İçte derin mesele dışta derin mesele!
Dışarının kuşatması yetmiyor gibi, içeriden de birbirimizi yiyoruz. İktidar-muhalefet tartışması doruktayken bir de iktidar içi tartışma çıktı. (Tartışma dediysek... Bizde tartışma olmaz; çatışma olur. Çatışma ise yıkar!)
Saray, "yıkım"dan önce "Organize" tartışmaya nasıl tedbir alır, bilmiyorum. Köklü bir değişikliğe mi gider, yoksa "Organize"nin içindekileri bir şekilde susturur mu? Bu "derin" ilişkiler yumağı kökten halledilmelidir.
Saray''ın içinden bir isim, Cemil Çiçek, çok açık konuşmuştu: "Bu bahsedilen konular şikâyete bağlı suçlar değil. Ceza hukukumuzda şikâyete bağlı suçların sayısı Avrupa Birliği süreciyle alakalı olarak azaltılmıştır. Savcılar, bu iddialar hakkında haberdar oldukları an itibariyle, bu iddialarla ilgili soruşturma başlatmaları gerekiyor."
Ve eklemişti: "Binde biri bile doğruysa felâket ve sıkıntıdır."
Bütün gözler Saray''da. Bu tecrübeli ismin sözlerinin yabana atılacağını hiçbir surette düşünmüyorum/düşünmek istemiyorum.
Dış meseleler öyle can sıkıcı ki... Hangisiyle baş edeceksiniz.
ABD ezelî düşman. Yandan yandan içimizi oyuyor.
Rusya''nın gözü üzerimizde. Sınırlarımızın hemen ötesindeki diğer ülkeler... Hele Avrupa!
Yanı başımızdaki Rusya''dan Kırım üzerinden bize karşı açıklamaları can sıkıcı.
Kırım, Ukrayna-Rusya meselesi olduğu kadar bizim de meselemiz. Çünkü Kırım, Rusya''dan, Ukrayna''dan önce bizimdi. "Bizimdi." derken Osmanlı''yı kastederiz ama ondan önce de yine "bizimdi." Türk sahasıydı çünkü.
Rusya''nın Kırım''ı Ukrayna''dan gasp etmesine karşı tavır aldık. Kırım''ın tekrar Ukrayna''ya bağlanmasını sık dillendiriyoruz.
Ankara''nın, en son Kırım Türklerinin 2. Dünya Savaşı''nın bitiminde yurtlarından koparılarak Sibirya ve Orta Asya derinliklerine sürülmelerinin 77. yılı münasebetiyle yaptığı açıklamanın ardından Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova çok çirkin sözler etti. "Siz Kırım meselesiyle uğraşırsanız biz de sizin iç meselelerinizle uğraşırız." demeye getirmedi, doğrudan dedi!
Diktatörlüklerde bu sözlerin "Tek Adam"dan bağımsız söylenemeyeceğini bilmeliyiz.
Haspamızın sözlerine bakın:
"Türkiye''nin Kırım Tatarları ve Kırım konusundaki sözleri endişe verici. Eğer değiştirmezse, biz de Türkiye''nin kendi etnik ve dinî meseleleriyle ilgilenmek zorunda kalırız. Biz bunu yapmak istemiyoruz, bu sebeple Türkiye Dışişleri Bakanlığı''nın bizi duyacağını umuyorum. Türk siyasetçilerin, etnik faktörü, en başta etnik grupların çıkarlarına darbe vuran jeopolitik oyun aracı olarak kullanmaktan vazgeçme zamanı çoktan geldi."
Rusya, Türkiye''nin Ukrayna''ya İHA satmasından da çok rahatsız.
Galiba biz Ukrayna ile Rusya arasında bir denge kuramıyoruz. İki tarafla ilişkimiz var ama Rusya''nın hiç hazzetmediği meselelerde, fazla mı öne çıkıyoruz?
Ukrayna''da Kırım haricinde öbek öbek Türk toplulukları yaşıyor. Otonom Türk bölgeleri bir tarafa Rusya''nın da dört bir tarafında Türkler serpili.
Ukrayna''da şu andaki durumlarını bilmiyorum ama Türk partisi de vardı ve o partinin başkanıyla konuşmuştum. Hem de Putin''in işgal ettirdiği Donetsk''te. İki tarafı biraz ayrıntılı incelememiz ve tavrımızı belirlememiz gerekiyor. Onun için biraz tarihe de girmeliyiz.