'İstanbul Sözleşmesi' baş ağrıtacak
İstanbul Sözleşmesi'nin iptal edileceği uzun zamandır konuşuluyordu. Hatta Ak Parti saflarında yer alan bazı dernekler ve Ak Parti'nin grup başkan vekillerinden bir hanım İstanbul Sözleşmesi'ni savunuyordu.
İçlerinde karşı çıkan da çok fazla idi. Bir ünlü yazarları var. İstanbul Sözleşmesi'ni savundular diye Ak Partililere öyle ağır ifadelerle yüklendi ki, Ak Parti'nin 81 ildeki kadın kolları tek tek şikâyetçi oldu. Bir de 500 bin liralık tazminat davası açtılar. Bu Ak Partililer neden hep yüksekten uçuyorlar? Bir yazara karşı yüz binler telaffuz edilebilir mi? Kendileri çok "kazanıyorlar" ki, karşılarındakini de kendileri gibi sanıyorlar!
Yeni Rejim'de, biliyorsunuz, iki satırlık bir kararname yetiyor. Reis Bey tartışmalı meselelerde operasyonlarını gece vakti yapıyor. İki satır bir yazı, bir imza... İstanbul Sözleşmesi iptal!
Sözleşmenin ne getirdiği ve ne götürdüğü hiç önemli değildi. Var olsa ne olacaktı, var olmasa ne olacaktı? Dünyaya açılma babından önem arz ediyordu. Üstelik İstanbul'da hazırlanmış ve "İstanbul Sözleşmesi" diye anılmıştı. Asıl başlığı şöyle: "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi"
Avrupa'dan sesler yükseldi HDP/PKK'nın kapatılması meselesinde kulaklarını dikmişlerdi, şimdi üstüne bir de İstanbul Sözleşmesi'nin feshi eklendi.
İstanbul Sözlemesi'nin feshiyle yine "yetki" tartışılmaya başlandı. Bu sözleşme TBMM'de bütün partilerin oylarıyla kabul edildi, yine TBMM'de oylanmalıydı, diyorlar.
Üç hukukçuyu dikkate alırım: İzzet Özgenç, Âdem Sözüer ve Kemal Gözler (üçü de prof.)
Sözleşmenin şekliyle ilgili sözlerini vereceğim:
İzzet Özgenç: "Usulde paralellik ilkesi gereğince, onaylanması Kanunla uygun bulunan bir milletlerarası sözleşmeden, Cumhurbaşkanı Kararıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti taraf olmaktan çıkarılamaz."
Âdem Sözüer: "Anayasa madde 90. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası Andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesi'ne başvurulamaz Anlamı İstanbul Sözleşmesi yürütme tasarrufuyla feshedilemez Yetki gaspıyla TBMM devre dışı bırakılamaz."
Kemal Gözler, Yeni Rejim'i "Elveda Anayasa" diyerek özetlemiştir. Sık sık yanlışlıkları ortaya koyuyor. Bu cesarette ilim adamlarına ülkemizin o kadar çok ihtiyacı var ki...
İktidardakiler, bu hukukçumuz ve diğer iki hukukçumuz için "Söylediklerinde mana var, bir bakalım." deseler pek çok yanlıştan dönecekler. Ama hiç oralı değiller.
Bu ilim adamlarını bu topraklar yetiştirdi. İzzet Özgenç ve Âdem Sözüer'e kanun bile yaptırdılar. İhtiyaç duyduklarında "Şu kanunları hâle yola koyun." diyorlar, biraz tenkit edilseler, gözlerini kapatıyorlar, kulaklarını tıkıyorlar.
Kemal Gözler, Yeni Rejim'e dair ne söylediyse bir bir çıktı. Elbette böyle gitmeyecektir. İnşallah halkımız ilk sandıkta, istikrarlı parlamenter rejim için kapıları açacaktır.
Kemal Gözler, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmenin uluslararası hukuka uygun ama içi hukuka uygun olmadığını kanunları sıralayarak ortaya koyuyor. (Anayasa.gen.tr/ua-sozleşme-fesih.htm)
Kemal Gözler Hocam! "Elveda Anayasa"yı yazan sizsiniz. Ne bekliyordunuz! Ama olsun, izahınız rejim değiştiğinde karşılarına çıkacak.