Konsey mi kuruluyor?

6''lı Masa''yı dağıtamadılar, bu sefer başladılar karalamaya. Davutoğlu''nun sözleri üzerinden yapılan tartışmaların özeti bu. Neymiş "birlikte yöneteceğiz, herkesin imza yetkisi olacak" demiş.

Evet, dedi.

Bunun üzerine herkes başladı üfürmeye.

Konsey mi yönetecek?

Vesayet oluşturuluyor?

Bu masada her kafadan bir ses çıkıyor.

Bunlar birbirine benzemezler takımı vs.

Sanki grupla yönetim hiç görmedik, görmüyoruz. İlk defa duymuşlar gibi.

Bir kısmı da dünya dışından farklı galaksiden yeni gelmiş de ne olduğunu bilmiyormuş gibi anlatıyor.

Arkadaş, bu ülkede en küçük cami yaptırma derneğinin bile yönetim kurulu var. Nasıl karar alıyor? Gayet basit, toplanıp hep birlikte, yönetim kuruluyla.

Nasıl imzalıyor?

Toplanan yönetim kurulu karar defterine hep birlikte imza atarak imzalıyor.

Sendikalara bak.

Üniversitelere, bak.

Her fakültenin yönetim kurulu var. Birçok kararı dekan tek başına alamıyor.

Koca dev şirketlerin holdinglerin yönetimine bak.

Yönetim kurulları yok mu?

Bütün kararları tek başına başkan/patron mu alıyor? Başkan padişah gibi, gerisi el pençe divan halinde mi çalışıyor?

Arkadaş bu ülkede apartman yönetiminde bile yönetim kuruluyla (grupla) birlikte karar alınıyor.

E, haliyle Kılıçdaroğlu''nun söylediği gibi "6''lı Masa''da bulunanların her biri eğer cumhurbaşkanı yardımcısı olacaksa, boş boş oturacak değil herhalde." Stratejik, çok önemli meselelerde bir yönetim kurulu gibi taşın altına elini birlikte koyacak, birlikte karar alacaklar.

Ne var bunda?

Neresi yanlış?

Neresi saçma?

Ne yani, halk onları seçsin, ama onlar seçildikten sonra geçip bir köşede oturup, Cumhurbaşkanının yapacaklarını mı izlesin? Seçmen bunu istiyorsa Cumhur İttifakı''na oy verir. Öyle değil de "Tek adam yönetimi" yerine demokrasi istediği için 6''lı Masa''ya oy verecekse, o takdirde seçtiklerini de iş başında görmek isteyecektir. Böylece 6''lı Masa''da bulunan hangi partiye oy verirse versin, kendi oyunu iktidarda temsil edilmiş görmenin psikolojik keyfini sürecektir. Dolayısı ile 6''lı Masa''yı bir yönetim kurulu gibi düşünmek, içinden çıkacak cumhurbaşkanını da bu yönetimin başkanı, aynı zamanda lideri olarak görmek, çoğulcu demokratik sistemin vücut bulmuş halini belirginleştirmektir. Burada önemli olan, ortaya çıkacak halin sürdürülebilir olup olmayacağıdır.

Durum gerçekleşir ve somutlaşırsa, Türkiye; solcusu, sağcısı, muhafazakârıyla ortaklaşmayı başaran bir yönetim olgusu ortaya çıkarmış olacak. Devletin tepesinde; bir ülke, bir toplum, tüm kesimleriyle buluşmuş olacak. Bir bakıma millî mutabakat hükümeti kendiliğinden 6''lı Masa ile doğmuş ve ülkeyi yönetiyor olacak.

Köstek olmak yerine destek olmak daha akıllıca değil mi?

6''lı Masa, "İlkeler belirledik" diyor. "Bu ilkelere göre hareket edeceğiz" diye amacını açıklıyor. Demek ki rastgele, akıllarına estikçe bir araya gelip karar almayacak. Çalışma koşulları ortaya koşmuşlar. Bu koşullara uygun siyasal eylemlerde bulunacaklar.

Daha şimdiden "Olmaz, olamaz" diyenler, "Konsey kuracaklar" diye antitez üretenler, saptıranlar, nasıl yapılacağını sorgulamak yerine, söyler söylemez yerin dibine sokmağa çalışanlar, aynı zamanda toplumsal bütünleşmenin, millî birlik ve beraberliğin karşısında konumlananlardır.

Türkiye''de siyaset, yepyeni bir tez ile seçmene doğru ilerlemektedir. Antitezler ülkeyi ekonomik çöküşe götürdü. Diyalektik akılla yeni bir sentezde buluşmak zorundayız.

Yazarın Diğer Yazıları