Boykot tuttu bence. Recep T. Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçimi için yakında meydanlara çıkacak... Hem devletin imkânı, hem “istiflenmiş” katrilyonlar kullanılacak... Kimini yeni “kitap” icat ederek din-imanla, kimini “çözüm/çözülme”yle kendisine bağlayacak... Karşısında bir “çatı” aday olacak ve onu yenecek!
Mümkün?!
17 Aralık’ın, 25 Aralık’ın, PKK ile kol kola girmenin hesabını vermeyen biri efsunlanmış halktan oyu alacaktır... 1 Haziran seçimlerinde bari halk gerçekleri görür, dedik... Hayır, görememiş... Gerçekler gösterilememiş.
Cumhurbaşkanı olsa fiilî başkanlık sistemine
geçecek.
Başbakan olarak kalsa, yine istediği birini cumhurbaşkanı seçtirecek...
Ve Türkiye için için kaynayacak
Bu kişiye karşı çıkmamız şart.
Asla kanunların çizdiği dairenin dışına çıkmadan, ne gerekiyorsa yapmalıyız.
Sandığa gitmek ne kadar hakkımızsa, gitmemek de o kadar hakkımızdır.
Seçilme katılsan da o seçilecek, katılmasan da. Sadece efsunladığı kesimler sandığa giderler ve % 99.9’la seçerler. Diğer tarafta, bilmiyorum ama % 55, belki daha fazlası ülkeye zarar veren ve verecek olan, mahkemede aklanmamış bir kişiye tavrını koymuş olacaktır.
“Türk”ü sileni biz de silmeliyiz.
Seçimi boykottan kastım budur.
İki e-postayı buraya alıyorum:
“Arslan Bey Merhaba; Boykot öneriniz bence de yerinde, denenebilir. Fakat boykot ettik ve RTE % 99 ile seçildi. Sonra ne yapacağız? Amacımız bu adam ve bu adam gibilerin devlet yönetiminden uzaklaştırılması değil mi? Bunu nasıl gerçekleştireceğiz? Seçimi boykot ederek bu adamları sandık yoluyla devlet yönetiminden uzaklaştıramıyor isek, ciddiyetin ve sorumluluğun gereği yeni vasıtalar bulup kullanmak değil mi? Bu vasıtalar konusunda hazırlıklı mıyız? / Selametle.” (Aydın KAYA).
***
“Selamınaleyküm Arslan bey,
Herkesi kucaklayacak çatı aday inanın biz ülkücüleri kucaklayamaz. Aranan aday birşeye karışmayan silik bir aday olmalı ki kimse itiraz etmesin. Zaten çatı adaydan kastedilen kimsenin itirazının olmamasıdır. Benim sevdiğimi sokakta gezen zibidinin (affedersiniz), zibidinin sevdiğini de benim sevmem hayatta mümkün değil.
Geçen Tuğrul Türkeş Bey’e spiker (CNN) soruyor: ‘Bu aday eşcinsellerin, feministlerin....’ diye sıralıyor, “adayı da olur mu?” Çatı adaydan kastedilen; hırsızın, uğursuzun, ataistin, eşcinselin, sevicinin, feministin vs., vs. adayı olacaksa Allah acısın hâlimize. Çok affedersiniz bu tür kişilerin adayına oy vereceğime gider Erdoğan’a veririm!
Kısaca: Biz Türk-İslâm Ülkücülerin kabul edebileceği adaya onlar, onların adayına da biz biraz zor oy veririz. (Demirel-vari biri düşünülüyor galiba!)
O nedenle bu boykot işi olursa iyi olur, diye sizin fikrinize katılıyorum.
Allah’a emanet olun. Saygılarımla. “(Mevlüt HARMAN).
Herkesin farklı sebebi var.
Boykot, “demokratik” bir yol... “Seçimli” diktatörlüğe karşı yapabileceğimiz onların oyununa âlet olmamak, halkı ikaz için var gücümüzle
çalışmaktır.
