Yeni anayasa yapılamaz

Sayın Bahçeli, CHP ve İYİ Parti'ye yeni anayasa yapmak için çağrıda bulunmuş.
Ne güzel..
Ama hangi ülkede anayasa yapacaklar?
Ortama ve duruma bakılırsa bu mümkün mü?
Mümkün değil.
Neden?
Çünkü Türkiye'de yeni anayasa yapacak siyasi ortam yok. Siyasi ortam yoksa siyasi zemin de olmaz.
Öyle ise yeni anayasa teklifi bir çağrıdan ve belki de bir temenniden öteye geçemez. Kaldı ki Türkiye'nin içinde bulunduğu manzarayı muhalefet bozmuyor. Tam tersine uzlaşı ortamını bizzat iktidar ve yine iktidarın ortakları birlikte bozuyorlar.
Eğer muhalefetsen hangi zihniyetle bir araya gelip de anayasa yapacaksın? Manzara ortada.
"128 Milyar Nereye Gitti" afişini parti binasına astıktan hemen sonra savcıların "derhal indirilsin" talimatı verdiği ve vakit geçirmeden "Cumhurbaşkanına hakaretten" dava açtığı bir süreçte, bu zihniyet sahipleriyle "yeni anayasa" yapılabilir mi?
Muhalif basına göz açtırılmadığı bir ülkede, özgür iradenin baskı altında olduğu gerçeği ortada iken, yeni anayasa yapılabilir mi? Mesela yeni anayasa yapımı sırasında aksi görüş bildirildiğinde, RTÜK'ün, sayıları bir elin parmakları kadar olmayan TV'lere, ceza kesilmeyeceğinin garantisi var mı?
En sade ve basit eleştirilere dahi hakaret davası açıldığı bir ülkede, rejim sorunu değil de ne vardır acaba? Böyle bir tablonun yaşandığı süreçte hangi psikolojiyle herkes için iyi bir anayasa yapacağız?
Eğer bir ülkede, iktidar bürokrasisinin önemli saydığı görevliler, birkaç yerden maaş alıyorsa, o ülkede, kiminle ve nasıl adaletli bir anayasa yapacaksınız?
Bahçeli, "Darbe anayasasından aziz milletimizi kurtaralım, istikbalin rotasını çizecek yeni bir sayfa açalım" diyor.
Çok güzel.
Ne kadar hoş bir temenni.
Ancak "Darbe Anayasasının" ne darbeliği kaldı, ne de darbeci ögeleri. Bu anayasa AB ile imzalanan ikili anlaşmalar çerçevesinde kuşa çevrildi. Pek çok maddesi yeniden yazıldı. Yetmedi, yine Sayın Bahçeli'nin önerisiyle, "Partili Cumhurbaşkanlığı sistemine" geçirilerek 12 Eylül Anayasasının kurduğu siyasi düzen ortadan kaldırıldı.
Muhalefetin şikâyeti tam da burada başlıyor. "Güçlendirilmiş parlamenter sistem" diye neredeyse haykırıyor.
Neden?
Çünkü değiştirilen anayasa ile getirilen yeni siyasal sistem, özgürlük alanlarını daralttı. Halihazırda demokrasiden gittikçe uzaklaşmaktayız. Ve siyasal sistem, gittikçe hem tahammülsüzleşiyor ve hem de otoriterleşiyor.
Buradan da anlaşılacağı gibi yeni siyasal sistem, sadece 12 Eylül Anayasasını ters yüz etmedi. Toplumsal ve siyasal düzeni ve hatta ekonomik düzeni de kökünden sarstı. İçinden geçtiğimiz süreç tam da bunu anlatıyor.
Türk Milleti, sahip olduğu hakları yavaş yavaş kayıp ediyor.

Adalet gitti.
Özgürlükler daraltıldı, halkı nefes alamaz hale soktu.
Ülkenin sahibi olan halk, ülkesinde aç bırakıldı.
Toplumsal bunalımlar arttı.

"Halkın kendi kendisini yönetmesi demek olan demokraside" halk, yetki verdiği iktidara soru soramaz hale geldi.
Dolayısı ile Türkiye'de ne iddia edildiği gibi 12 Eylül Anayasasından eser kaldı ve ne de yeni sistemle gelen yeni düzen, ekonomik, siyasi, sosyal, kültürel huzur bıraktı. Eğer iktidar mensupları iyi bir şey yapacaksa kovidden ölümleri durdursun. Bir an evvel herkesi aşılamanın yolunu bulsun.
Esnafa el uzatsın.
Emekliye destek olsun.
Çifter maaşları iptal etsin.
Tarıma destek versin.
Hepsinden önemlisi de siyasi düşmanlık yapmaktan vaz geçsin.
Ha, illa yeni bir anayasa yapılacaksa, nitelikli, olgun kimselerin yetkin olduğu bir Türkiye'yi beklememiz lazım. Bu siyasi tablodan ancak güvensizlik çıkar, müspet bir sonuç çıkmaz.

Yazarın Diğer Yazıları