İnsanî/askerî müdahale Suriye örneği
Türkiye "insanî müdahale" adına şu anda hem Suriye''de, hem Irak''ta, hem Afganistan''da, hem Libya''da...
Afganistan uzak; bizim dışımızda diyebiliriz. Ama tarihe uzandığımızda bizi çok yakından ilgilendirdiğini görürüz.
Taliban, "zafer"ini ilân etti. ABD çekiliyor. Diğer ülkeler de... Türkiye Kâbil Havaalanı''nı korumak adına orada kalıyor. ABD ile ipleri koparmamak ve şu dar zamanda maddî destek sağlayabilmek için razı gelinse de bizim Afganistan''la ilişkimiz çok farklı. Önce Cemal Paşa bağı, sonra Mustafa Kemal bağı ve hatta Enver Paşa bağı. (Enver Paşa, Moskova''da Lenin''le görüştüğünde Afganistan''da bir "devrim" düşündüğü bizzat telaffuz etmiştir.)
Afganistan''ın güneyi "Güney Türkistan" diye anılır. Ve şu anda Taliban bütün gaddarlığıyla Güney Türkistan''a saldırıyor. Faryab''ı vahşî saldırıları sonunda birkaç gün önce ele geçirdi ne yazık ki...
Önce "insanî müdahale" kavramı üzerinde duracağız. Suriye''ye müdahalemizde, görünmeyen/örtülen yüzünü belki ilk biz dile getireceğiz. Bir alıntı:
"Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki; ''askerî müdahale'' ve ''insanî müdahale'' adından da anlaşılacağı üzere farklı kavramlardır. Askerî müdahale, insanî müdahaleyi de içeren fakat daha geniş kapsamlı bir terimdir. Steven Haines''e göre, ''[A]skerî müdahale tek bir devlet, iki devlet veya bir koalisyon tarafından kara, deniz veya havada, müdahale edilen devletin rızası alınarak veya alınmadan, yetkili bir bölgesel otoritenin veya BM Güvenlik Konseyi''nin onayı alınarak veya alınmadan gerçekleştirilen askerî operasyonları kapsar.'' [Steven Haines, ''Military Intervention and International Law''] Uluslararası İlişkiler (Uİ) disiplini açısından insanî müdahaleyi gerektiren şartlar konusunda tam bir görüş birliği bulunmamakla beraber şu tanımdan yola çıkılabilir: ''İnsanî müdahale bir devletin sınırları içinde başka devlet/ler tarafından kendi vatandaşlarını korumak amacıyla olmamak kaydıyla, geniş kapsamlı ve ağır insan hakları ihlallerini önlemek veya durdurmak için müdahale edilen devletin izni alınmadan güç kullanılması veya güç kullanılması tehdidinde bulunulmasıdır.'' [Allen Buchanan, ''Reforming the International Law of Humanitarian Intervention'']" (Segâh Tekin, "İnsanî Müdahale Kavramı ve Libya''nın Geleceği" http://www.sde.org.tr)
Segâh şimdi "Doç. Dr." sıfatını taşıyor. Bu makalesini "Arap Baharı"yla birlikte Libya müdahalesinin ardından 2011''de yazmıştır. Çok atıf yapılan bir makale. Libya''ya bizim insanî müdahalemizi haklı gösterecek bir tezi çok önce ele aldığını söyleyebiliriz.
Suriye''ye "insanî/askerî" müdahalede bulunduk. Savaştan kaçan milyonlarca insanın topraklarımız içinde ve müdahale ettiğimiz Suriye sahasında "insanca" yaşamaları için çok emek verdik.
Yukarıdan baktığımızda her şey normal gibi görünse de pek çok problemle karşı karşıya olduğumuzu bilmeliyiz. Askerî müdahalelere katılanlar da dâhil, birçok kişiyle konuştum. Geleceğe yönelik, kalıcı tedbirler için yapılması gerekenler şöyle sıralanıyor:
"Müspet olduğu kadar menfi tezahürler de Kuzey Suriye''nin gerçekleridir. Bilinmelidir ki tedbir alınıp Türkiye''nin aleyhine bir sosyo-politik durum oluşmasın. Şöyle ki; iç savaş yüzünden Suriye''de baş gösteren iç göçler neticesinde bazı yerleşim birimlerinin demografik yapıları bozulma tehdidiyle karşı karşıyadır. Hatta demografik yapıların bozulduğu yerleşim birimleri vardır..."
(Bu çok önemli meseleye yarın devam edeceğiz.)