'Yandaş' gazeteciye farklı muamele

**

Yine bir gazeteci dövüldü. Dövülen gazeteci bu defa "yandaş" tabir edilenlerden. Yeni Akit gazetesinin haber müdürü Murat Alan. Murat, Generallerimize "eşek gibi" diyecek kadar ölçüsüz. En güvendiği isim tabiî ki Recep Tayyip Erdoğan. Güya onu yüceltmek için bu tabiri kullandı.

Şunu açık söyleyeyim. Murat'a saldıranlara hiç kimse ellerine sağlık diyemez. İyi-kötü mahkemelerimiz var. Murat Alan'ın sarfettiği söz elbette suç. Millî savunma Bakanlığı bu kesin inançlı gazeteciyi mahkemeye verdi. Eğer açıktan mahkemeye verip sonra kapıyı dolanarak hâkimlere "Eğer Murat'ı cezalandırırsanız, kendinizi Fizan'da bulursunuz." denmezse Murat "küfürünün" karşılığını adlî mekanizmada görecek.

Murat! Bütün samimiyetimle sana geçmiş olsun diyorum. Nerede okudun bilmiyorum. Eğer üniversitede benim öğrencim olsaydın, fikrî hareketlerin içinden gelmiş bir gazeteci-hoca olarak, kesin inancını muhakkak törpülerdim. "Kesin inanç"ın insanı nereye sürükleyeceğini, muhakeme gücünü nasıl kaybettireceğini, nasıl dar alana hapsedeceğini, ilmin yanında tecrübeyle biliyorum.

Asıl gelmek istediğim mesele başka...

Daha evvel kamuoyunun yakından bildiği iki gazeteci arkadaşımız saldırıya uğradı: Yavuz Selim Demirağ ile Sabahattin Önkibar. İkisinin de failleri yakalandı ama hemen bırakıldılar. Her iki gazeteci de Murat Alan'ın yaşından daha fazla tecrübeye sahip. İktidardakiler, başlarına sonra büyük gaile açan Cemaat'le al gülüm ver gülüm muhabbeti içindeyken Sabahattin de Yavuz Selim de ölümüne Cemaat'le mücadeleye girişmişlerdi.

İki gazetecinin saldırıya uğramasını, devlet yetkilileri kınamadılar. Asıl kınaması gereken merci Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı idi.

Biliyorsunuz... 16 Nisan 2017 Referandumu'ndan sonra yeni rejime geçtik ve sistem değişti. Basın kartlarının verildiği Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü Saray'ın bünyesinde ihdas edilen Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'na bağlandı.

İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, iki gazeteci saldırıya uğrayınca kılını kıpırdatmıyor, bir kınama açıklaması yapmıyor ama Yeni Akit'in haber müdürü saldırıya uğrayınca hemen sahipleniyor:

"Yeni Akit Gazetesi Haber Müdürü Murat Alan'a yapılan saldırıyı kınıyoruz. Şiddet hiçbir koşulda tasvip edilemez. Konunun takipçisiyiz. Herkes bilmelidir ki bu saldırının failleri adalet önünde hesap verecektir."

Fahrettin Altun! Bir kelime hariç attığın bu tivite aynen katılıyorum. (Katılmadığım kelime "koşul". "Şart"ın yerine konmak istenen bu kelimeyi Türkçemizi bozan ana kelimelerden biri kabul ederim ve hiçbir surette kullanmam. Bir büyüğün olarak tavsiyem: Sen de kullanma! İstersen "Gökkonuksal Avrat-Türkçenin Türkçesi" kitabımı masanın bir tarafına iliştir; arada bakar, belki bana teşekkür edersin.)

Ne yazık ki hükûmet edenler, Türkiye'yi ortadan ikiye böldüler; bir taraf düşman, bir taraf yandaş.

İlim süzgecinden geçmiş Altun bu ayırımı yaparsa, başkalarını düşünün siz!

Halbuki, Murat'ı, generallerimize yönelik sözleri üzerine ikaz etmeli, sözünün hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini söylemeliydi.

Yazarın Diğer Yazıları