Fırat'ın Doğusu'na Yeni Açılım...

Öcalan ile ilk çözüm sürecinde yapılan görüşme notlarının yer aldığı, KCK/PKK Dış İlişkiler Komitesi-Avukat Yapılanması dava dosyasının eki, 75. klasörde yer alan değerlendirmelerde, 'AK Parti Hükûmetinin alternatifi olabilecek bir siyasi yapılanma bulunmadığı, muhalefetin, demokratik açılımları engellediği, dolayısıyla seçime kadar AKP'nin Kürt sorununa cesur yaklaşamayacağı, cesur yaklaşması hâlinde oylarının epey düşeceği, bu durumda da seçimde koalisyon hükümeti (AK Parti-MHP) ihtimali doğacağı, bu durumun sorunun çözümünü iyice zorlaştıracağı' değerlendirilmişti!

Ama gelin görün ki, Yeniden Çözüm Süreci'ni bu kez tedavüle sokan bizzat MHP oldu...

Anlayacağınız MHP, DEM’i utandırmış oldu...

Bahçeli açıklamasında, DEM sıralarına elimi uzatmam doğaçlama değildi. Uzattığım el, 'Gelin Türkiye partisi olun, teröre cephe alın, gelin bin yıllık kardeşliğimizde kenetlenin' temenni ve teklifidir. DEM'e düşen sorumluluk, uzanan elin kıymet hükmünü anlaması, Türkiye partisi olma yönünde bir eşik olarak algılayıp değerlendirmesidir.' dedi.

Öcalan, belirttiğimiz görüşme notlarında, "Devlet'in daha önceleri Kandil ve o zamanki parti, BDP ile de görüşerek sorunun onlar üzerinden çözülebileceğine inandığını ama bu girişimler sonucunda, AK Parti'nin vardığı kanaatin, sorunun çözümünün pratik olarak yürümesi için bizzat kendisi ile görüşmelerinin şart olduğu yönünde" olduğunu belirtiyordu...

Görüşme notlarında Öcalan, 'Devlet'in bizzat kendisi üzerinden sürecin yürütülmesinin daha pratik ve hızlı sonuç alıcı olduğu kanaatini' önemle vurguluyor, 'Kürt sorununun çözümünde Devletin, kendisinin rolünün farkına vardığını' belirtiyordu. Hatta Öcalan, kendisiyle görüşen PKK heyetine, İmralı'da görüştüğü devlet yetkililerinin de "sen aradan çekilirsen olmaz, bu iş yürümez" dediklerini üstüne basarak belirtiyor ve 'çekilmemi istemiyorlar' diyordu.

Teröristin ayağına Çadır Mahkemesi götürüldüğü 1. Çözüm Süreci'nin lağvedildiği 9 Temmuz 2019'dan buyana, Öcalan'ın, bu 'kendisinin vazgeçilmezliğine' dair değerlendirmelerini haklı çıkaran gelişmelere hep birlikte tanık olduk ama muhalif siyasi partiler de bunun üzerinde gereken önemle durmadıkları için süreci fark edemeksizin yaşayarak bugünlere kadar geldik...

Şimdi AK Parti Hükûmeti, her ne kadar Yeni Çözüm Sürecini reddetse de, MHP eliyle başlattığı Yeniden Çözüm Sürecinde şimdiye dek, Öcalan'ı hiçbir zaman gerçek anlamda tasfiye etmeyi düşünmedi. Bu yüzden olsa gerek, Öcalan'a hep kontrollü bir 'tecrit' uyguladı. Anlaşılan o ki Öcalan üzerindeki 'kontrollü tecrit' sürecinde yakın zamanda ama aile ama avukatları ile görüşme kılıfında yine yeni mesajlar verdirilecek...

1 Kasım 2018'de ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, ülkesinin Suriye’deki başlıca hedeflerinin, “IŞİD’e karşı koymak ve İran’ı Suriye topraklarından çıkarmak” olduğunu söyleyerek, Suriye’nin Kuzeydoğusunda YPG ağırlıklı Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile koordinasyon yaptıklarını belirtmiş, ABD’nin “iki ortağı Kürtler ve Türkiye arasında bir çözüm bulunmasına yönelik çabaları yeniden başlattığını” da sözlerine eklemişti.

Hemen peşinden ise 15 Ekim 2019'da ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence açıkça, "Türkiye ile Suriyeli güçleri arasında müzakereleri başlatma amacıyla" en kısa süre içinde Türkiye'yi ziyaret edeceğini açıklamıştı.

Bu gelişmelerin ardından, 29 Nisan 2020'de, Abdullah Öcalan, 21 yıl sonra ilk kez ailesiyle telefonla görüştürülüyordu. Şanlıurfa Adliyesinde Başsavcının odasında, Abdullah Öcalan'a, kardeşiyle 'aile görüşü' yaptırılıyor görüntüsü altında Kandil'e mesaj verdirtilmiş idi. Güya hepi topu 20-25 dakikalık görüşmede, Abdullah Öcalan'ın ilkokul mezunu kardeşi Mehmet, görüşme notlarını daha sonra 'kamuoyuna' açıklamış, örgüt yayınları Öcalan'ın talimatlarını yayınlayarak en güvenilir biçimde Kandil'e kadar ulaştırmıştı!

Terörist başı Öcalan, kardeşi Mehmet Öcalan ile yaptığı o görüşmesinde, Kandil'e verdirtilen talimatları ile adeta AK Parti'nin çamura batmış Suriye politikaları nedeniyle akıllara bu kez, AK Parti'nin Öcalan ile yeni bir yol haritası arayışına koyulduğunu getirtiyordu.

O görüşmesinde ağabeyi Abdullah Öcalan'dan Mehmet Öcalan'a verdirtilen, "4 parçada Kürdistan'da birleşik mücadele" talimatı Kandil'e daha sonra Mehmet Öcalan tarafından kamuoyuna bir açıklama eşliğinde aktarılıyor ve ENKS ile PYD birleştiriliyor hemen peşi sıra ise Mazlum Kobani'ye, ENKS ile PYD'nin ortak çalışmalarından duyduğu sevinç ve mutluluk ifade ettiriliyordu.

Birinci çözüm sürecinde boğazına kadar batan hükûmet, kamuoyundan gelen cılız tepkiler karşısında bu kez farklı bir görünüm ile yeniden Çözüm Sürecinde.

BOP'u tıkır tıkır işleten sistemin nihai amacı Teröristbaşı Öcalan'ı Kandil'den ve DEM'den ayrı tutarak doğrudan özgürlüğü karşılığında Çözüm Ortağı yapmak. Sürecin sonunda ise hedef, Fırat'ın Doğusu'nda, ABD'nin kurduracağı kukla "Kürt Devleti"nin başına Öcalan'ı geçirmek...

Yazarın Diğer Yazıları