'Ana dilde eğitim' derken…

Siyasetçiliğini, ayrı parti kurmasını bir tarafa bırakalım, "ana dilde eğitim" üzerine söyledikleri üzerinde duralım.

Muharrem İnce''den bahsediyorum.

O aynı zamanda bir eğitimci. Yıllarca fizik okuttu.

Bir televizyon programında, bir "lüzumsuz" gazeteci "HDP tabanının önemli bir kısmının ana dilde eğitim talep ettiğini" söyleyerek M. İnce''ye fikrini soruyor. M. İnce''nin cevabı net:

"Ana dilde eğitim talebi siyasetçilerin konuşacağı bir iş değil. Herkes haddini bilsin. Ana dilde eğitim konusu önce eğitimcilerin konuşacağı bir iş. Onlara oy kazandırmak için Kürt çocuklarını ziyan ettirmeyeceğiz. Pedagojik tartışacağız. (…) Önce pedagojik tartışacağız. Pedagojiye uygunsa, bilin ki üniter devlete de uygundur. Ama pedagojiye uygun değildir. Neden değildir? Şöyle; fiziği, matematiği Kürtçe anlatalım demek, ''Ey Kürt kızı, delikanlısı, sen doktor ol ama İzmir''de görev yapama, Hakkâri''de kal'' demektir. Bunu o çocuklara yapamayız."

Bu hususta en çok kafa yoranlardan biri de biziz. İhtisasımız, gazeteciliğimiz, bu memleketin evlâdı olmamız, bu ülkenin insanlarının eşit şartlarda yaşamaları gerektiğine inanmamız itibarıyla meselenin üzerinde çok durduk.

Etnik dil bütün dünyada var. 7 bin deniliyor. Her etnik dile bir devlet, dünya kurulalı var olmamıştır.

Hemen yanı başımızda Kafkaslarda kaç devlet, kaç etnisite ve kaç dil olduğu hiç aklınıza geldi mi? Bağımsız devletleri biliyorsunuz. Etnisite 50''den fazla, konuşulan dil en az 34.

Türkiye''de etnisite araştırılmıştır. ODTÜ öğretim üyelerinden Ali Tayyar Önder''in "Türkiye''nin Etnik Yapısı" kitabında ayrıntılı bilgiler yer alıyor. Diğer taraftan Prof. Dr. Ahmet Buran etnisite ve dil meselesine kafa yormuş, birçok çalışmasında tarihî hakikatleri ortaya koymuştur. Dr. İrfan Sönmez yayınlarıyla, uluslararası ilişkileri ve hukukî meseleleri masaya yatırıyor.

Ülkemizde "bölücüler"e yandaşlık edenlerin gücünü, M. İnce''nin, yukarıdaki sözlerinden dolayı üzerine gelinince, cevap verme ihtiyacı duymasından anlayın:

"Bu bir bilim, bunu siyasetçiler tartışmasın, pedagoglar, dil uzmanları tartışsın''. Türkiye''de iki kesim var, yüzde 5 bu tarafta, yüzde 5 bu tarafta. Bunlardan yüzde 5''i PKK''ya terörist diyemeyen bölücüler, öbür yüzde 5 de Kürtleri tanımayan, ilkel, çağ dışı kafada olanlar ama yüzde 90 makul çoğunluk var."

Prof. Dr. Ahmet Buran, M. İnce''nin bahsettiği makul çokluğu ilmî zemine oturtuyor:

"Günümüzde Türkiye''de Türk kimliği iki aşamalı bir özelliğe sahiptir. Birincisi soy, dil, tarih ve kültür bakımından kendini Türk kabul eden ve toplam nüfusun %85''ini oluşturan büyük çoğunluğun kimliğidir. İkincisi ise, siyasal, hukuksal ve toplumsal kimlik olarak Türk kimliğidir. Bu kimliğin içinde farklı soylardan, inançlardan olan ve farklı dilleri konuşan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tümü yer alır. Nasıl ki Fransa''da ''vatandaşlık bağıyla Fransa anayasasına bağlı olan herkes Fransız'' olarak kabul ediliyorsa, nasıl ki Almanya''da Almanlık bir etnik grup kimliği değilse, Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşı olan herkes de siyasal ve hukuksal anlamda Türk''tür…" (Ahmet Buran-Berna Yüksel Çak, Türkiye''de Diller Ve Etnik Gruplar, Akçağ Yayınları).

HDP''nin nereye varmak istediği belli. Bir gazetecinin, HDP/PKK''nın maksadını bile bile böyle bir soru sorması şaşırtıcı, diyeyim, başka bir kelime kullanmayayım!

Yazarın Diğer Yazıları