Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kendisi hiç miting yapamadı. Darbe öncesi, muhalifleri il il dolaştılar, mitinglere yetişmeye çalıştılar, Balgat ise yüz bulup halkın karşısına çıkamadı. Dibe vurduklarının farkındaydılar. İmdatlarına ABD & F. Gülen yetişti... Türkiye kana bulandı.
Darbe teşebbüsünden sonra CHP, Taksim'de miting yaptı. AKP'liler de geldi, Ülkücüler de... Ülkücüler mi, yoksa Bozkurt işaretine alışmış gençler mi, bilemiyorum. Ak Parti'nin gece mitinglerinde de görülüyorlar.
Ak Parti, bütün ipleri eline aldı. Her şeye hâkim. MHP Genel Merkezi'ni de içine çekti. Her hareketleri ortak. CHP, daha önce Taksim'deki mitinge Ak Partililerin katılmasına karşılık, bir ekiple Ak Parti'nin Yenikapı'daki mitingine katılmaya karar verdi. MHP Genel Başkanı ise, "Ben kendim miting yapamıyorum. Hazır kalabalığı bulmuşken, havaya gireyim." dedi... Ak Partililerin ağzıyla yazıyor:
"Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı olarak, aldığım davet uyarınca 7 Ağustos günü İstanbul Yenikapı'da milletimle birlikte olacağım. / Hainlere ve hasım odaklara karşı Türkiye'nin safında duracak, 79 milyonu katılımcı devlet ve siyaset adamlarıyla birlikte kucaklayacağım. / Ümitsizliği aşmak, tereddütleri silmek, birlik ve beraberliği canlı tutmak, yeni bir talih ve tarih kapısı açmak için Yenikapı'da bulunacağım."
Dili de Ak Parti'ye uygun. "milletim" diyor. (Hâlbuki mevcut kalabalık "halk"tır.) O milletin bir adı var. Devlet Bahçeli o ismi atmış. Gittiğin yer körse tek gözünü kırpacaksın!
Darbe teşebbüsü gecesi Çengelköy'de şehit düşen Yeni Şafak gazetesinin foto muhabiri Mustafa Cambaz'ın oğlu Alparslan, Saray'da şehitleri anma toplantısındaki görüntüden duyduğu utancı satırlara dökmüş. Bu tür toplantıların maksadını bu yazı çok güzel açıklıyor:
"Erdoğan salonda göründüğünde alkış kıyamet bir şeyler oldu. Hatta bir ara futbol tribünlerini hatırlatan 'Recep Tayyip Erdoğan' sloganları atıldı. Salonun neredeyse tamamı ayaktaydı. (...) Ben holigan değilim. Orada babasını şehit vermiş bir evlat ağırlığındayım... / Bize; yapılan yolların, hizmetlerin reklamı 15 dakika arayla 2 kere izlettiriliyor ekrandan, alkış kopuyor. Biri çıkıp bir şey söylüyor, alkış kopuyor. Dua okunuyor, ona bile alkış kopuyor..."
Keşke diyorum, keşke!... Demokrasi için, gerçekten şehitler için, millî birlik ve dayanışma için miting yapılsa...
Darbe vetiresi geçsin, bu mitinglerin Ak Parti'ye ne olarak döneceğini göreceğiz.
MHP Genel Başkanı ne kadar heyecanlı... Kendisiyle görüşen muhabirin, Bahçeli'nin mitinge katılacağını açıkladığı ilk haberi tesadüfen dinledim. Genç hanım muhabir Bahçeli'nin heyecanını da ekrandan aksettirdi.
Neyin heyecanı? Ben anlıyorum o heyecanı... Çünkü onu en iyi tahlil edecek kalemlerden biri bu satırların yazarı. Bilen bilir.
Bahçeli, genel başkanlıktan düşüyor, MHP hızla yükseliyordu. Ak Parti'nin mahkemelerdeki manevrasıyla, zaman kazandı. Sonra ABD & F. Gülen'in akıl dışı hareketiyle koltuğunu -şimdilik- korudu. O üç twitterındaki heyecanlı metnin satır aralarını, sadece ve sadece "koltuk sevinci" diye okuyabiliriz.
Saray'a minnetini bir yerde bildirmesi lâzım. En iyi mekân Yenikapı!
Bu günler de geçer ya Hû!
