7,5 milyona dua ya da ulemanın mantığı?
Acayipliklerin birbirini kovaladığı, tutarsızlıkların arşa yükseldiği bir ülkede yaşıyoruz. Düşünebiliyor musunuz? Benim ülkemde yağmur duasına artık para ile çıkılıyor. 7,5 milyon lira harcanarak yapılan duanın sonucu ne oldu bilmiyorum ama "Müslümanların(?)" yönettiği bir ülkede olay beni şaşırtmadı.
Sormak lazım: Yağmur duası 7,5 milyonsa kar duası kaça?
Allah'ımız, iktidarın kesiminin harcadığı paraya göre mi dua kabulü yapıyor?
İşte dini istismarın geldiği seviye burası.
Sadece devlet kurumları ya da belediyeler değil. Bildiğiniz dini merkez kurumun başındakiler de istismar tanımıyor.
Mesela ulemanın başındaki zat, bir Kur'an kursa temeli atmış. Atarken de kursun yapılması için vatandaşların yardım yapmasını teşvik için buyurmuş ki: "… yardım edenin Cennete yeri hazır."
Böyle bir cümleyi sıradan birisi kursa anlayışla karşılar yine de ikaz etmek isterim ama bu zat, kurumsal tepe yöneticisi. Din işlerinin önderi. Adam, Allah'ın ne yapacağını daha kıyamet kopmadan, ahiret günü gelmeden biliyor. Allah kimi cennete götürecek şimdiden garanti veriyor. Kur'an kursuna yardım et, cennetin tamam. Ya adam, çaldığı parayı verdiyse? Birini katledip ırzına geçip, Allah'ın istemediği ne kadar günah varsa işledikten sonra gelip parasını senin temelini attığın Kur'an kursuna yardım olarak verirse ne olacak?
Onu da bırakın, tertemiz bilinen, sade bir insan olsa bile, siz, hangi hakla insanlara cennet garantisi veriyorsunuz? Kendinize veremeyeceğiniz garantiyi başkalarına neden veriyorsunuz? Öyle söyleyeceğine, "iyi işlere yardım etmek sevaptır. Sevap kazanmak isteyenler bu çabamıza destek olmalı" desenize.
Yok, o öyle söylemeyecek. Dini kendi tekelinde sanıyor. Kimin cennete gidip gitmeyeceğine, neyi nasıl yapıp yapmayacağımıza karar verme yetkisine sahip olduğunu sanıyor.
İşin tuhaf tarafı aynı adamlar, 7,5 milyon lira harcayarak kamu parasıyla yağmur duası yapılmasına ses çıkartmıyor.
Belediyelerde, kamu kurumlarında yolsuzluk haberleri ayyuka çıktığı halde, Allah için ağzını açıp tek kelime söylemiyor.
Kamu parasını siyasi yandaşlara aktarabilmek için; önce vakıf kurdurulup, sonra, vergi gelirlerinden para aktarılsın diye kanun çıkarılmasına (millet kesesinden yandaşa çıkar sağlama işine) Allah'ın rızası olmaz demiyor? Hâlbuki kanun çıkarmak toplumun ihtiyacını gidermek için yapılır. Ve bütün kanunlar özünde "iyi" ye yönelik amaç taşır. Kötü niyetle kanun çıkarılmaz. Kanunlar, ahlaki ölçülere göre çıkarılırsa anlam taşır. İçerik olarak ahlâk va'z etmez ama çıkarılırken ahlâkî amaçla çıkarılır.
Torba kanun çıkarılmaz yani.
Gece yarısı milletin meclisinde, milletin iradesi hilafına, gizli amaçla önergeler verilip, kaldır elini indir elini türünden yasa yapılmaz.
Kanunlar, bir grubun, zümrenin ve/veya bir siyasi partinin amaçlarını gerçekleştirmek için de yapılmaz. Yasama milletin iradesinin tecelli etmesi gereken yerdir. İktidar partisinin iradesinin hükümranlık alanı olmamalıdır.
Bu ülkede sahici bir ulema olsaydı, hak yerini bulur, adaletsizlikler eleştirilir, girdiği kapıdan kovulurdu.
Efendim laik devletin kanunları için ulemanın ne hükmü olur?
Laik ülkede hukuk aklın ürünüdür. Akıllı ve bilgili ulema bilir ki, cüz'i akıl, küllü akıldan çıkmıştır. Yani her bir insanın aklı, yaratıcının aklından pay almıştır. Bir başka deyişle aklın kendisi/bütünü/tamamı, bizzat yaratıcıya ait olan şeydir. İnsan olarak her birimizdeki akıl ise aslında yaratıcıya ait olandan bize sûdûr (çıkış yapan) paydır/parçadır. Dolayısı ile benim aklımla verdiğim karar, yaratıcıdan aldığım payı kullanmamın sonucudur.
Laiklik de böyle.
Hukuk da böyle.
Hiçbiri (aklın kurallarına uyduğu sürece) Allah'ın aklıyla (küllî akıl) çelişmez. Bu sebeple bu kanunlar laiktir, şer'i değildir ayrımı zihinsel yanıltmacadır.
Türk tarihine ulema, 1040'dan bu tarafa (Nizamiye Medreselerinin kurulmasıyla) bilime ve zaman zaman felsefeye (Farabi, İbni Sina, El Haysem, Biruni Vb.gibi ) kapıyı kapattı.
İşte bu sorunlu ulema anlayışı tarih boyunca toplumsal gelişmelerin önünü kapattı. Şimdi, 7,5 milyona yağmur duasına çıkar, Kur'an Kursuna yardım edersen de cennete gidersin tabi.