Üçünün fotoğrafını karşılaştırıyorum...
M. Kemal Atatürk, R. T. Erdoğan ve A. Davutoğlu. Ağrı Valisi Musa Işın'ın tam arkasında...
Musa Bey makamına gazetecileri çağırmış, "Gelin, size anlatacağım vahim hâdiseler var." demiş.
Ortadaki M. Kemal'in fotoğrafı. Türk bayrağı önünde teatral bir duruş sergilemiş.
M. Kemal'in solundaki fotoğraf R. T. Erdoğan, sağındaki A. Davutoğlu'nunki.
Olmadı Vali Bey! Fotoğraflar arası dengeyi kuramamışsınız. R. T. Erdoğan ve A. Davutoğlu'nun da birer teatral duruşlu fotoğraflarını asacaktınız. Ne bileyim işte, R. T. Erdoğan çocuklara oyuncak veriyorken meselâ... Olmazsa muhalefeti alabildiğine azarlayan 10 numara bakışlı bir görüntüsü.
A. Davutoğlu'na imaj çizemedim. Bu fotoğraf da olur; Düz, yalın. Bu iki kelimenin ardından "kimliksiz" gelecekti ama "kimliksiz" farklı manaya çekilebilir. A. Davutoğlu yanlış anlarsa üzülürüm! Rüştünü daha henüz ispat edecek fırsatı bulamamasını, kendisinin imajını halkın zihninde şekillendirememesini hatırlatmak maksadım.
M. Kemal Millî Mücadele'yi verdi, ilk cumhurbaşkanı seçildi. Sanmayın ki, silâhı dayadı kükredi: "Ben cumhurbaşkanıyım, var mı itirazı olan! İtiraz edenin beynini patlatırım!"
Yok öyle bir şey! Bir inceleyin, "Mustafa Kemal bu badireleri, yara bere almadan nasıl atlatmış! Hayret ki hayret!" der, beyninizin kıvrımlarında şimşekler çakar, gözleriniz fal taşı gibi açılır!
İlk defa referandumla bir cumhurbaşkanı seçildi, o da R. T. Erdoğan'a nasip oldu. (Gerçi daha önce TBMM'de seçilenleri de halkın temsilcisi milletvekilleri seçmişti. R. T. Erdoğan'ı şartsız sevenlerinin rüyalarının arasına istenmeyen bir parça koymayayım!) Onun fotoğrafı da elbette duvarda yer alır! Ama A. Davutoğlu'nun durumu tartışmalı... Seçim hükûmeti kurması için ya başbakanlık bir başka isme verilirse ne olacak? Vali Bey'in eli ayağı birbirine dolaşacaktır; iki aylığına yeni başbakanın fotoğrafını assa mı asmasa mı?
Ya R.T. Erdoğan'ın süresi biterse... O fotoğraf orada kalacak mı? Mülkî âmirlerin işi zor. Siyasîlerin fotoğraflarını assalar bir türlü asmasalar bir türlü. Ağrı Valisinin ardındaki fotoğrafları görüp telaşa kapılacaklar, müfettişler tek tek inceleseler, kırık not alacaklar, terfileri gecikecek...
Hay Allah! Ne yapsalar?
Gelen ağam, giden paşam! Onlar da birer R. T. Erdoğan ve A. Davutoğlu fotoğrafı assınlar.
Vali Bey aslında gazetecilere çok vahim şeyler anlattı. O kadar vahim ki, bütün Türkiye, bütün dünya anlattıklarına uyanmalıydı. PKK, bir köyde 40 kızı kaçırıp kirletiyor. Feministlerin dernekleri, bütün "bloklar", "inisiyatifler", "kooperatifler", "âkiller", "aydınlar" ortalığa dökülmeliydiler.
Hiç ses yok!
Vali Bey'in sözleri fotoğrafların gölgesinde kaldı!
