YÖK ne yapmak istiyor?

YÖK, Türkiye''deki tüm üniversitelerin bağlı olduğu, bilim dünyasının tepe yönetimi değil mi?

Evet!

Öyle ise bu yaptığına ne diyeceğiz?

Arkadaş, bu ülkede öğretmen azlığı değil, öğretmen fazlalığı var. Binlerce öğretmen atanmayı bekliyor.

Hâlihazırdaki gerçek bu.

Doğru mu?

Doğru!

Peki, YÖK ne yapıyor? Öğretmen sayısını planlayıp, ülkenin önünü açacağına, tam tersini yapıyor. Yetmiyor bir de eğitim fakülteleri dışında diğer fakülteler için açılan pedagojik formasyon kurslarını kaldırıp, eğitimin parçası haline getirmek için yukarıdan talimat veriyor. Böylece eğitim fakültelerinin dışında neredeyse tüm fakülte mezunlarını önümüzdeki bahar döneminde öğretmen yapmayı hedefliyor.

Nasıl yapacak bunu?

Pedagojik formasyon derslerini seçmeli ders haline getirerek. Eğitim fakültesinde hocaların ders yükleri, bilimsel çalışmaları kısacası işi çok. Öyle ise ne yapalım diye düşünmüş YÖK sakinleri, kolayını bulmuş. Uzaktan eğitim verilecekmiş.

Salla gitsin, ver bir diploma demek istiyor galiba.

Akademyanın düşürüldüğü hale bakar mısınız?

YÖK''ün bu kararı karşısında, Eğitim/Eğitim Bilimleri Fakülte Dekanları (EFDEK,) durumun acı sonuçlarını görüp kendi aralarında değerlendirdikten sonra, yukarıya bildirelim diye karar almış. Kurul diyor ki:

"Öğretmenlik, tarihin hiçbir döneminde seçmeli dersler alarak herkesin edinebileceği bir meslek olmamıştır. 29 Aralık 2022 tarihli YÖK kararı, isteyen herkesin seçmeli ders alarak öğretmen olabileceği gibi bir anlayışı yansıtmaktadır. Bu anlayış, artık çok gerilerde kalmış olması gereken ''Hiçbir şey olamıyorsan öğretmen olursun'' yaklaşımını hatırlatmaktadır."

Bu girişten sonra, nedenlerini ve gerekçelerini maddeler halinde belirtmişler.

Kısaltarak bilginize sunuyorum.

1)-Halen iki dönem olan Öğretmenlik Uygulaması dersleri, yeni YÖK kararı ile 1 yarıyıla indirilmiştir. Bu değişiklik, nitelikli öğretmen yetiştirme amacına hizmet edecek bir değişiklik değildir.

2)-Halen uygulanmakta olan Pedagojik Formasyon Eğitimi Sertifika Programı, her yarıyıl 30 AKTS olmak üzere toplam 60 AKTS ders içermektedir. Azaltılmış olması, öğretmenlik mesleğini edinmek isteyen öğrencilerin 1/3 oranında daha az çaba harcayarak öğretmenlik mesleğinin gerektirdiği yeterliklere sahip olacakları anlamına gelmektedir.

3)-Pedagojik Formasyon Eğitimi Programı açık ve uzaktan eğitimle yürütülmeye uygun bir program değildir.

4)-Pedagojik Formasyon Programında yer alan Öğretmenlik Uygulaması Dersi için mevcut mevzuata göre her 6 öğrenciye 1 uygulama öğretmeninin atanması gerekmektedir. Halen Türkiye genelinde öğretmen yetiştiren lisans programlarında yaklaşık 30.000, Pedagojik Formasyon Eğitimi Programlarında da yaklaşık 65.000 olmak üzere toplam 95.000 öğrenci için MEB okullarında Öğretmenlik Uygulaması Dersi planlanmıştır ve yürütülmektedir. YÖK''ün yeni kararı sonrasında bu sayı en az iki kat artacaktır. Yaklaşık 300.000 öğrenciye MEB okullarında Öğretmenlik Uygulaması yaptırmak gerçekçi görünmemektedir.

5)-Halen Eğitim Fakültelerinde öğretmen yetiştirme lisans programlarını Yükseköğretim Kurumlarına Giriş (YKS) Sınavlarında ilk 300.000 kişi arasına girebilenler tercih yapabilmektedir. YÖK tarafından alınan karara göre isteyen herkes pedagojik formasyon derslerini seçmeli olarak 2. sınıftan itibaren alabilecektir. Eğitim Fakültesi öğrencisi açısından hak kaybına yol açacaktır.

6)-Pedagojik Formasyon Eğitimi Programı kapsamında alınacak derslerin akademik not ortalamasına dâhil edilmesi yönünde karar verilmiştir. Örneğin bir öğrenci bahar döneminde 4 ders alıp kendi lisans programından mezun olabilir. Karara göre bu durumdaki öğrenciler yaz döneminde veya gelecek yıl diğer dersleri de sertifika programı uygulayan bir kurumdan alarak bu programı tamamlayabileceklerdir. Böyle bir öğrencinin not ortalaması nasıl hesaplanacak ve Pedagojik Formasyon aldığı nasıl belgelenecektir?"

Yüksek öğretim bu haldeyse, gerisini siz düşünün.

Yazarın Diğer Yazıları