Diyanet İşleri Başkanlığı Yüksek İstişare Kurulu'nun "Haram parayla hacca gidilebileceği" neticesi çıkan fetvası bizi şaşırtmıştı.
Cemaatleri ittik bir kenara... Her biri kendine göre bir Müslümanlık sınırı çiziyor. Diyanet de kendisine göre bir Müslümanlık icadına girerse, tuzun koktuğunu gösterir, mealinde yazmış ve ilâve etmiştik: Diyanet göz bebeğimiz!
Dinin mantığına aykırı böyle bir fetva verilemeyeceğini söyledik. Hatta bu fetvayı Diyanet vermemiştir, dedik.
Tartışmaya katılan herkese açıklama gönderildiği gibi bize de gönderildi. Yazıyı yazdığımda, Diyanet'ten açıklama var mı, diye sık sık bakmıştım. Ama açıklama görememiştim. Meğer yapmışlar. Bize de gelen o açıklamanın ilgili kısmı:
"Şunu bütün açıklıkla ifade edelim ki Din İşleri Yüksek Kurulu, asla Haram parayla hacca gidilebilir şeklinde bir fetva vermemiştir, veremez. Din İşleri Yüksek Kurulu'nun söylediği şudur: Haram parayla yapılan hac, her ne kadar biçimsel olarak yerine getirilmiş görünse de böyle bir hac dinen makbul olmaz ve haccın hedefleriyle asla bağdaşmaz."
Diyanet o açıklamayı vermedik, demiyor. Yanlış anlaşıldı demeye getiriyor. Hayır, yanlış anlaşılmıyor. Tartışılan metni tekrar yazıyorum:
"Gayrimeşru yolla elde edilen para ile hac etmek uygun değildir. Asıl olan, ibadetlerin helal parayla yapılmasıdır. Bununla birlikte haram parayla hacca giden kişinin haccı sahih olup, üzerinden hac yükümlülüğü kalkmış olur. Ancak, gayrimeşru kazancın sorumluluğundan kurtulmak için, bu malı yoksullara veya hayır kurumlarına vererek elden çıkarması ve bir daha işlememek üzere tövbe etmesi gerekir."
Tavzihlerinde, "O fetva metni bizden çıkmamıştır." demelerini beklerdik. Düzeltme açıklamaları fetva metniyle ters düşüyor. Böyle açıklamaya bile gerek yoktu. Haram parayla hacca gidilemez! O kadar!
Fetva gayet açık. Haram parayla hacca gidersin ama sonra o miktarı hayırda bulunarak düşersin, diyor. Başka türlü anlamak mümkün değil.
Haramın içine rüşvet, hırsızlık, tehdit, kanunsuz çek-senet tahsilatı vb. girer.
Sonraki açıklamada bu tür haram parayla hacca gidersen şeklen gitmiş oluyorsun, dinen makbul olmaz [kabul edilmez], deniyor. Hâlbuki, fetvada haccın sahih (doğru, kabul edilir) olduğu belirtiliyor.
4 Haziran'daki yazımda da belirttim. Referandumdan hemen önce isteğimiz üzerine bize verdikleri fetvada, Diyanet, oy talep edenlerin maddî karşılığı olan hediyeler dağıtabileceklerini belirtmişti; çünkü, oy kabinine giren kişi kontrol edilmez ve kendi tercihini kullanır!
Din adına söylerken yazarken dinî ilimlere hakkıyla vâkıf olunsa dahi 40 defa düşünmek gerekir.
Diyanet, günlük politikanın, temayüllerin dışında hareket etmek mecburiyetindedir. Maalesef, son birkaç yıldır çok tartışılan politikacıların rüşvetle imtihanı yüzünden, bu tür fetvalarda "müsamaha" gösterildiği fikri yaygınlaşıyor.
Halka güven verilmezse, insanlarımız cemaatleri-tarikatları "necat kapısı" görür.
Diyanet irşat kapısı olmalıdır.
