Kanuni’nin mirasçılarından değilsiniz
Pek çok kimsenin Türkiye’nin cumhurbaşkanı, hatta devlet başkanı olmasını umduğu hâlihazırdaki Başbakan R.Tayyip Erdoğan, ülkesinin elçiliği basılmış, içindekiler kaç gündür esir değilmiş gibi Viyana’ya uçtu.
Dünya yanmış umurunda değil. Olaylar ilk başladığında Karadeniz’deydi. Ankara’ya dönüp, “neler oluyor” deyip toplanması günler sürdü. Tek yaptığı şey, basına sansür getirmekti ve onu anında gerçekleştirdi.
Kimse Kerkük’ü, Telafer’i, IŞİD denilen caniler topluluğunun İslam adına işlediği cinayetleri konuşamıyor. Sosyal medya olmasa, dünyadan haberimiz olmayacak.
İşin çok daha vahimi, katliamlar yapılıyorken Türkiye’nin başbakanının oturup kara kara düşünmesi gerekirken olup bitenleri görmezden gelmesi. Sıradanlaştırması ve adi olaymış gibi görmesidir. Telafer’de, Kerkük’te Türklerin kafalarını IŞİD canileri uçururken, bölge bölgesel güçler tarafından işgal edilip, askeri yığınaklar yapılıp ele geçirilirken Türkiye’yi yönetenlerin hiçbir şey olmuyormuş gibi davranmaları insanın hem canını sıkıyor ve hem de kanını donduruyor.
IŞİD’cilerin kopardıkları kafaları “Allahuekber” diyerek salladığı video görüntüler internete düştüğünde Başbakan Avusturya’da demiş ki: “Bizler Kanuni’nin torunlarıyız. Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın mirasçılarıyız. Viyana’da gönüller kazanmaya geldik.”
Heyhat!
Bunlar hangi Kanuni’nin torunları bilmiyorum. Kanuni’nin gerçek torunları olmadıkları kesin. Çünkü Kanuni döneminde Osmanlı toprağının tek köyünü dahi hiç kimse basamaz, yakıp yıkamaz, hele IŞİD gibiler üzerinden bile geçemezdi. Bunun da ötesinde velev ki böyle bir durum meydana geldi. Böyle bir durumda olacaklar bellidir. Derhal asker çıkarılır, caniler derdest edilirdi.
“Kanuni’nin mirasçısıymış.”
Güldürmeyin insanı..
Kanuni’nin izni olmadıktan sonra vatan topraklarına El-Kaide, El-Nusra veya IŞİD gibilerin gölgesi bile düşemezdi. Bu bir.
İkincisi Viyana’ya gidip orada Kanuni’den bahsetmek, Yunan Başbakanı’nın Türkiye ziyaretinde “Biz Trikopis’in torunlarıyız. 1915’te İzmir’i işgal ettik. Ege’de yapmadığımız kalmadı” demesine benzer.
Uluslararası ilişkiler bakımından bir skandaldır bu. Siz, Osmanlı’nın saldırılarını değil, eğer konuşacaksanız, Avrupa’da yaptırdığı eserleri, imarethaneleri ve illa eleştirecekseniz de Avrupalıların bunları neden korumadıklarını söylersiniz.
Üçüncüsü, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’dan bahsetmek hepten şaşırtıcı. Çünkü Merzifonlu Kara Mustafa Paşa dönemin başbakanıdır. Ve aldığı savaş kararı başarısız olunca idam edilmiştir.
İşte Türkiye böyle yönetildiği için sürekli çuvallıyor. Sabah gazetesinin haberine göre, konuşmasının bir yerinde de demiş ki Başbakan: “Mısır’da, Suriye’de dünya sustu biz susmadık. Darbeye darbe, katliama katliam, zalime zalim dedik.”
Demediniz. Özellikle Suriye’de kan akıtan, masum, çoluk çocuk kafaları kesip biçen IŞİD’e, El-Kaide’ye, NUSRA’ya beklenen tepkiyi vermediniz.
Ve en hazin olanı nedir biliyor musunuz? Siz Viyana’dayken, Irak’ta Türkler katledilmeye devam etti; IŞİD çok daha vahim cinayetler işledi. Onun da ötesinde Irak toprak bütünlüğünü bozdu, stratejik dengeleri yerle bir etti. Petrol fiyatları bile değişti.
Siz Kanuni’nin hiçbir şeyi değilsiniz... Boşuna anlatmayın, haksızlığınızı vurdumduymazlığınızdan anlıyoruz..