İçimi acıtıyor kanıma dokunuyor!

Haber'in spotu şöyle: "BBC'nin elde ettiği yeni veriler, Çin'de Sincan Özerk Bölgesi'nde Müslüman Uygur Türklerinin ve diğer etnik azınlıkların tutulduğu, Çinli yetkililerin "yeniden eğitim" adı verdiği gözaltı kamplarında, kadınların sistematik tecavüze, cinsel tacize ve işkenceye maruz kaldığını gösteriyor."

Devamını okumak istemiyorum. İçimi kırk parçaya bölüyor, öfkemi kabartıyor. Soydaşlarımın gördüğü işkence ve tecavüz karşısında susmak kanıma dokunuyor. Hele bunu vahşeti, bu insanlık suçunu, Türkiye'de savunanları asla affetmiyorum.

Haber, BBC Türkçe'de yer alıyor. İsteyen devamını okusun. Ben okumaya tahammül edemiyorum. Lakin benim soydaşlarım insanlıktan asla nasibi olmayan bir yönetimin elinde vahşice azap çekiyor.

Peki biz? Biz ne yapıyoruz?

Hiç!..

Kınama dahi yapamıyoruz.

İtiraz edenleri bile susturuyoruz.

Türk devletinin çaresizliğine bakar mısınız?

"Ben Turancıyım, milliyetçiyim, ülkücüyüm" diyenler, iktidarın peşine takılmış, tecavüz çığlıklarını duymazdan geliyor. Yetmiyor bir de bu yönetimi göklere çıkarıyor. O da yetmiyor, peşinden gelmediğimiz için bize kızıyor. Eğer zulüm Türk'e ve Müslüman olanlara yapılıyorsa tıpkı Türkiye'dekiler gibi dünya da susuyor.

Hani Birleşmiş milletler?

Hani insan Hakları örgütleri?

Nerede dünya insanlığının vicdanı?

Ey Türk!

Sen güçlüysen herkes susar.

Sen güçlüysen herkes sana saygı gösterir. Yoksullaştırılan ve ekonomik olarak çökertilen Türkiye'nin sesi ise içine kaçar. İçinde bulunduğumuz durum gibi.

Şimdi siz değerli okuyucularıma, bir okur maili ile gelen bir şiiri aktarıyorum.

KAN AĞLAR UYGUR

Uygur elinden acı haber gelir,

İçimizi yakar, zehir mi zehir,

Der "Bu çağda bu işkence nedendir?"

Birleşmiş Milletler uyur da uyur,

Kan ağlar Doğu Türkistan'da Uygur.

Aksu'da Turfan'da kuruldu kamplar,

Vuruldum toprağa kanlarım sızar,

Çinli vermez bize bir karış mezar.

Zalim ister ki Türk'ün soyu kurur,

Kan ağlar Doğu Türkistan'da Uygur.