz molası laikliğe aykırı mı?
Diyanet İşleri Başkanlığı bir tavsiyede bulundu: Şehirler arası yolculukta otobüsler namaz vakitlerinde mola versin.
Önce haberi okuyalım. Fikrimi sonra söyleyeceğim.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş''ın imzasıyla Ulaştırma, Kültür Turizm, Ticaret ve İçişleri Bakanlıklarına gönderilmek üzere bir yazı hazırlandığı haberleri çıktı. Bu haber ilkin iktidar gazetesinde yer aldığına göre, doğrudur. Ali Erbaş''ın "tavsiye" dediği yazı bakanlıklara bizzat gönderilmiş:
"Anayasamızın 24''üncü maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi''nin 9''uncu maddesi, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi''nin 18''inci maddesine göre herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne; dinini veya inancını, tek başına veya topluca ve kamuya açık veya özel olarak öğretme, uygulama, ibadet etme hürriyetine sahip olduğu malumlarıdır. Bu itibarla; vatandaşlarımız tarafından gelen söz konusu talepler doğrultusunda şehirlerarası otobüs seyahatlerinde molaların, namaz vakitlerinin dikkate alınarak belirlenmesi ve namazların vaktinde edasını sağlamak üzere makul bir süre ayrılması ile ilgili Bakanlığınızca yapılabilecek düzenlemelerin değerlendirilmesi hususunda bilgilerini ve gereğini saygılarımla arz ederim." (Fatma Damla Kayayerli, Sabah, 28 Haziran 2021)
Muhabir, ayrıca "Türkiye Düşünce Platformu" diye anılan bir gruptan destek açıklaması da almış. Bu grup, DİB''e övgüde sınır tanımıyor. Bu kuruluşu bilmiyordum. Baktım, İstişare Kurulu''nda "tanıdık" isimler var.
"Namaz Gönüllüleri Platformu" da Ali Erbaş''ın "tavsiye"sini çok yerinde bulmuş. Platform Sözcüsü Abdullah Yıldız, "Bu konu hep gündemdeydi ama hiç çözülememişti. Diyanet''e yaklaşık 2 ay önce halkın talebini ilgili kurumlara ulaştırmak maksadıyla bir tavsiye yazıldı. Diyanet doğrusunu yaptı, bakanlıklar ilgi gösterirse seviniriz." diyor.
A. Yıldız''ın çabasını biliyorum. "Çözülememişti" sözü, "zorlayın" manasına gelir ki, kendisi de takdir edecektir, "tebliğ" dışıdır.
Ali Erbaş''ın bakanlıklara yazı göndermesi yine zorlamaya girer. Madem "tavsiye" ediyor, Diyanet bir fetvasını bu konuya ayırır, tavsiyesini minberde yapar. Ara ara tekrarlar.
Meseleyi laikliğe, eşitliğe bütün dinlerin haklarına getirenlerin, seferî namazdan haberleri var mı? Hemen her mola yerinde mescit var. (Türkçe notu: "Mescid" değil; "mescit" yazılmalı. Kelime Türkçeleşmiş, Arapların kullandığı manadan ayrı bir mana kazanmıştır. Yine isim tamlamasında "camii" değil, "camisi" denmeli ve yazılmalıdır.) Mescitte iki rekât farzını kılarsın. Selâmını verir vermez kalkarsın. Hatta ikindi ve öğleyi, akşam ile yatsıyı birleştirirsin. (Akşamın farzını üç rekât, yatsının farzını iki rekât kılarsın.) Sabah namazında da gecikme olsa fark etmiyor. Şartlar uymayınca güneşin doğuşundan 40 dakika sonra sünnetiyle beraber farzını kılarsın. (25-30 dakika sonra diyenler de var.)
"Kolaylaştırın zorlaştırmayın; müjdeleyin, nefret ettirmeyin!" (Hadis-i şerif).
Her şey gönül rızasıyla olmalıdır. Bakanlıkların otobüs firmalarını zorlaması tatsızlıklara yol açacaktır.
İhtiyaç molasına kimsenin itirazı yoktur. Bu arada ibadetini de ediyorsun. Şartlar uymazsa abdestliysen otobüste koltuğunda işaretle de kılıyorsun.
Diyanet başka yönlere çekilecek tartışmalara sık sık giriyor. Tabiî olan bir şey için gereksiz talepte (direktifte) bulunmuştur. Şimdi birileri inadına karşı çıkacak, tartışmalar başlayacaktır.
DİB kendine ayar vermeli.