Geçtiğimiz Pazar günü Öğretmenler Günü’nü kutladık.
Bu vesileyle Mustafa Kemal Atatürk’ün öğretmenlerinden bahsetmek istiyorum.
İlk ve orta dereceli okullardaki öğretmenleri çok saygındı, yetişmesinde önemli katkıları oldu.
Örneğin askerî rüştiyede (ortaokul) okurken öğretmenlerinden Yüzbaşı Mustafa Efendi, onun zekâsına ve yeteneğine hayran oldu ve “Senin sınıftaki diğer Mustafalardan farklı bir yanın var. Onlarla karıştırmamak için bundan sonra sana Mustafa Kemal diyeceğim” dedi.
Yeni adını hemen benimsedi.
Fikir dünyasını zenginleştiren, askerî dehasını geliştiren öğretmenlerle ise ağırlıklı olarak Harp Okulu’nda karşılaştı.
Öğretmenleri arasında sonradan Türk Tarih Kurumu kurucu üyesi ve milletvekili olan Fransızca öğretmeni Necip Asım (Yazıksız), sonradan korgeneral ve milletvekili olan Yüzbaşı Naci (İldeniz) ile talim öğretmeni Rahmi Paşa da vardı.
Sınıf arkadaşı Ali Fuat Cebesoy anılarında öğretmenleriyle ilgili şunları anlatıyor:
“Mustafa Kemal en ziyade Yüzbaşı Naci Bey’i sayar ve severdi. Manastır’dan tanışıyorlardı. Bu saygı ölünceye kadar devam etti. Yıllar sonra Naci Paşa kolordu komutanıyken bir münasebetle Atatürk’ü ziyaret etmişti. Ben de oradaydım. Kendisine çok itibar etti. ‘Buyurunuz hocam’ diye yer gösterdi ve sonra bana döndü, ‘Naci Paşa Hazretlerinin ikimizin üzerinde de emeği vardır’ dedi.”
...
Peki, nasıl bir öğrenciydi?
Bu sorunun yanıtını da okuldaki yakın arkadaşlarından Hayri Tırnovacık’tan dinleyelim:
“Mustafa Kemal sınıfın en zeki talebesiydi. Hallerinde yaşından umulmayacak bir olgunluk vardı. Çok kuvvetli bir ikna kabiliyetine sahipti.
Herhangi bir kavgaya bir defa olsun karıştığını hatırlamıyorum.
Matematik ve edebiyata fazla düşkündü. Tevfik Fikret’in Sis manzumesini çok beğenirdi. Namık Kemal’i, Abdülhak Hamit’i okumaktan da zevk duyuyordu.
En fazla meşgul oldukları şeylerden biri de zamanın felsefesi ve fikri cereyanları idi.
Çok yakışıklı olmanın yanı sıra çok şık ve temiz giyiniyordu.
Kendisi modern hayatın İstanbul’dan evvel yer bulduğu Selanik’te bulunduğu için cemiyetin ince muaşeret kaidelerine hepimizden fazla vakıftı.
Beyrut’ta iken davet edildiğimiz yüksek mahfillerde gayet güzel dans etmeleri, çok güzel konuşmalarıyla kadınlar ve erkekler arasında büyük tesir bırakmıştı.”
...
Son olarak şu notu ekleyeyim:
Mustafa Kemal’in, Harp Okulu’nda birlikte okuduğu arkadaşları arasında Nuri Conker, Lütfi Müfit Özdeş, Arif Ayıcı, Kâzım Karabekir, Ömer Naci, İsmail Hakkı Pars, Kâzım İnanç, Kâzım Özalp ve Ali Fethi Okyar da bulunuyordu.
Bu isimlerin çoğu Cumhuriyetin ilk yıllarında önemli görevlere geldi.
