'Çingeneler-Mahcup Red Notaları'

Erich von Stroheim''in "Paprika-Çingene Aşkı" romanını, lise yıllarında okumuştum. Osman Cemal Kaygılı''nın "Çingeneler"ini, ilçemizin (Yerköy) tek kitapçısının raflarında görmediğim için bilmiyordum. Sonra öğrendim.

Bizim ağızda (Yozgat) "Çingene"ye "Cingan" denir. "Roman" denince şaşırdık. Neymiş? Aman ayıp olmasın! Bu tür adlandırmalar kavramın içini boşaltıyor. "Gardiyan"ı da "infaz memuru" yaptılar. Dili öldürdüler. Nice manasız değişiklikler.

Çingene''ye "Elekçi" de denir. Müzikle uğraşanlar ise "Abdal" diye adlandırılır.

Çingeneler, araştırmalara göre; çoklukla Hindistan''dan gelme. İlk çıkış tarihleri M. S. 420 yılı gösteriliyor. İran ve Anadolu üzerinden Rumeli''ye ve Avrupa içlerine geçiyorlar.

"Çingene" Farsça bir kelime. Çingenelerin Kıptî asıllı oldukları da kayıtlarda var. Kıptîler Mısır''da yaşıyorlar.

Farsçadan geldiği belirtilen "çingene" yerine kullanılmak istenen "Roman" kelimesi, Sanskritçe "ramana"ya bağlanıyor.

A.Baran Dural-Bahriye Eseler imzasıyla "Çingenelerin Sosyal ve Toplumsal Sorunları-Mahcup Red Notaları" kitabı çıktı (Paradigma Akademi Yayınları, 211 s.). Prof. Dr. Baran Dural Batı Trakya Üniversitesi''nde öğretim üyesi. Bahriye Eseler onun öğrencisi. Kitabın bir bölüm yazarı da Eren Topuz.

Beş ayrı araştırma bir araya getirilerek konu bütünleştirilmiş. Ana başlıklar:

- Çingene (Roman) Kökenli Gençlerin Alt Kültürleri Üzerinden Toplumla Bütünleşme Çabası: Sevginin Ritmi Projesi.

- Üniversite Öğrencilerinin Gözüyle Çingeneler.

- Dezavantajlı Bir Grup Olarak Çingenelerin Yerel Yönetim Mekanizmalarında Algılanırlık Durumu: Tekirdağ ve Bandırma Örneği.

- Bir Karşı Hegemonya Kültürü Olarak Çingene Müziği: "Mahcup Red Nota"ları.

- Türkiye''de Yaşayan Çingenelerin Yurttaşlık Algısı.

"Çingene" adının değiştirilmek istenmesinde, "Çingeneler"in bazı kesimlerde "suçlu" görülmesinden. Şu değerlendirmeyi okursak, adlandırmaya bir çerçeve çizebiliriz:

"Elbette Türkiye''de Çingenelerin; suçluluk oranları, çocuklara verilen değer, toplumsal normlara uyum itibarıyla çok parlak bir sicile sahip oldukları söylenemez. Ne var ki Çingene toplumu, salt sosyal ve politik anlamda değil, ekonomik alanda da Türkiye''nin en alt standartlarına sahip topluluklardan birisidir. Bu bağlamda Çingene kökenli yurttaşların genel toplumsal verilerle karşılaştırıldığında yüksek seyreden suça yönelik eylem ya/ya da toplumda ''kabahat'' sayılabilecek tutumları sergileme oranının, kendileri gibi dezavantajlı, alt gelir grubuna mensup diğer topluluklardan, çok daha yoğun olduğu iddia edilemez. (…) Çingene toplulukların suça meyletmelerinin temelinde yatan etmenler arasında; bozuk ekonomik koşullar, sürekli aşağılanmaya maruz kalmalarından ötürü yoksulluğu aşan yoksunluk hissi ve mantıklı siyasal tepkiler üretip politikleşemeyişlerinden kaynaklanan toplumsal öfke patlaması gibi unsurlar sayılabilir." (s. 135)

Osmanlı döneminde "Çingene Sancağı" olduğunu biliyor muydunuz? Çingene Sancağı, Rumeli Beylerbeyliği''nde kurulmuş. Anadolu''da böyle bir idarî yapı yok. Çingene Sancağı, Rumeli''nin sadece bir bölgesini kaplamıyor, İstanbul dâhil, Rumeli''deki bütün Çingeneleri içine alıyormuş. Sancağın merkezi Kırklareli gösteriliyor. (s. 162)

"Çingeneler-Mahcup Red Notaları", bize, cemiyetimizin ayrılmaz parçasına dair çok şey öğretiyor.

Okumak lâzım.

Yazarın Diğer Yazıları