Görüntü almak yasak hemşerim!
ABD''de, bir polis bir zencinin boynuna dizini bastırıyor, adam bağırıyor: "Nefes alamıyorum!.." Birçok defa nefes alamadığını söylüyor ama polis hiç oralı değil. Zencinin sesi giderek kısılıyor ve hayatını yitiriyor.
ABD''de halk isyanda... Her yer yakılıyor, yıkılıyor.
Bu tür dizle bastırma, silahla vurma, dayak ABD''de vak''a-i âdiyeden. Hemen her seferinde çoklukla zenciler, protestoya başlarlar, protestoyu fırsata çevirenler, mağazaların camlarını indirirler, soyguna girişirler.
Belki protestoyu başlatanlar, buradan bize ekmek çıkacak diyen soygunculardır. Her yerde beliren "aktivistler", "soyguncular"dan sonra devreye girerler.
ABD''de, "Polis şiddet uygularken sakın ha görüntü almayacaksınız. Alırsanız suç işlemiş olursunuz, hapsi boylarsınız ve hatta siz de şiddete maruz kalırsınız." demek hiç kimsenin aklına gelmiyor.
Teknoloji çağında, kimi nasıl engelleyeceksiniz?
Bizim polisimizin de göstericiyi yatırıp diziyle boynuna bastığı fotoğraf gazetelerde yer aldı. Ya o gösterici hayatını yitirseydi, böyle bir fotoğraf ortaya çıkmasaydı, suç cezasız kalmaz mıydı!
İstanbul''da otogara bomba yerleştirmek isteyenlerin görüntülerini seyretmedik mi? Habertürk TV muhabiri konuşurken, arkada bombacı görünüyor. İşte size delil.
Caddelere, sokaklara Mobese kameraları niye yerleştirildi? Mobese kameralarında, polisin müdahalesi zaten görünüyor. Devlet, bu kameralar bizim kontrolümüzde, istediğimizi sileriz, derse o başka!
Delili ha polis ortaya koymuş, ha halktan biri. Bu "halktan biri" gösterici de olabilir. Herkesin elinde telefon var. Nerede nasıl çekildiğini bile bilemezsin. Böyle bir engel olamaz. Olmaması gerekir. O zaman polis istediği gibi şiddet kullanır ve "suçu"nu örtbas eder.
Geçmişten bir haber. Aynen alıyorum:
"Yetkisini keyfi işleri için kullanan işgüzarlar da var. Bunlardan ikisi geçtiğimiz günlerde Antalya''da bir vatandaşın araç kamerasına takıldı. Yayın ilkeleri gereği plaka ve yüzlerini kapattığımız mesleğinin yüz karası iki polis trafikte sıkıştırdıkları vatandaşa bir de ceza yazmaya kalkışıyor. Araç kamerası ile her şeyi kaydettiğini söyleyen ve ceza yemekten kurtulan vatandaş yaşananları tüm açıklığı ile sosyal medyadan paylaştı."
Emniyet Genel Müdürlüğü, eylemler sırasında polisin ses ve görüntüsünün alınmasını genelgeyle yasakladı. Emniyet genelgesine göre eylemlerde cep telefonu ile ses ve görüntü alanlar hakkında kanunî işlem yapılacakmış.
Uzun zamandır konuşulan "İnsan Hakları Eylem Planı"na dair genelgenin resmî gazetede yayınlandığı gün yasak getiriliyor.
Genelgeye göre; görevli polislerin ses ve görüntü kayıtlarının paylaşılması, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek demekmiş. Ses ve görüntü alınması polisin görev yapmasını da engelliyormuş. Herhâlde dikkatleri dağılıyor, "şiddet"i istediği gibi uygulayamıyor! denmek isteniyor!
İşin tuhafı gazeteci de işini yapamayacak. Dün gördük bunu. 1 Mayıs için sokağa çıkanlara müdahale eden polis çekim yapan gazeteciye "Genelge var, çekemezsin." diyor.
Eğer mahremiyete dair bir çekim olsa ne deseniz haklısınız. Herkesi ilgilendiren bir hâdisede çekim yapılıyor. Esasında bu çekimler, polisin suçlanmasının da önüne geçer.
Böyle bir genelge... Hangi idarede olur?!