Uyanmak vakti bu an
Yol ayrımındayız...
Şu, üzerinde tam bir asırdır yürüdüğümüz demokrasi yolu... Öteki, bir milletin geleceğini, istikbalini ve vicdanının tek adamın otoriter yönetimine teslim etmemizi isteyen sonu meçhul bir yol...
Birincisi özgürlüklerimizi garanti ediyor... Ona, darbeler, siyasi mücadeleler ve onlarca tartışma didişme sonunda ulaştık.
Burası demokrasi yolu..
Düzlük..
İleriyi görebiliyoruz.
Özgürüz..
Konuşmamıza, eleştirilerimize izin veriyor...
Öbürü, tek kişinin otoriter hükümet etme yolu...
Kısıtlayıcı..
Ne yaparsak ne ile karşılaşacağımız belli değil..
Adliyelik olsak hakkımızı alacağımızdan emin değiliz..
İlerde bize umut verecek bir ışık sunmuyor..
Her yer karanlık ve zindan...
İşte bakın..
Daha şimdiden.
Bugünden onun hırçınlığını, ceberutluğunu görebiliyoruz..
Üstümüze gölgesi düştüğünden itibaren, henüz daha kendisi gelmeden, aşağılanıyoruz.. Tehdit ediliyoruz.. Hakaretlere uğruyoruz.. Bu sebeple toplumun önemli bir kesimi içine kapanmış durumda..
Çekiniyor, ürküyor..
Zihnimizde adı konulmamış bir korku var..
Tedirginiz...
Millî iradeye saygı yok..
"Hayır diyenler teröristtir" dediniz mi, millî iradeye saygı bitmiştir.
"Evet' vermeyen şerefsizdir" dediniz mi, millî irade çoktan tükenmiştir.
Hele "evet vermeyenleri işten çıkarırım" diye tehdit ettiniz mi, bu gücü kendinizde gördünüz mü, bilin ki otoriter hükümet etme yönetiminin ağır gölgesi daha şimdiden üzerinize çullanmış, boğazınızı sıkmaktadır.
Devletin bütün imkanlarını 'evet' için kullanıp, 'hayır' diyenleri ötekileştirdiğiniz sürece zaten demokrasiyi boğazlamış oluyorsunuz...
Zaten 'hukuk devleti' ilkesi rafa kalkmış oluyor.
Zaten, halkın bilgilenme özgürlüğü elinden alınmış oluyor.
Açıkça seçme özgürlüğüne saldırıdır bu.
Dolayısı ile bu referandum, eşit yarışa dayanmıyor.
Hukuk ilkelerine uygun yapılmıyor.
Demokrasiyle uyumlu yürütülmüyor..
Bu süreci yönetenler tek taraflı. Adaletsiz, haksız ve tekilci..
Dolayısı ile üzerimize düşen bu kara gölge, meşruiyetini bu tür haksızlıklar ve zorlamalarla elde ettiğinde, yaptıkları eşitsizliği, hukuksuzluğu yok sayacaktır. Bundan sonra şimdikinin on misli ayrımcılığı, haksızlığı bir karabasan gibi ülkenin üstüne serecektir.
Yol ayrımındayız..
Bir yanda; bildiğimiz, yıllardır kimi zaman kavga ederek, kimi zaman darbelere karşı savunarak hep birlikte kurup geliştirdiğimiz demokrasi yolu var. Öbür yanda ise daha gelmeden, bizi tehdit eden, teröristlikle, şerefsizlikle, alçaklıkla suçlayan, değerlerimizi, siyasal tercihlerimizi hazmedemeyen bir yolun sahipleri var.
Onurlu yaşamanın ön koşulu özgürlüklerimizdir. Onu kayıp etmemenin yolu da, geleneksel yoldan ilerlemektir. Hiç şüphesiz bizim geleneksel yolumuz yüz yıldır bin bir çile ile kurduğumuz demokrasinin vazgeçilmezi parlamenter sistemdir. Haydin onu koruyalım.