'Katil gibi beni götürdüler'
TOKİ bir milyonuncu evi teslim edecekmiş. Büyük reklama girdi. "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan''ın liderliğinde…" gibi bir reklam. Sanırsınız ki, başmühendis R. T. Erdoğan. Zat-ı Muhterem zaten, "tek yetkili" o. Her şeye hâkim. Yağ çeksen de çekmesen de neticede "başarı" da "başarısızlık" da onun hanesine yazılıyor.
Bakanlar, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan''ın liderliğinde...", "Cumhurbaşkanımızın yol göstermesiyle…" daha nice övgülerle illa R. T. Erdoğan''ı öne alacaklar. Birbirlerini kolluyorlar, övgüde sonsuzluk kapısını zorluyorlar.
Bir ilçenin belediye başkanı her gün odasına girdiğinde R. T. Erdoğan''ın resmin önünde huşu içinde saygı duruşuna geçiyor. Gözlerindeki süzüntüyü gördünüz mü? Olacak şey değil.
Ordu''da, R.T. Erdoğan''a destek vermiş bir partinin yöneticilerinden bir hanım, mahallî kanalda dobra dobra konuştu. R. T. Erdoğan''ı insanüstü görenlerin nasıl bir aksülamele yol açtıklarını acaba bu hanımın şu sözleri fark ettirir mi?
"Şu anki durumda herkes tek partili olmak zorunda. Onun dışında da konuşamazsın, yargılayamazsın. Rızkı veren Allah''tır. Hiçbir siyasî partinin başkanı rızık vermez. Hiçbir siyasî partinin başkanı da ecelim gelmeden beni öldüremez. Ak Parti genel başkanından korktukları kadar Allah''tan korkmuyorlar bu insanlar. Bunu hepimiz görüyoruz. Din, kitap, Allah''ın emirleri yok sayıldı. AK Parti genel başkanının dedikleri yapılmaya başlandı. AK Parti Genel Başkanı bugün Recep Tayyip Erdoğan''dır, yarın Ahmet, Mehmet''tir. Hiç önemli değil. Ama bir siyasi parti genel başkanıdır. Bu kadar korku niye kardeşim?"
Bu konuşmadan bir iki gün sonra o hanım, arkadan kelepçelenerek karakola götürüldü.
Mahallî yöneticilere ya yukarıdan emir geldi ya da kendileri "Yukarı"nın mimlemesinden çekinerek böyle bir muameleye giriştiler. Bunun başka izahı yoktur.
Sonra ifadesini bile almadan bırakıyorlar. O hanımın "Katil gibi beni götürdüler." sözü rejimin nereye getirildiğini gösteriyor.
Konuyu değiştiriyorum. "Kült lider"den bahsedeceğim.
"Kült lider olgusu (diğer tanımıyla lider kültü) genel olarak totaliter yönetimlere sahip ülkelerde sıklıkla görülmektedir. Kült liderler, ülkelerinde tam yetkili, mutlak otorite olarak kabul görürler. Ülkelerinin dört bir köşesine kült liderlerin, heykelleri dikilmekte, resimleri asılmakta, sözleri efsaneleştirilmektedir. Kült liderler tanrısal bir otorite tarafından görevlendirilmiş, seçkin, insanüstü özelliklere sahip kişiler olarak addedilmektedir." (Caner Çakı, "Abant Kültürel Araştırmalar Dergisi, S. 3, S.6, 2018, s. 25)
Bu arada yeni rejimde, İletişim Başkanlığı''nın bütün bakanlıkların üstünde faaliyet göstermesi de dikkat çekici. Çok kişi Saray''daki bu bölümü "Propaganda Başkanlığı" olarak adlandırıyor.
Yeni rejim hepimizi düşündürmeli... Neye gidiyoruz?