Kara çarşaf sistemle bütünleşecek mi?

Siyasal dengelerde yeni bir değişme mi var yoksa küçük bir grubun CHP’ye sığınması mı söz konusu? İki seçenekten hangisini sayarsanız sayınız, toplumsal tabanda meydana gelen son kayma, sadece parti içi dengeleri sarsmadı, aynı zamanda Türkiye siyasetinin içinde bulunduğu durumu da sarstı.
Öyleyse?
Neler oluyor?
Başörtülü değil, türbanlı, yani modernize olmuş kapalı hanımlar da değil, daha kapalı çarşaflı hanımlar neden CHP’ye geçiyor? Bu katılım ve değişim ne derece samimi? Eğer samimi ise Türk siyasetinde dip dalgalarda yön değişimi mi var? Muhafazakâr seçmen tabanı derin bir travma mı geçiriyor?
Soruları artırabiliriz. Uzatmaya gerek olmadan kestirmeden şu tespiti yapmak mümkündür.
1- Türk siyasetinde seçmen davranışlarında yerel bir hareket gözlendiği doğrudur. Ancak bu yerel hareketlerin derin makas değişimini gösterdiğini şimdilik söyleyemeyiz. Siyaset alanında derin izler bırakacak kaymalar olduğu sonucuna varmak için her şeyden evvel, bu tür geçişlerin birkaç ilçe merkezi ve parti şubelerinde değil, Türkiye gelelinde artarak sürmesi lazımdır. Bu sebeple bazılarının küçük grup hareketlerini devrim sayacak kadar acele karar vermesi için henüz erkendir. Eğer toplu geçişler sürseydi gerçekten çok şaşırtıcı bir değişim meydana gelmiş olurdu ve biz buna rahatlıkla devrim diyebilirdik. Çünkü çarşaflıların, zıddına evrilmesi söz konusu olacaktı ki, bu durum gelecek Türkiye siyasetinin nasıl şekilleneceğini de belirlemiş olacaktı.
2- Ancak görülen odur ki, küçük siyasal hareketler bile gündemi sarsmaya yetmiştir. CHP kanadı Türkiye’de önemli bir sorun olan türbanlı-kara çarşaflı hanımlar meselesiyle gerçek bir yüzleşme içine girdi. Türk siyaseti açısından bu durum önemli bir karar sürecidir. Tabir yerindeyse sol Kemalist politikanın reddettiği gerçeği evin içine taşıması meselesidir. Evin içine taşınan sosyal gerçek ya kabul edilecektir ya da ret.
Kabul edilip edilmeyeceği, merkez solun kendi içinde tartışmasına ve bunun sonunda bir karara varmasına bağlıdır.
Şimdilik telaş, şaşkınlık ve biraz da tedirginlik var. Kimi yazarlar yeni durumu sahiplenirken, kimileri CHP’nin parti felsefesiyle çeliştiğini söylüyor.
Bu durum bir müddet daha devam edecektir.
CHP’ye kara çarşaflı hanımların üye olmasını kim düşündü ve Baykal’a kabul ettirdiğiyse, biliniz ki siyasete çok önemli bir katkı sağlamıştır.
Dikkatinizi çekerim: Merkez sol, derin ayrılıklar, ideolojik çatlaklar oluşturan Türkiye gerçeğini asıl şimdi olması gerektiği anlamda tartışıyor. Belki bu sayede milliyetçi-muhafazakâr siyasetin neden irtica ile suçlanmak pahasına türban meselesine politik çözümler düşündüğünü anlayabilir. Dahası, öteden beri sürüp gelen derin ayrışmalara dayalı siyasetin yerini normalleşme alabilir.
Keşke, birkaç il merkezinde daha aynı şeyler olsa.
Keşke, küçük çaplı dip dalgalar biraz daha kendini belli etse.
Hiç şüpheniz olmasın, böyle olması halinde Türk milleti, dünya siyasal tarihinde hiçbir toplumda gerçekleşmeyen çok önemli bir değişimi başlatmış olacaktır. Bu değişimin en kestirmeden adı şudur: Merkez solda yumuşama, muhafazakâr alanda laik demokratik sistemle bütünleşme.
Nasıl?
Bundan daha önemli değişim, daha büyük inkılâp nedir?
Bakalım gelişmelerin seyri nasıl cereyan edecek?
Bakalım sol Kemalizm sinesinde muhafazakârlığı içleştirebilecek mi? Eğer bir hazımsızlık sorunu yaşanır ve radikaller Baykal’ın açılımlarını reddeder ve içleşme yerine dışlaştırma daha ağır basarsa, Türkiye’nin gelecek on yılı yine rejim tartışmalarına dayalı siyasal çatışmalarla geçecek demektir.
Bu gelişmelerden sonra kara çarşaf rejim ile bütünleşmek mi istiyor; yoksa ayrışmak mı sorusunun yerini, kara çarşaf sistem partisiyle bütünleşme gayretine girdiğine göre sistem partisi bunu kabul edecek mi etmeyecek mi sorusudur. Bunu ilerleyen zaman içinde göreceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları