Erdoğan Özbekistan'da

Recep Tayyip Erdoğan Özbekistan'a giderken Buhara'da İmam Buharî ve İmam Maturidî adına enstitü kurulacağını açıkladı. Türkiye'yle bağları kuvvetlendirecek ne yapılsa makbulümüzdür.

Orta Asya ile ilişkiler Türk devletlerinin bağımsızlığa geçişlerinin ilk yıllarında çok sıktı. Alparslan Türkeş'i bir tarafa koyalım... Onun için Türk ülkeleriyle ilişkiler çok tabiî idi. Bağımsızlıktan sonra Demirel'in davetiyle gidip gördü de... Demirel Orta Asya'yı ilkin 1967'de gezdi. Yanında hangi gazeteciyi, hangi yazarı götürdüyse, hepsi kitaplar çıkardılar. Kabinesinden Mehmet Turgut'un da kitabı vardır. 1955'te ünlü Türkolog Dr. Emel Esin, eşi Büyükelçi Necmettin Esin'le Özbekistan'a gitmiş, intibalarını yayınlamıştı. (Büyük boy, 68 sayfa. TTK Yayını, 1959). Çok daha öncesi "Sahte Derviş" Vambery'nin İngilizler namına, 19. yy.'ın ikinci yarısında yaptığı Orta Asya gezisini zikretmeliyiz. Çok önemli. (Vambery İngilizlerden imkân bulmuş, öyle dolaşmıştır. O, Türkoloji sahasının ilk simalarındandır. Yazdıklarında samimidir. Abdülhamit dahi ona teveccüh göstermiştir.) Orta Asya'da Bolşeviklere karşı çarpışan A. Zeki Velidi Togan'ın hatıraları... Daha başkaları da var. Ve Enver Paşa... Orta Asya Türklüğü'nün umudu idi ama... Sonucu biliyorsunuz. (Rıza Nur, Moskova'ya Ankara Hükûmeti'nin temsilcisi olarak, Yusuf Kemal Tengirşenk ve Ali Fuat Cebesoy'la birlikte gittiğinde, karşılaştığı Orta Asya Türklerinin Enver Paşa'ya sevgilerini göstermelerine bayağı canı sıkılmıştı. Hatıralarında veryansın eder.)

Yakın zaman için Yavuz Bülent Bakiler'in ve bizim yayınlarımız vardır. İlmî çalışmaları da belirtmek gerekir: Prof. Dr. Haydar Çakmak Özbekistan üzerine çalışmıştır. (Dr. Emek Üşenmez'in 692 sayfalık "Yeni Özbek Edebiyatı" üzerinde ayrıca duracağım.)

İslâm adına terör estirenler maalesef Türk devletlerinden ve Doğu Türkistan'dan çok militan devşiriyor.

1999'da Taşkent'in merkezi "İslâmcılar"ın saldırısına uğramış, 16 kişi hayatını yitirmişti. Hemen sonrasında ben de Taşkent'eydim. Halkın teröre nasıl lanet ettiğini gördüm. Ne yazık ki tedbirler aşırıya varınca, yönetim her şeyden kuşkulanır olmuştu. 2005'te Fergana olayları... Çok insan öldürüldü. Fergana olaylarından hemen önceki gidişimde şunları yazmıştım:

"..... Dinî hayatı 'terörle' öğretmeye kalkan cahillerin (dolayısıyla din adına din düşmanlığı yapanların) 1999 Şubatında Başşehir Taşkent'te yaptıkları terör hareketi halkın daha fazla aydınlanmasını engelledi, desem yanlış söz söylemiş olmam, sanırım. Dört yerde (İçişleri Bakanlığının önü, Vezirler Mahkemesi yani bakanların bulunduğu bina, mahalle arası ve Özbekistan Merkez Bankası önü) patlayan bomba yüklü otomobiller 16 kişinin ölümüne -hepsi de masum insanlar, içlerinde çocuklar da var- yol açmıştı. Terörle mücadele etmek zorunda kalan başka yönetimler gibi Özbek yönetimi de katı tedbirler almak zorunda kaldı."

Halk bunaltılmamalı ama tedbir de elden bırakılmamalıdır. Türkiye terörden çok çekti ve çekiyor. Bu hususta yol gösterici olabilir.

Her zaman yazıyorum: "Turancılık" artık dal dal. Rahmetli hocam Prof. Dr. Bahaeddin Ögel'in dediği gibi, her bir ülkeyle ilişki ayrı bir Turancılıktır ve aynı soydan gelenlerin, birbirini anlayanların dayanışması tabiîdir. "İslâmcılığı" saptırmayalım, "Turancıyız" diyebilelim.

Yazarın Diğer Yazıları