Vay arkadaş, MHP aşkına bak...
MHP aşkına bakar mısınız? Bütün eski paralelciler, yeni iktidar sahipleri ve yandaşları koro halinde MHP'nin geleceğinden endişe ettiklerini söylüyor.
Hepsi birden "Bahçeli" diyor da başka bir şey söylemiyor.
Aşka bak..
Bundan önce Bahçeli'yi yese doymayacak adamlar, bir kerecik olsun TV'lerinde, gazetelerinde yer vermeye lüzum görmeyen kimseler, aniden Bahçelici oldu...
Neden?
AKP'yi iktidarda tutan "destek güç" gidici de ondan.
Daha başka?
İktidar sahiplerinin planları suya düşecek de ondan.
Tazelenen, güç kazanan, yenilenen ve silkinen MHP, iktidar sahiplerinin uykusunu kaçırıyor, hesaplarını bozuyor da ondan.
Çünkü anketler, MHP'de lider değiştiğinde siyasi tablonun değişeceğini gösteriyor. Yine 7 Haziran'daki gibi bir manzara ortaya çıkacak. Hatta ondan daha ağır bir tablo.
7 Haziran'da AKP'nin oyları düşmüştü ama önemli bir alternatifti. Eğer Sarayın elindeki veriler doğru çıkarsa, bu defa eskisinden kötü olacak.
Deprem olacak deprem.
Çünkü MHP'nin %28 oy alacağı söyleniyor. Bu durum, hükümranların işine son verecek siyasi sonuçlar ortaya koyuyor.
Bu sebeple telaşlandılar.
Delegelerin aklını çelip, korkutup, MHP'deki AKP'nin işine yarayan statükonun devamını istiyorlar...
Az olsun, küçük olsun, bunun için de Bahçeli ile devam etsin istiyorlar... Aradıkları asıl gerçeklik: Zararsız MHP...
Şunun şurasında hedefledikleri gizli sona çok az kaldı. O gün geldiğinde anayasa değişecek, başkanlık sistemi gelecek ve siyasi partiler seçmen nazarında ikiye inecek. MHP ister istemez sağ kategoride olmanın bilinciyle AKP'nin arkasında olacak..
Eh, eğer isterse bir iki milletvekili de kendilerine verilebilir bu sayede başkana desteği alınabilir.
Her şey, 2023 asıl hedefi içindir. O hedefte, yenilmiş Türklük, yenilmiş Cumhuriyet, yenilmiş Atatürk ve yeniden kurulmuş, adı başkanlık olan ve fakat içi şimdilik meçhul olan AKP siyasal sistemi vardır. Asıl hedefe ulaşıldığında MHP ancak bezenti kabilinden bir parti olacaktır.
Bu hedefe epey yaklaştılar. Arızasız varabilmenin yolu da MHP'deki statükoyu korumaktır.
Öyle ise ne yapalım?
Ülkücüleri korkutalım.
Ne ile korkutalım?
MHP'yi paralel yapı "üst akıl" olarak dizayn ediyor iddiası ile...
Bu iddialar sökmez.
Birincisi, ispatı yok.
İkincisi, paralel yapının Türkiye içinde iş çevirecek eski gücü kalmadı. Etkisi neredeyse sıfırlandı.
Üçüncüsü ve en önemlisi, MHP'de genel başkanlığa aday olanların hepsi partili ve partinin geçmişinden sağlamlığı tescilli kimseler. Üstelik tüm adaylar, daha önce Bahçeli'nin süzgecinden geçerek Meclis'e girmiş milletvekillerinden. Madem paralelci idiler, Sayın Bahçeli neden Meral Akşener'i vekil yaptı? Yetmedi Meclis Başkanvekili seçtirdi.
Ümit Özdağ daha düne kadar MHP'nin Genel Başkan Yardımcısı değil miydi? Bahçeli'nin onayı olmadan mı oraya getirildi?
Koray Aydın zaten aday ve eski bir bakandı.
Paralelci olduklarını ispat edin görelim...
Edemiyorlar.
Hiçbir delil yok.
Sadece dalgalanma yapıp, ortalığı karıştırıyorlar. En büyük paralelciler, "MHP'yi paralel ele geçiriyor" diyenler ile iktidarda olanlardır. Yanak yanağa, el ele, kol kola onlarca video görüntüsü var ortada. Hatta Hoca'yı öve öve bitiremeyen onlarca demeç var.
Eski paralelciler, herkesi kendileri gibi sanıyor.
Boşuna nefes tüketmeyin. MHP'deki katı, uyumsuz, ağır ve AKP'nin siyasi yedeği olmaktan gocunmayan statüko artık bitiyor... İşte MHP gücü bu. Genel başkanlık seçimi bile siyaseti sallıyor... Bu güç, Bahçeli yönetimince pasifleştirildiği için AKP, ülkenin tüm millî kazanımlarını hallaç pamuğu gibi savurma cesareti gösteriyor. Bitecek...