Üniversitede 1128 casus!
Asker, polis ülke bütünlüğü için canlarını ortaya koyarken, Çoğu Türkiye üniversitelerinden 1128 prof., doç., dr., asistan cephe gerisinde saldırıya geçti.
PKK'yı desteklemek için bildiri yayınlayan bu akademisyenler benim nazarımda birer casustur. Eminim ki halkın nazarında da öyle.
Bu satırları yazarken haberleri de dinliyordum. PKK militanları en son Van Edremit'te bir mektebi ateşe vermişlerdi. Giderek üniversiteleri de yakarlarsa şaşırmayalım.
PKK'lı akademisyenler için hava hoş... Batı ülkeleri onlara hemen kapılarını açarlar.
"Bildirilerinde ne yazmışlar ki bu kadar öfkelisiniz?" diyeceksiniz. Buyurun, öfkelenmeden okuyabilecek misiniz:
"-Türkiye Cumhuriyeti; vatandaşlarını Sur'da, Silvan'da, Nusaybin'de, Cizre'de, Silopi'de ve daha pek çok yerde haftalarca süren sokağa çıkma yasakları altında fiilen açlığa ve susuzluğa mahkûm etmekte... / -Bu kasıtlı ve planlı kıyım... / -Devletin başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmesini... / -Hükümetin Kürt siyasi iradesinin [Yani PKK'nın] taleplerini içeren bir yol haritasını oluşturmasını... / - Devletin vatandaşlarına uyguladığı şiddete hemen şimdi son vermesini..."
Akademisyenler, PKK bildirisini eğer tek tek okuyarak imzalamışlarsa saflarını seçmişlerdir. Eğer bildiriyi okumamışlar, arkadaşları adlarını yazmışlarsa açıklama yapmak mecburiyetindedirler.
Bu PKK bildirisini imzalayanlardan hesap sorulmalıdır.
Daha önce de 2 defa 100, bir defa 436, bir defa 106 imzalı PKK'ya destek bildirileri yayınlamışlardı. Ara bildirileri saymıyorum!
Aynı akademisyenlerin, 24 Nisan'da Taşnakçı "Hepimiz Ermeni'yiz" grubuyla birlikte, "Türkler Ermenileri kesti!" bildirisi yayınlayacaklarından, hatta Taksim'de yüzlerine sahte hüzün takınıp anma düzenleyeceklerinden şüpheniz olmasın.
Ne demiştim: Boğaziçi Üniversitesi bitmiştir. Üşenmeden hangi üniversiteden daha fazla imzalamışlar diye saydım. Boğaziçi Üniversitesi başı çekiyor. PKK'lı öğretim üyesi 88. İstanbul Bilgi Üniversitesi'nden 74, İstanbul Üniversitesi'nden 73, ODTÜ'den 66, Ankara Üniversitesi'nden 63, Mimar Sinan'dan 52, Marmara'dan 35 PKK'lı akademisyenin adı sıralanmış. Yurt dışından da çok sayıda imza konmuş. Fatih ve Fatih Sultan Mehmet üniversitelerinden bile birer PKK'lı var.
Boğaziçi'nin öncesi Robert Kolej'dir, biliyorsunuz. ABD'nin kendi sınırları dışında açtığı ilk büyük kolejdir. Balkan etnikçiliği, 1864-1865 öğretim yılında derse başlayan bu kolejde palazlanmıştır. Hatta ilmî kaynaklarda "Bulgaristan'ı kuran okul" diye geçer. 30 sene Türk öğrenci alınmamış ve Bulgarlara hususî kontenjan ayrılmıştır. Neden? Çünkü onlar Osmanlı'ya karşı çete savaşı veriyorlardı. İlk Türk mezun Tevfik Fikret'in oğludur. O da gitti papaz oldu! Ne hazin! Bölücülükte de birinci sıra Boğaziçi'nin.
Katilleri, bölücüleri, yıkıcıları cephe gerisinden destekleyen bu alçaklar bir bir toplanıp kodese tıkılmalıdır. Bunların maaşlarını şehitlerin aileleri ödüyor, hepimiz ödüyoruz!
Reis! İstirham ediyorum... Siz buyurmadan kimse kıpırdamıyor!
(Not: Bu yazıyı iki gün önce sıcağı sıcağına yazmıştım. Dün Reis buyurdu YÖK harekete geçti. Muhtemelen savcılar da harekete geçeceklerdir.)