Önce, zırcahil bir HDP/PKK'lı kadının zırvaları üzerine yazılan şu satırları okuyalım:
"- ... Türk milletini çıkararak, Türkiye milleti demeyi tercih etti. Türk yerine Türkiyeli tabiri Türk'e duyulan bir hazımsızlığı gösteriyor."
" -Türkiyeli kelimesi de menşeini, Türk'ten alıyor. Türk bu topraklara geldikten sonra bu topraklar Türkiye olmuştur."
"-Türkiyeli ibaresi öteden beri Türk milletine düşmanlıkta birleşenlerin kullandığı bir kavram. Kullananlar da bu amaçla kullanıyorlar."
"-Sanıldığı gibi, Türk milleti bu topraklarda yaşayan farklı etnik kökenlerden yaşayanları dışlamıyor. Tam aksine herkesi kuşatan, içine alan çatı bir kavram."
"-Milleti bir etnisite veya dil ile özdeşleştirirseniz kuşatıcı bir kavram olmak yerine dışlayan bir kavram halini alır."
"-Milleti etniler üstü bir kültürel ortaklık olarak izah ettiğiniz zaman, ... ve benzerlerinin elindeki istismar aleti alınmış oluyor. Bunu bildikleri için milleti etnik aidiyet olarak kodlayarak tarif ediyorlar. Bu düşmanlık, ayrıştırma psikolojisini iyi anlamak lazım." (Vahdet, 24 Kasım 2015).
Bu satırları yazan Ak Parti'nin genel başkan yardımcısı Doç. Dr. Selçuk Özdağ'dır.
Şimdi yukarıdaki sözlerle taban tabana zıt şu sözleri okuyalım:
''- Sen ne Mutlu Türk'üm dersen diğeri de Ne mutlu Kürt'üm der .''
"- Gazetenin bir tanesi yazmış 'Türkiye Türkler'in' diye. Ahlâksız bu, hayasız. Neden eğer bunun derseniz, Türkiye'yi 30'a bölersiniz. Çünkü Türkiye'de sadece Türkler yaşamıyor: Türkiye'de Kürt'ü de var, Laz'ı, Çerkez'i de var. Türkiye'de yaşayan herkes Türk'tür diyor. Olmaz böyle şey. Biz diyoruz ki Türkiye, Türkiye'de yaşayan herkesindir."
"- Biz de, Türkiye'de Türkiyelilik bilincini yakalamalıyız. Bunu bir de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı bilinci ile zenginleştirmeliyiz."
"- Etnik unsurlar vardır. Kürt'ü vardır, Laz'ı, Çerkez'i, Gürcü'sü, Arnavut'u, Boşnak'ı, Türk'ü vardır. Bunlar ülkemizde bir alt kimliktir. Bunun bir tek üst kimliği vardır; o da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır."
Bu tür sözler sık söyleniyor. Kim söylüyor? Dönemin Başbakanı Recep T. Erdoğan.
2006'da, CNN TÜRK'te Gürkan Zengin'in sunduğu Editör programında R. T. Erdoğan'dan "Türkiyelilik"i açması ısrarla istenince şöyle diyor:
'Türkiye Cumhuriyeti'nin her bireyi, ferdi Türk'tür. Bu ülkede Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcü'süyle, Abaza'sıyla hepsi benim canımdır, ciğerimdir, kardeşimdir. Türkiye Cumhuriyeti'nin her bireyi, ferdi Türk'tür, vatandaşlık bağıyla birbirine bağlıdır. Bu Anayasal tanımdır..."
R. T. Erdoğan, "Türkiyelilik"te ısrar ediyor. Sonra Anayasa sınırlarını aştığını anlayınca zoraki "Türk"e dönüyor.
Selçuk Özdağ, AKP'de karar merciinde olan bir isim. AKP'de, S. Özdağ gibi düşünen başka akademisyenler de var.
AKP'de "Türk'üm" diyenlerin varlığı, Anayasa'dan Türk adının silinmesine bir engeldir, diye düşünüyorum. AKP'nin, HDP/PKK'ya güvenerek "Türk"ü silmeye kalkışması zor görünüyor.
Ak Parti içinde, gerçeklerin farkında olanların mesuliyetleri ağırdır ve tarihe karşı sorumludurlar. Gafilleri uyandırmak onlara düşer.
