Anayasa, neden yeniden değiştirilmek isteniyor?

İki dönemdir Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden seçilip seçilemeyeceği hâlen tartışılıyor. Erdoğan'ın 2028'de aday olabilmesi için 2 seçeneği var; ilki, Meclis'in Cumhurbaşkanı'nın görev süresi dolmadan önce seçimlerin yenilenmesi kararı alması. Diğeriyse, anayasa değişikliği...

AKP’nin yeni anayasa çalışmalarında 2 dönem sınırının kaldırılacağı bir yana, Erdoğan’ın "ömür boyu lider" ilan edilmesine olanak sağlayacak düzenlemelere yer verilse bile şaşıran olmayacaktır.

Ancak Anayasa gerçekten yalnızca Erdoğan’a yeniden aday olabilmenin olanağını sağlamak için mi değiştirilmek isteniliyor?

Elbette ki hayır!

Var olan Anayasa, BOP gereği 'Bir Türk-Kürt Federasyonu' için, Türksüz Yeni Anayasa sürecini biçimlendirmek üzere değiştirilecek!

Türk Kürt federasyonu için Türk'süz yeni anayasa başlıklı yazımızda ayrıntılarıyla yer verdiğimiz gibi, kimi bölücü kaynaklara göre, bugün ‘AKP tarafından hazırlanmış yeni projeye göre, Türkiye'nin Orta Doğu'da; Doğu, Batı ve Güney, Kuzey Kürtleriyle ittifak kuracağı’ konuşuluyor.

Bu yüzden de bir yandan özellikle BOP planına göre hedef seçilmiş, Güneydoğu ve Doğu Anadolu sınır illerimize yerleştirilen Suriyeli, Afgan sığınmacılarla ‘demografik bir işgal’e dönüştürülmüş Stratejik Göç Mühendisliği uygulaması tüm şiddetiyle yurdumuzda sürdürülürken aynı zamanda sınırlarımızın hemen ötesinde de aynı benzer yöntemler uygulanıyor.

Yine BOP planının hedeflerinden olan kadim Türk yurdu Kerkük'te gerçekleştirilen nüfus sayımı öncesi, kentin demografik yapısının değiştirilmesi için nüfus kayıtlarında yapılan sahte aktarmaları ne yazık ki Cumhur İktidarı ne yazık ki izlemekle yetiniyor.

Kerkük’ün Türkmen kimliğini silmek ve Kerkük'ü Irak’tan koparıp BOP planı gereği kurdurtulacak bağımsız Kürdistan’a dâhil etmek için Cumhur İktidarı gözünü kapatmış, sus pus...

Oysa AKP hükûmeti, 2009'da dönemin yetkililerinin ve Türkmen kardeşlerimizin de görüş ve önerileriyle, Barzani’nin bölgedeki etkisini kırmak için Habur Sınır Kapısı’na seçenek olarak Türkmeneli'ne, Ovaköy'den sınır kapısı açacaktı!

Ama AKP 15 yıldır Ovaköy'e sınır kapısı açmak için gerekli adımları atmadı!

Açamaz da zira BOP planları buna izin vermez...

Çünkü, Ovaköy'e bir sınır kapısı açılırsa bölge ticareti üzerinden çok büyük kazançlar sağlayan Kuzey Irak Kürt yönetimi karşısında Türkmenler güçlenir...

Türkmenlerin güçlenmesi, Kuzey Irak Kürt yönetiminin zayıflaması ise BOP dâhilinde kurulacak bağımsız Kürt devleti planlarını bozar, zora sokar...

Bu arada, yaklaşık bir ay önce, ortağı Bahçeli’nin, teröristbaşı Öcalan’ı konuşması için TBMM’ye davetiyle başlayan süreçte Cumhur İttifakı’nın Öcalan’ın tahliyesi ve sonrası için bir yol haritası olduğu artık kamuoyunun farklı kesimlerinde yüksek sesle konuşuluyor.

Cumhur İttifakı’nın yol haritasının ayrıntıları henüz net olarak belli değil. Ancak bir genel af veya kısmi bir af ile Öcalan’ın mart ayında tahliye edileceğine dair bilgilerin dahi farklı çevrelerde seslendirildiği ortamda Hakan Fidan dikkat çekici bir çıkışla, “Suriye’deki Kürtler Türkiye'ye karşı ev ödevlerini biliyorlar” dedi.

Aynı sıralardaysa, Türkiye tarafından "terörden arananlar isimler" arasında kırmızı listede yer alan, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) komutanı, Trump'ın teşekkür ettiği, Öcalan'ın 'manevi oğlu' Mazlum Kobani kod adlı Ferhad Abdi Şahin de "Şu anda bizimle Türkler arasında siyasi ve askeri diyaloğa başlamak için arabuluculuk yapılıyor" açıklamasında bulundu.

Geçtiğimiz haftaysa 1. Çözüm Süreci’nde Akil Adamlar Heyeti’nde yer alan Ufuk Uras’ın aktardığı kadarıyla; Bahçeli’ye yaptığı ziyarette kendisine “Erdoğan bana, ‘Bu meseleyi, içeride, baş başa çözelim’ dedi.’’ açıklamasında bulundu.

Tüm bu süreçte, ortaya saçılanlara bakıldığında ise Yine Yeniden Çözüm Süreci tartışmaları eşliğinde Cumhur İttifakı’nın ‘yeni çözüm sürecini inkâr etmeleri’, Erdoğan’ın, Bahçeli’ye söylediği gibi “işi başkalarını karıştırmadan kendi kendilerine aralarında çözmekte!” olduğunu akıllara getiriyor.

116 gün sonra, Nevruz Bayramı kutlamalarında artık Yine Yeniden Çözüm Süreci’nde çok önemli gelişmelere birlikte tanık olacağız. Yani çok değil yakında Cumhur İttifakı’nın ‘yeni çözüm sürecini’ inkâr etmelerine rağmen ‘işi kendi kendilerine aralarında nasıl çözdüklerini’ hepimiz göreceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları