Yoksulluk yönetilir mi?

Tasarruf bugün yapacağınız bir harcamayı erteleyerek ileriki bir tarihe kadar biriktirerek beklediğinizde o harcamanın faydasının daha fazla olacağına ikna olduğunuzda yapacağınız bir şeydir. Aksi takdirde tasarruf anlamını kaybeder.

Bugün yaptığınız, herhangi bir harcamayı ileride bir tarihte aynı ya da yakın bir maliyetle yapamayacağınızı düşünürseniz tasarruf etmek yerine harcamayı yapmayı tercih edersiniz. Hatta eğer başarabilirseniz bunu borçlanarak yapmayı da göze alabilirsiniz.

O sebeple bir zamanlar taksitli alışveriş diye bir şey vardı. Uzun vadeli taksitli alışverişler, üzerine binen vade farklarına rağmen son taksitlerin ödeme vakitleri gelince çok küçük rakamlara dönüşürdü.

Şimdi bütün bunları niye yazdığımı düşünen olabilir belki ama çoğunluk şimdiden anlamış olsa gerek. Öncelikle ekonominin içinde bulunduğu hâli anlatmaya çalışırken aldığı cevapları düşünürse o merak edenler de aslında beni de kolayca anlar. Hani size, ekonomi kötü ise neden herkes marketlerde, AVM’lerde diye soranlar var ya işte onlara cevap veriyormuş gibi düşünün yazdıklarımı. Tasarruf etmenin bir anlamı olmadığını düşünen kalabalıklar, var olan paralarını bugün harcamanın daha mantıklı olduğunu düşünüyor artık. Ev almak araba almak ya da yarın için para biriktirmek fikri artık çekici değil.

Bugün marketlerde AVM’lerde para harcama şansı bulanlar, yarın kazancında bir değişiklik olmayacağını ama aldıkları ürünleri bir daha aynı paraya alamayacak olduklarını bilenler çoğunlukla. Gerçekten zengin olanlar ise oralara gitmiyor. Gerekirse oradaki kalburüstü firmalar onlara gidiyor. Ya da en fazla onlar sadece o firmalarda ayırttıkları ürünleri alıp şoförleri ile eve göndertiyorlar. O arada akıllarına AVM katlarında bir şeyler yemek gelir mi orasını bilemem.

Peki, o arada bizim içinde bulunduğumuz durum bugünü kurtarmaktan ibaret hâle gelmişken ekonomimizin sahipleri bize ne diyorlar? İşte ona son zamanlarda yapılmış açıklamalardan birkaç örnek vermek için yazdım zaten bu giriş bölümünü. Şükür ki artık en azından inanan insanların itirazlarının da önünü kesecek şekilde Nas üzerinden konuya girmiyorlar da itiraz etmek mümkün oluyor.

Mesela Sayın Hazine ve Maliye Bakanımız sağlığa zararlı olduğu ibaresini de kullanmadan sigara üzerinden bir yatırım tavsiyesinde bulundu. “Küçük yatırımların bireyler için getirileri” hakkında değerlendirmelerde bulunan Şimşek, "Arkadaşlara bir sigara paketinin Türkiye'de ortalama fiyatı nedir diye sordum. 75,24 TL imiş. Günlük bir paket sigara içiyorsanız, yıllık size maliyeti 27 bin 375 TL. Bunu sadece 1 yıl içmeyip 5 yıllığına bugünkü getiriler üzerine örneğin Halkbank'a koyarsanız, 147 bin TL getirirsiniz. Bu sadece 1 yıl. Küçük birikimlerin etkisi çok büyük olabilir" dedi.

Ben ilk duyduğumda biraz şaşırmış olmalıyım ki bir kez daha dinleme gereği duydum. Aklıma gelen ilk soru ise ‘5 yıl sonra acaba o bahsi geçen rakamla market alış verişi falan yapılması mümkün olur mu’ oldu. Öncelikle bu rakam şimdiki faiz üzerinden hesaplandığına göre ve o da enflasyon davranışı ile doğru orantılı ise o zaman bu ayrıca da enflasyonun düşmeyeceği şeklinde de yorumlanabilir mi? İnsanın aklına bolca cevapsız soru getiren bu öneri konusunda Sayın Bakanın da çok fazla cevabının olduğunu düşünmüyorum açıkçası.

En fazla enflasyonun düşeceği konusunda net bir kanaatlerinin olduğunu söyleyebilir ama bu konuyu da toplum olarak epeydir yaşayarak test ediyoruz. Dahası enflasyonun kime göre düşeceği konusu bile henüz tam olarak netleşmiş değil. Halkın enflasyonu ile resmî rakamlar arsındaki uyumsuzluk her geçen gün daha bir espri konusu olmaya devam ediyor ama bu espriler de ne yazık ki artık komik dahi olmuyor.

Bizler daha bu espriyi tam olarak anlayamamışken, bir başka espri de Sayın Cevdet Yılmaz’dan geldi. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı “En düşük emekli maaşı uygulamasını biz getirdik. AKP’den önce böyle bir uygulama yoktu” dedi. Aslında tamamen doğru olan bu ifadedeki enteresanlık bunun iyi bir şey olduğu algısından kaynaklanıyor. ‘Emekli maaşlarının hesaplanma yöntemlerinin değiştirilmesi ve insanlara sanki süper bir ekonomide yaşıyorlarmış gibi salık verilen özel emeklilik formülleri sizinle başladı ama’ diyecek kimse olmuyor nasıl olsa oralarda.

En düşük emekli maaşı uygulamasının fakirliği yönetmek anlamına geldiği zamanlar vardı belki ama artık açıkçası o işlevini bile yitirdi o rakamlar. Aslında içinde bulunduğumuz durumu tarif ve itiraf eden iki bakana, tamamen başka konular üzerinden ilerleyen siyaset, can simidi atmasa durum daha net anlaşılacak bence

Yazarın Diğer Yazıları