Ver abi elinizi öpiim!

Etyen, kılçık atmaya devam ediyor. Hrant’ın akıldanesi, onun kadar cesur olamadığı için dobra dobra konuşamıyor; kinini sinsi kusuyor.
Ermeni diasporası mazlum, hele Ermenistan hükûmeti tümden masum... Taşnaklar mı? Hiç, hiç suçu yok garibanların! Hocalı katliamı mı? Onu Ermenilerden kopuk bir birlik yaptı!
Diyor ki:
Taksim’de Hocalı katliamı mitingini kim organize etti? Parayı kim verdi? (Azerbaycan Hükûmeti demeye getiriyor.)
Azerbaycan’dan miting için gelen kadın milletvekillerinin kim olduğunu biliyor musunuz?! Onlar, Türkiye, Ermenistan’la protokol imzaladığında da gelmişlerdi. Başbakan Erdoğan çok ağır tenkit etmişti.
Mitingleri Türk milliyetçileri düzenliyor, Ak Parti’nin işi ne?
(Aklı sıra alan daraltıyor. Bir müddettir bu “alan daraltma” ameliyesi devam ediyor. Neo İslâmcılar da Etyen gibi sol liberallerin tabanını yalıyorlar, “milliyetçiliği” zehir gösteriyorlar. “Zehir” olan sadece “Türk milliyetçiliği”, başkaları hiç “milliyetçi” değiller! Asla “zehir” olamazlar. “Türk milliyetçiliği” nin mahiyetini tayin edemiyorlarsa, niyetleri “Türk” düşmanlığıdır ve bu bariz olarak görülmektedir. Hangi milliyeti ve hangi etnik grupları öne çıkardıklarını bilirseniz düşmanlıklarının ne manaya geldiğini anlarsınız. Allah böylelerinden “Türk”ü esirgesin!)

***


Etyen, Ermeni diasporasını, Ermenistan yönetimini öyle bir anlatmış ki, “Ver abi elinizi öpiim! Siz ‘aziz’ mişsiniz!!” diyesiniz geliyor.
Etyen’in şuuraltı dürtülerinin “Türk” deyince nasıl nevrini döndürdüğünü göreceksiniz!
“Muhtemelen Hocalı’da hayatını kaybedenlerin anılması, acının hatırlanıp paylaşılmasından ziyade, ’Ermeni’kelimesinin modern Türk etnik kimliğinin oluşumundaki temel ’öteki’olmasından hareketle, Hocalı’yı gündeme getirmenin doğrudan milliyetçiliği besleyecek olmasını önemsediler. (...) Vurgulanmak istenen mesaj, Ermenilerin bir bütün olduğu ve katliama yatkın bir öze sahip olduklarıydı.”
“... Ermeni diasporasının milliyetçi kanadı, bu tepkilerini tamamen kendi inisiyatifiyle ve hatta Ermenistan’ın pek de onaylamadığı bir dil ve üslup üzerinden yapıyor. İnsanlar kendi aralarında bağış kampanyaları tertipliyor, gece düzenliyor, dergi satıyor ve sonuçta kendileri için anlamlı olan ama otoriter ve dışlayıcı bir zihniyeti ima eden söz konusu gösterileri gerçekleştiriyorlar. Oysa geçen ay İstanbul’da düzenlenen mitingin parasının nereden geldiği belli olmadığı gibi...”
“Gösterinin tertiplenmesinin hemen ardından ben bunun bir Ergenekon stratejisi olduğunu ve önümüzdeki birkaç yılın ‘yükselen’ gündemini dikkate aldığımızda hükümeti tuzağa düşürmeyi hedeflediğini ileri sürmüştüm.” (Etyen Mahçupyan, “Bir Ergenekon suistimali”, Zaman, 4 Nisan 2012)
Yarın bakın neler neler yazacağım; sinsiliğini, içten pazarlığını gözünün içine sokacağım!

Yazarın Diğer Yazıları