Yüzde 7 barajı su tutar mı?

Seçim barajının düşürülmesi üzerinde kısmen anlaşma sağlandığı haberleri geliyor. Anlatıldığına göre yüzde 7 üzerinde anlaşma sağlanmış. Daha parlamentoya gelmedi. Bakalım nasıl gelecek? Orası şimdilik belli değil. Ancak, "seçim" ve "baraj" gibi iki önemli kelime siyasal alana sokulduysa, işin, hem boyutu ve hem de rengi değişir.
Nasıl mı?
Anlatayım.

Birincisi, iktidarın aklına seçim düşmüş demektir. Zaten pek çok yorumcu son paket, yahut "reform" açıklamalarının esas nedenin seçim olduğunu söylüyor.
İkincisi, iktidar yenilgiyi kabullenmiştir. Zaten gelen anketler de bunun böyle olduğunu doğruluyor. Eğer kendinden emin olsaydı seçim barajıyla uğraşır mıydı? Öyle değil mi? Demek ki yenilginin endişesi ve ateşi yukarıları ısıtmaya başlamış.
Üçüncüsü, iktidar cephesinin çaresiz kaldığının göstergesidir. "Seçim" ve "baraj" kavramları eşleşti mi, bundan çıkan sonuç işte budur. Halkın buradan ne anlayacağı bellidir: "Demek ki iktidar gidiyor" diyecektir. Hatta gittiğini bu yaptıklarıyla herkese ilan ediyor diye anlayacaktır.
Hele biraz daha netleşsin, kamuoyuna resmî olarak açıklansın, muhalefetin gücü bir kat daha artacaktır.
Gelelim gerekçelerine.
Neden böyle bir değişiklik yaptıklarının açıklamasına.
Deniliyor ki: "Daha önce başka partilere oy veren ancak sırf barajı geçmesi için son yıllarda HDP'den yana tercihini kullanan seçmenleri yeniden kendi partisinde birleştirecek." Daha çok sosyalist partilerin HDP ile birleşmesi gerekmeyecek. Kendi partilerine oy verecekler.
Tamam, öyle olsun.
Bunun iktidara ne faydası var?

Sosyalist TİP ve EMEP Cumhur İttifakı'na mı oy verecek? Belki HDP'nin oy oranı azalacak ve Meclis'teki milletvekili sayısı düşecek.
Düşerse düşsün bu sorunun cevabı değil ki. HDP'den ayrılanlar MHP'ye mi oy verecek? Değilse AKP'ye mi verecekler.
Hayır!
Efendim, İYİ Parti de baraj kaygısı yaşamayacak ve kendini daha özgür ve bağımsız hissedecek.
Eyvallah.
Ona da tamam diyelim.
Söylediği ve iddia edildiği gibi olsun. Ne olacak?
İYİ Parti'nin zaten baraj kaygısı yok. Dolayısı ile özgürlük kaygısı da yok.
Millet İttifakı çözülmüş olacakmış.

Millet İttifakı zaten şu anda resmî olarak kurulu değil ki. Sadece biçimsel olarak varlığını sürdürüyor. En önemli bileşeni de "Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme" dönüş amacı.
Ortak paydası bu.
Bu ortak payda, güçlü bir siyasi hedefe ve kararlılığa dayalı olduğu sürece Millet İttifakı, küçüleceği yerde, yeni kurulan kimi partilerin de katılımıyla, katılmasa bile dışarıdan desteği ile en büyük muhalefet blokunu oluşturacaktır. Velhasılkelam, barajın 7'ye düşürülmesi muhalefetten çok Cumhur İttifakı'nın küçük ortağı MHP'nin işine yarayacaktır.
O da şimdilik.
Niye şimdilik?
Çünkü MHP o seviyede tutunamayabilir.
Peki, neden ve niçin tutunamayabilir?
Çünkü MHP seçmeni de işsiz. Nedeni de AKP iktidarının uyguladığı hatalı politikalar.
MHP seçmenleri de gidişattan memnun değil. Onlar da bu sarmaldan kurtulmak, kendilerini savunacak güçlü bir irade görmek istiyor.

Hâl böyle olunca ve MHP'nin izlediği milliyetçilik politikalarının AKP'ye eklemlendiği ve kendi öznel çizgisi dışında kaldığı da görüldükçe, seçmen davranışları değişecektir. Dolayısı ile yüzde 7 barajı, su tutmayabilir, umulanı vermeyebilir.

Yazarın Diğer Yazıları