ABD Bektaşîlik üzerinden mi oynuyor?!

Arnavutluk’ta “Bektaşî Devleti” kurulacağının bizzat Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’nın açıklaması daha çok tartışılacaktır.

Bu “Bektaşî Devleti” açıklaması Türkiye’yi de yakından ilgilendiriyor. Bektaşîlerin tepe makamı “dedebabalık”tır. Türkiye’dekiler dedebabalığın kendilerinde olduğunda ısrarlılar. Arnavut Baştaşîleri ise kendilerini “lider” görüyorlar. Bunu bizzat Arnavutluk’ta Enver Hoca rejiminden sonra yeniden teşkilâtlanan Bektaşîlerin “Dedebaba” gösterdikleri Reşat Bardi’ye bizzat sormuştum. Kendilerini öne çıkarmıştı.

İtalya’da Roma’nın bitişiğinde Vatikan gibi, Arnavutluk’ta Tiran’ın bitişiğinde bir dinî devletten bahsediliyor. Arnavutluk’ta Sünnîlerin bir ağırlığı var. Katolikler de Ortodokslar da bir yekûn teşkil ederler. Onlara nasıl bir imtiyaz verilecek?

Edi Rama’nın böyle bir açıklamada bulunmasının perde arkası mutlaka vardır. İşin içinde ABD parmağı olmaması mümkün değil.

***

Aşağıda vereceğim notlardan bir sonuç çıkarabilirsiniz.

Türkiye’de dergâhların kapatılmasından sonra Tiran’a giden Salih Niyazi Dedebaba, Derviş Aziz’le birlikte 22 Ekim 1941’de Arnavut komünistlerce katledilmişti. Dergâhta konuştuğum Arnavutlar Salih Niyazi Dedebaba’nın faşistlerce öldürüldüğünü düşünüyorlardı.

Dedebaba’nın öldürülmesi Bektaşîlerin Arnavutluk’tan kaçmalarına sebep oldu.

Salih Niyazi Dedebaba’dan sonra Ali Rıza Dede, Kamber Ali Baba, Cafer Dede, Ahmet Ahmetay postnişinliğe getirildi.

Siyasî sebeplerden 1944’te Arnavutluk’u terk eden Baba Rexhebi (Receb Ferdi Baba, Gjirokaster 1901-Detroit/Michigan 1996) ise, dört yıl İtalya’da mülteci kamplarında kaldıktan sonra, Kahire’ye geçti. Kahire’deki Kaygusuz Abdal Bektaşî Tekkesi yöneticilerinden Ahmed Sırrı Baba’yla tanıştı ve 1952’de Amerika’ya göçtü. Salih Niyazi Dedebaba’nın öldürülmesiyle ABD’ye göçen Bektaşîlerle daha önce gelmiş Bektaşîler bir araya toplandılar. Michigan eyaletine bağlı Detroit şehrine 20 km. uzaklıktaki Taylor’da çiftlik alıp bir tekke kurdular.

15 Mayıs 1954’te açılan tekkenin ilk babası Receb Ferdi Baba’dır. Uzun yıllar bu dergâhta postnişin olarak hizmet sundu ve 1996’da ölünce yerine Baba Flamur Shkalla geçti.

1920’ye kadar Türkiye’deki Bektaşîlere bağlı olan Arnavut Bektaşîleri, Ocak 1922’de Tiran’da birinci Bektaşî kongresini yaptılar. Bu kongrede muhtariyetlerini ilân ettiler. 1923’te Gjirokaster’de yapılan ikinci Bektaşî kongresinde ise Bektaşî topluluğu resmî bir statü kazandı.

1929’da Korça (Görice) Turan Tekkesinde kongre toplandı. Bütün mürit, muhip ve babaların katıldığı bu kongrede, Bektaşîlik tarihinde ilk olarak Bektaşî Cemaati Nizamnamesi hazırlandı. Bektaşîlik ayrı bir cemaat statüsü kazandı. Tiran’da başdedelik olmak üzere altı dedelik kuruldu. Arnavutluk Millet Meclisi de bu nizamnameyi kabul etti.

Bektaşîlik, 1932’nin başlarında Kral Ahmet Zogu tarafından resmî din olarak kabul edildi. Böylece Arnavutluk’ta resmî din sayısı dörde çıktı: Katolikler, Ortodoks Hıristiyanlar, Sünnî Müslümanlar ve Bektaşîler. Daha sonraki yıllarda diğer bazı mezhep ve tarikatlar da resmî kimlik aldılar.

Bektaşîlerin 1934’de 60’a yakın dergâhı, biri Tiran’da, diğeri de Korça’da olmak iki eğitim merkezi vardı.

Arnavutluk’un komünist diktatörü Enver Hoca’nın 1967’de dinî faaliyetleri yasaklaması ve bütün ibadet yerlerinin kapatılmasıyla birlikte Bektaşî tekke ve zaviyeleri de kapatıldı. Bu dönemde kapatılan Bektaşî tekkelerinin 67 civarında olduğu tahmin edilir.

1990’da serbestlik olunca Tiran’daki Bektaşî Dergâhı da yeniden tamir edilip hizmete açıldıktan sonra 1993’te dergâh postnişinliğine Reşat Bardi Dedebaba getirildi.

Arnavutluk’ta Sünnîlerin Bektaşîlere nasıl baktığını göstermek için Arnavutluk’ta Diyanet’in başındaki iki isimle yaptığım görüşmeyi vereceğim.

1990’dan sonraki Diyanet’in başında Sabri Koçi geçmişti. Onun yaşlılıktan dolayı bu makamdan ayrılmasından sonra iç çekişme yüzünden yeni başkan seçilememişti. O sıra Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Ermir Gjinishi yetkiliydi. Onunla görüştüm. Bektaşîlere dair sorularımı ve Ermir Gjinishi’nin verdikleri cevapları aktaracağım:

-Bektaşîlik var. Arnavutluk Bektaşîliğin merkezi. Bektaşîlerle Diyanet arasında bağ nedir? Bektaşîler Diyanetten ayrı mıdır?

- Bektaşîler burada bir tarikat olarak hiçbir zaman görülmemişlerdir. 1964’ten önce de 1991’den sonra öyle... Onlar bir araya gelip bir “baba” seçmişlerdir. Bizden ayrı faaliyet gösteriyorlar. Yine de bizimle iş birliği içinde bulunuyorlar.

- Nasıl bir işbirliği?

- Bizden ayrı bir düzen kurdular ve bağımsız olarak hareket ediyorlar. Din konusunda duruşumuz ve davranışımız aynıdır.

- Bektaşîler camiye geliyorlar mı?

- Gelirler. Ramazan Bayramı namazına Dedebaba Reşat Bardi de geldi. Onlar oruç da tutarlar.

Yazarın Diğer Yazıları