İdeolojik ırkçılara yeni propaganda malzemesi
İzmir''de HDP İl Başkanlığı''nda bir genç kızımızın katledilmesi çok ama çok acı verdi. Ha Deniz Poyraz katledilmiş, ha Fırat Yılmaz Çakıroğlu, ha Aybüke Yalçın... Biliyor musunuz, Aybüke, dört yıl önce bu ay içinde, 9 Haziran''da, PKK''nın saldırısında şehit düşmüştü.
Açık söylüyorum... Ne zaman HDP''ye sempati biter, ne zaman HDP stratejisi yer ile yeksan olur, o zaman PKK''nın bir sözü kalmaz.
HDP haklı görüldüğü an hiçbir şeyi sağlıklı düşünemeyiz. Ancak halk arasına kin ekilir.
Böyle başıbozuklar çıkar, rastgele ateş açar masumları katleder.
Yeri geldikçe, PKK''nın başı A. Öcalan''ın İmralı''daki duruşmalarından notlar aktarıyorum. Bu notları bizzat aldım. Her duruşmada iki tarafın avukatlarını, duruşmayı takip eden yerli ve yabancı gazetecileri dahi not ettim. 1 Haziran 1999 günkü duruşmada A. Öcalan''ın salona girişini şöyle yazmışım: "Öcalan cam kafese hâkimlere bakarak girdiği için sandalyeye çarptı. Elinde, plastik bardakta suyu, beyaz kâğıt peçetesi, dosyası ve gözlüğü vardı. Suyu yere bıraktı. Diğer eşyalarını önündeki eğik küçük masaya koydu."
O günkü duruşmada A. Öcalan''a kendi içlerindeki çatışma sorulmuştu. Kimleri öldürttüğünü isim isim söylemişti. Başka bir notu da vereceğim.
HDP bitirilmedikçe ("Bitirilme" derken, kapatma bir tarafa, bu partiye oy verenleri "ideolojik ırkçılar"ın elinden kurtarmayı kastediyorum. HADEP genel başkan yardımcılığı yapan Mehmet Metiner de buna işaret etmiştir. (13 ve 14 Haziran''da çıkan yazılarıma göz atılabilir.)
HDP''yi hiçbir surette PKK dışında düşünemeyeceğimizi "Çözüm dönemi" dedikleri PKK''ya taviz günlerinde, "Devlet"in izniyle İmralı''ya, Kandil''e giden HDP heyetlerinin neler konuştuklarını inceleyin, kimden nasıl emir aldıklarını, nasıl birlikte strateji belirlediklerini görürsünüz. Kendileri Almanya''da "İmralı Notları"nı yayınladılar. Adam, dört duvar arasından PKK''yı yönlendiriyor. HDP yöneticileri de belleri kırk büklüm "Başkanım... Başkanım..." diyerek yuvarlak masa etrafında fır dönüyorlar. Bu bile içe içeliği göstermez mi?
Size o günkü duruşmada, A. Öcalan''ın önce nasıl kılındığını, sonra nasıl parladığını göstereceğim. HDP''liler de her zaman seroklarını örnek almışladır. Başka türlüsü mümkün değildir.
A. Öcalan mahkemede "uysallık" stratejisini uyguluyordu ama tebaası ondan kahramanca savunma bekliyordu. Notlarımdan aktarıyorum:
Mahkeme Başkanı soruyor: "Size kahramanca direnin diye kim telkin etti?" / Öcalan: "Kardeşim, yakınlarım, sen şöyle diren kahramanca, böyle diren... Süt dökmüş kediye dönmüşsün, dediler. Bütün sözlerimi özgür irademle söylüyorum. Şehit ailelerinden özür dilerken, barış ve kardeşlik için söyledim." / Öcalan, böyle konuşurken, şehit yakınları şehitlerin resimlerini kaldırıp Öcalan''a gösterdiler. Konuşurken yalnız hâkimlere bakan Öcalan bu defa yan dönünce şehit ailelerini gördü. Sinirli bir hâlde: "TeCe de 25 bin kişiyi öldürdü!" dedi. / Gerçekten süt dökmüş kediye dönmüş Öcalan birden kaplan kesilmişti. Mahkeme Başkanı "Benimle muhatap olacaksınız!" deyince hemen siniri geçti, eski hâline döndü.
Deniz Poyraz''ın katledilmesini fırsat bilenler, yine "ideolojik ırkçıların dayanışması"nı öne çıkardılar. Bütün aykırı sol sesler birleştiler. HDP''nin kılçıklarını örtmek için olanca ağırlıklarıyla saldırıya geçtiler.
Kanmayalım.