Zana ve Cumhurbaşkanı...

Biliyor musunuz Saygıdeğer Cumhurbaşkanımız... Şu Zana denilen milletvekili, en üst makamında bulunduğunuz yüce devletimizin ve yürütmekle sorumlu olduğunuz Anayasanın milletvekili yemininde geçen "TÜRK MİLLETİ" ibaresini söylemedi...

Yine Sayın Cumhurbaşkanımız, bu kadın vekilin partisinin toz kondurmadığı PKK, yönetmekte olduğunuz ülkenin bir kısmını resmen işgal etti... Sözde bayrağını dikti... Ve onu orada tutmaya çalıştı...

Şu anda hükümranlığınız altındaki polis teşkilatı, askerler, onlarca şehit vererek, yine sizin yönettiğiniz ülkeyi, kendi öz vatandaşlarından geri alıp işgalden kurtarmaya çalışıyor...

Kısacası Sayın Cumhurbaşkanım, ülkemizin bir kısmı, oldukça demokrat olan HDP'li vekillerin "Kürt İlleri" olarak tanımladıkları coğrafyaya bölünmüş durumda. Bu insanlar, "TÜRK MİLLETİ"nden hazzetmiyorlar ama Türklerle barış(!) içinde yaşamak için silaha sarılmış durumdalar. Elinden gelse bütün Türkleri vurup şehit edecekler...

Bu insanlar, ülkenin Cizre'sini hendek kazarak işgal etmişler çünkü "barış (!)" istiyorlar. Bu partililer, yürüyüş yapan ve operasyondan dönen askerlere küfrediyorlar çünkü demokrasiden (!) yanadırlar. Ve bu insanlar, karıncayı incitmez (!) oldukları halde her gün yönettiğiniz ülkenin polisini, askerini tuzak kurarak şehit ediyorlar.

Bunlar halkçıdırlar.

Solcudurlar...

Sayın Cumhurbaşkanım... Bütün toplumların geçmişi vardır. Devletlerin de... Dolayısı ile bizim de...

Selçuklular, Türk'tür...

Devleti Selçukoğulları kurmuş, Tuğrul ve Çağrı Beylerden sonra bildiğiniz gibi Alpaslan, Anadolu zaferini kazanmıştır. Selçuklular, Türklerle birlikte yaşamak isteyen herkese ordusunda yer vermiştir... Dolayısı ile Kürtler de ta o günden bu tarafa beraber yaşamayı seçmiş ve birlikte de yaşamış, kardeş kabul ettiğimiz bir halktır.

O günden bugüne siyasi varoluş, siyasi kimlik, siyasi bütünleşme ve elbette sosyalleşme Türk devlet yapısı içinde olagelmiştir.

Aynı durumu Kuvayı Millîye'de de görüyoruz. Ayrılıkçı olanlar olsa bile Kürt halkının kimlik tanımı ve seçimi TBMM ve kuvvet tanımı Türk ordusu olmuştur. Bu durumda hangi grubun içindeyseniz onunla anılırsınız. Karşı taraf, düşmanlarınız, sizi o kimlikle eşleştirir.

Sayın Cumhurbaşkanım, bildiğiniz gibi Aleks Fenerbahçe'de oynuyor diye Fenerbahçe Brezilya takımı olmaz. Çanakkale'de ANZAK'lar bizimle savaştı diye biz Avustralya ile savaşmış olmayız. Karşımızdaki bayrak İngiliz bayrağı, ordu İngiliz ordusudur. Fenerbahçe de haliyle Türk takımıdır. Bayrağı Türk, kurucuları Türk, varlığını sürdürdüğü ülke Türkiye'dir... Tıpkı bunun gibi Türk ordusunda da başka milletlerden, halklardan kimseler olabilir. Ordunun kurumsal kimliği, bağlı olduğu siyasi otorite Türk'tür...

Tıpkı Rusya'nın içinde onlarca özerk cumhuriyet ve halkların bulunması gibi.

Devlet Rusya'dır.

Dili Rusçadır.

Halkı Rus Milletidir.

Keza Çin, Yunanistan, Fransa, Almanya vb. de öyledir.

Her ülkenin çeşitli halklardan ve ırklardan yurttaşları vardır ama üst kimlik olan ulus kimliği Alman, Fransız, Yunan'dır.

Dünyada ulus devlet olmayan ülke yoktur. Kimi coğrafyada uluslaşmış kimi etnistitede uluslaşmıştır, ama her devlet ulus devlettir. Çünkü bu durum insanlığın geldiği uygarlık düzeyinin bir sonucudur. Sosyal gerçeklik, siyasi gerçekliktir.

Sayın Cumhurbaşkanım... Biz de ulus devletiz ve birlikteliğimizin kökenlerinde tarihsel kritik dönemler vardır. Kürtler, Türk kimliği altında toplanmayı ve birlikte var olmayı gönüllü olarak seçmişlerdir.

Cumhuriyetin kuruluşunda TBMM'de Kürt temsilciler de vardır ve siyasi varoluşu onaylamışlardır. Böylece Türk kimliği, yurttaş kimliği olarak Türk, Kürt, Çerkez her kim varsa herkesin ortak kimliği olmuştur.. Rusya'da Rusluk, Çin'de Çinlilik, Fransa'da Fransızlık, Almanya'da Almanlık gibi...

Bugünkü ayrılıkçılar, halkı temsil etmeyen Kürt Tealicilerdir.

Zana gibilerin bizzat devlet siyasi kişiliği ile özdeşim kurarak size yönelmesi, aslında tarihe yönelme ve itirazdır. Milletvekili yemininde sadakat göstermemesi, kurucu iradeye, devletin kendisine, tarihsel var oluşa isyandır. Madem halk devleti seçimle size emanet etmiştir, kurucu millete, kurucu iradeye, kurucu değerlere bağlılığınızı görmek hakkımızdır. Bu tarihsel bilinçtir... Bakınız mevkidaşınız Putin'e... Rusya'yı nereden nereye getirdi. Keza Çin'e bakın... Kimseye göz açtırmıyor... Söyler misiniz? İngiltere'yi hangi siyaset teröre mağlup ettirdi?.. Hiç biri!!. Düşünün! Zana Rusya'da, Çin'de, İngiltere'de aynısını yapabilir miydi? Hatta eyaletlere bölünmüş Amerika'da... Yapabilir miydi?

Yazarın Diğer Yazıları