Eski İstanbul’u yaşamak isteyen herkes okusun

30-sene-evvel-istanbul-12.png

Eski İstanbul’u görmek konusunda Ara Güler’in fotoğrafları ne kadar önemli ise, o devrin günlük hayatını okumak için de bazı edebiyatçılarımızın kaleme aldığı eserler o derece önemlidir. Bu konuda benim ilk aklıma gelen isimler Hüseyin Rahmi Gürpınar, Osman Cemal Kaygılı ve Sermet Muhtar Alus. Bu değerli edebiyatçılarımızın muhteşem eserleri, bunca yıl sonra okurlarını zaman tünelinde eski İstanbul’da yolculuğa çıkartmayı başarıyor. Yeni neslin eski İstanbul’a ilgisi sürdükçe bu yazarlarımızın eserleri de yeni baskılarını yapmaya devam ediyor. Daha önce, “İyi ki böyle biri yaşamış ve eski İstanbul’u yazmış” diyerek sizlere bahsettiğim Sermet Muhtar Alus’un eserleri Ötüken Neşriyat tarafından yeniden gündeme taşınıyor. Ötüken Neşriyat; “Taksim’den Galatasaray’a”, “Kıvırcık Paşa” ve “Boğaziçi Uykuda” ile başlattığı Sermet Muhtar Alus kitapları dizisini Akşam gazetesindeki tefrikalarıyla sürdürüyor.

Sermet Muhtar Alus’un “30 Sene Evvel İstanbul” üst başlığıyla Akşam gazetesinde yayınlanan yazıları, Yakup Öztürk tarafından yayına hazırlanıp okurla buluşturuldu. Alus’un bu yazıları aynı zamanda onun düzenli bir biçimde İstanbul yazıları yazmasının da başlangıcı oldu. 1952’de vefatına kadar Akşam’da çeşitli tasniflerle İstanbul’u anlattı. “75 Sene Evvel İstanbul”, “Eski Günlerde”, “Eski Defterdekiler”, “İstanbul Kazan, Ben Kepçe”, “Gördüklerim ve Duyduklarım” gibi Akşam’da farklı yıllarda tefrika hâlinde uzun yazılar kaleme aldı. Diziyi yayına hazırlayıp günümüze ulaşmasını sağlayan Yakup Öztürk bu çalışması hakkında şu bilgiyi veriyor:

“Bu kitapla Akşam gazetesindeki yazıların birinci cildi okur karşısına çıkıyor. Her bir kitap, yazarın kendi tercihi olan bu tefrikaların isimleri ile yayımlanacak. Bunlar dışında kalan muhtelif yazılar ve resimli tefrika macera türünden küçük romanları ise ayrıca kitaplaştırılacak. 30 Sene Evvel İstanbul, Alus’un Türkçesindeki zengin dünyayı daha anlaşılır kılmak için birtakım notlamayı gerektiriyordu. Yazarın kendisi tarafından atılmamış dipnotlar haricindeki bütün açıklamalar bana aittir. Burada Alus’u, kendi yazılarından istifade ederek notladığımı özellikle belirtmeliyim. Okur bu vesileyle bir kavram ya da özel isim hakkında daha fazla malumat edinmek istediğinde Alus’un başka yazılarına yönelebilecek. Kitapta kullanılan görseller aynı zamanda gazetede yer alan resimlerdir ve S imzasından da anlaşılacağı üzere Alus'un kendi çizimleridir.”

Ötüken Neşriyat

Tel:(0212) 251 03 50

***

Kuşatma Günlerinde Edirne

talihsiz.jpg

İzel Rozental’ın kaleme aldığı, “ Talihsiz Angel Hala ve Edirne Kuşatması Günleri” alışılmışın dışında bir grafik romanı. Çizer, yazar ve bu kitap özelinde “çevirmen” İzel Rozental hem kendi uzak akrabasıyla tanışma serüvenini hem de “Talihsiz Angel”in yani Angèle Guéron’un ve dönemin hikâyesini resmediyor.

Angèle Guéron 1909’dan 1915’e kadar, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki en büyük Yahudi kız okullarından Edirne’deki Alyans Okulları’nın yöneticisiydi. Hem bir kurum yetkilisi olarak hem de kendi halinde ir vatandaş olarak Edirne Kuşatması’nın tanıkları arasındaydı. 1912’nin sonlarında ve 1913’ün başlarında, kuşatma altındaki Edirne’nin Balkan Savaşları sırasında kaderini belgelediği bir günlük tuttu Guéron. Kuşatma sırasında yerel hayata dair nadir bir bakış açışı sağlamanın yanı sıra bir Sefarad Kadınının, cemaatteki ataerkilliğin gösterdiği dirence karşı Osmanlı vatanseverliğini belgelemişti. Karikatürist-yazar İzel Rozental bir gün tesadüfen bu ünlü öğretmenle aslında akraba olduğunu öğrenir. Vaktiyle annesinden dinlediği hikâyelerde “Talihsiz Angel” adıyla anılan “büyük hala” aslında Angèle Guéron’dan başkası değildir. Hikâye tam olarak böyle başlar. “Talihsiz Angel”in peşine düşen Rozental bir yandan büyük halayı daha yakından tanımaya çalışırken bir yandan da Balkan Savaşları sırasında gerçekleşen Edirne Kuşatması’nda yaşananları öğrenecektir.

Kırmızı Kedi Yayınevi

Tel:(0212) 244 89 8

Yazarın Diğer Yazıları