15 Temmuz Darbe Teşebbüsü'nden sonra tutuklanan Korg. İlhan Talu, devre arkadaşı E. Albay Dursun Çiçek'e, kendisini anlatan bir mektup gönderiyor.
Dursun Çiçek, bir kumpasla hapse atılmış ve yıllarca içeride kalmıştı. Çok bilinen bir isim. Şimdi milletvekili. Dursun Çiçek CHP'li, İlhan Talu'nun ağabeyi, hâlen MHP'den Kaman Belediye Başkanı'dır.
İlhan Talu öyle bir görevdeydi ki, peşin peşin "Fetullahçılık"la suçlanabilir. Genelkurmay'ın Personel Başkanı'ydı. Daha önce ifadesini buraya almış, "Fetullahçı listesi"ni, meş'ûm gecede, Genelkurmay Başkanı ve onun yanında bulunan MİT Müsteşarı ile paylaşmış, MİT Müsteşarı'nın Genelkurmay'dan ayrılmasından kısa bir süre sonra darbeciler Genelkurmay Başkanı'nı rehin almışlar, İlhan Talu da rehin düşmemek için bir odaya geçip kapıyı kilitlemiş ve darbeyi önleyebilmek için gerekli gördüğü yerlere telefon üstüne telefon etmişti.
İlhan Talu, suçlu mu, suçsuz mu? Bunu kimse bilemez. Mahkemelerde deliller ortaya konacak ve karar verilecek.
Şu zamanda, çok insan kendisini anlatmaktan, kendisini ispat etmekten, -ister istemez- aciz. Şartlar öyle. Başından beri yazıyoruz... İllâ hukuk, illâ hukuk... İnsanların hayatı karartılmasın. Kılı kırk yaralım...
Dursun Çiçek'e yazılan mektubu, Dursun Çiçek'in izniyle, burada satır başlarıyla ele alacağım. Mektup el yazısıyla yazılmış. Sincan Cezaevi'nden gönderiliyor.
10/8/2016 tarihli mektup "Sevgili kardeşim Dursun" diye başlıyor:
İlhan Talu tuğgeneral olana kadar hiç personelde çalışmadığını belirtiyor. Onu personele getiren Fetullahçıların içeri attırdığı Org. İlker Başbuğ.
İlhan Talu, "İlker Paşa'nın Cemaat'le mücadeleyi, şaibesiz biriyle yürütmek için" kendisini tercih ettiğini vurguluyor.
Bir ara Mamak Cezaevi onun sorumluluğunda imiş. O zaman "Balyoz sanıkları" için neler yaptığını, nasıl riskler göze aldığını anlatıyor ve "Yaptıklarımı Mustafa Önsel'den sorabilirsin!" diyor. İlhan Talu, mektubunda belirttiğine göre;
MİT'le koordinasyon içinde Fetullahçıların listesini tamamlamış, çizelgelere son şekli verilmek için 17 Temmuz 2016 tarihi tespit edilmiş. 3 Ağustos'ta da hayata geçirilmek üzere bütün hazırlıklar yapılmış.
Bilindiği gibi, Fetullahçılar önce davranıp 15 Temmuz'da darbeyi başlatıyorlar.
İlhan Talu, darbecileri teslim almak için yaptıklarını da sıraladıktan sonra Dursun Çiçek'e mektubunda şöyle yazıyor:
"Sevgili kardeşim, gördüğün gibi, darbenin karşı harekâtının tesisi için gayret gösterirken darbeci durumuna düştük. Yine namusum, şerefim ve en sevdiklerimin üzerine yemin ederim ki, bu aşağılık, şerefsiz darbe planlaması ile hiçbir alâkam, ilişkim yoktur; bilâkis bunun karşı harekâtı için çalıştım. Ancak anladığım kadarıyla darbe görevlendirme listesinde aynı göreve devam etmem beni darbeci yaptı. Böyle saçma bir şeyle suçlanmaya bir anlam veremiyorum. Benim iradem dışında yazılmış bir saçmalık."
Böyle, darbecilerin listesinde yer alıp da hâlen görevde olan başka isimler de bulunuyor hâlbuki. Polemik olmaması için bunları açıklamıyorum.
Maalesef, İlhan Talu'nun, kanser tedavisi gören oğlu, dört yaşında çocuğu olan kızı ve damadı işten atılmış.
Çok titiz olunmalı, acılar katlanmamalı.
