Gıda, konut ve kirada güzel günler geride kaldı
Başlığı okuyanlar bana kızacaklar: Yahu ne güzel günleri bizim canımız yanmış sen ne diyorsun diyecekler…
Haklısınız…
Ama ben de haklıyım…
Size tarihten bir sayfa açayım böylece neden haklı olduğumu daha net anlatabilirim…
M.Ö. 2300-2350 yıllarında şu an bizim yaşadığımız topraklarda Sümerler yaşardı. Dünyanın bilinen en eski uygarlıklarından birisi olarak kabul edilirler. Tarihte ilk yazılı hukuk kuralları Sümerler tarafından oluşturulmuştur. Bu özellikleri ile Sümerlere dünyadaki ilk Hukuk devleti de denebilir. İlk yazıyı MÖ 3200 yıllarında Sümerler bulmuştur. Tekerleği kullanmaya başlamışlar, matematik, geometri ve tarımda ileri gitmişlerdir.
Teknoloji ve hukuktaki ileri yapıları onlara ekonomide de büyük güç sağlamıştı. Ticari aktiviteleri oldukça fazlaydı. Bu nedenle güney bölgelerinden Sami (Arap) kökenli Akatları işçi olarak getirerek içlerinde yoğun olarak çalıştırmışlardı…
Belli bir süre sonra Akatlar Mezopotamya ve güney sınırlarında çoğunluk haline gelmiş, nüfusları hızla artarak Sümerlerdeki demografik yapıyı bozmuştur.
Akatlar çoğalıp, güçlenmiş, Sümerler içindeki zayıflıktan istifade ederek örgütlenmiş, en sonunda Sargon adındaki liderleri etrafında toplanıp ayaklanarak Sümer devletine son vermişlerdir…
Bu tarihsel olayı neden anlattım?
Size bir yerden tanıdık geliyor mu?
Bize bir şey olmaz demek bir ulusun en büyük düşmanıdır.
Geçmişte 1912-1913 Balkan Bozgununu okudunuz mu?
Osmanlı toplumunu bırakın, ordu bile reformcu ve muhafazakar diye ikiye bölünmüştü. Bir taraf ümmetçi bir taraf ulusçu idi.
Lakin dünya bizim kadar duygusal ve yüksek hayaller kurmuyor. O yıllardan sonra patlak veren 1. Dünya Savaşı’nda Araplar Türk ordusunu İngilizlerle birleşerek arkadan vurmuş. Geri çekilen Osmanlı Askerini Suriye ve Irak topraklarında kılıçtan geçirmişti…
Şimdi hala hayaller peşinde koşanlara şaşmamak elde değil…
Arap kültürü son derece eski ve baskın bir kültürdür. Girdiği yerdeki tüm dilleri ve kültürleri siler atar.
Bu topluma İslam İnancı diye Arap kültürü ve dilini yutturmak demek, aslında Anadolu İnsanlarını çalışan köleler haline getirmek, anlamadıkları bir dili kullanarak bunu da din örtüsü ile kapatıp, sömürüye itiraz etmelerini önleyerek, onların emeklerinden milyarlarca dolar kazanmayı amaçlayan tezgahlardır.
Bugün sınırlarımızdan girmiş ve girmekte olan Afganlar ve Araplar geçmişte Sümerlerin başına ne getirdiyse, 1912-1913 yılında bölünmüş toplumumuz nasıl hezimete uğrayıp toprak kaybetti ise, şimdi de çok dikkatli olma zamanıdır diyorum…
Bizler faşist insanlar değiliz. İçimizdeki göçmenlere zulüm yapmayız. Ancak belli bir dengenin gözetilmesi de Türk devletinin siyasi ve iktisadi bağımsızlığı için zaruridir.
Anadolu’ya bu akım olduğu sürece ne yazık ki gıda ve konut fiyatları bizim insanımız için düşmeyecektir. Hatta siyasi bağımsızlık bile tehlikeye girecektir.
Faizlerin artması ile konut talebi düşer, bu da fiyatları aşağı iter görüşü, tarih bilmeyen, son derece sığ ve gerçeklikten kopuk bir analizdir.
Bu süreç devam ettikçe ne yazık ki, dünkü fiyatlara güzel günlerdi demek yanlış olmayacaktır.