Türk'ü ver başkanlığı al!
Ak Parti büyük bir zafer kazandı. Şunu bilsin ki, bu zaferi Türk'e dönüşle kazandı, MHP'leşerek kazandı.
AKP'li biri "Sizi Türk'ten kurtardık." demişti. Bu akılsızı burada yazmıştık. Şimdi, birçoğu zımnen "Türk'le kaim olduk." diyor.
Seçim zaferi sarhoşluğuyla Ahmed Naîmleşirlerse halkı kandırmış olurlar.
Madem "tek millet" diyorsun, madem "tek bayrak" diyorsun, madem "tek vatan" diyorsun; tek milletin adı "Türk", tek bayrağın adı "Türk", tek vatanın adı "Türk"tür.
"Millî birlik ve kardeşlik projesi"nden bahsediyorsun sık sık. Bu projenin adı da Türk!
Önce "Türk"ün bir etnik kimlik ötesinde Türkiye'de yaşayan herkesin adı olduğunu, aklımıza, zihnimize, beynimize kazıyalım. Eğer Ahmed Naîm gözlerinin önüne geliyor, tereddüt geçiriyorsan "Türk" deyince "İslâm milleti" anla.
AKP içinde "Türk"ü idrak edenlere büyük iş düşüyor.
"Türk" demekle kimseyi etnik kimliğinden tecrit etmiyorsunuz. Herkes etnik mensubiyetini, iftiharla, istediği yerde avazı çıktığı kadar haykırabilir. Ama ayrışmak için haykırmamalıdır; "bir" olmak için haykırmalıdır.
Bakın yanı başımızdaki savaşlara... Hem yukarımızda, hem aşağımızda; ayrışmanın bedelini nasıl ödüyorlar!
Yeni Anayasa yine tartışmaya açıldı.
Daha önce TBMM'de PKK uzantısı partinin de dâhil olduğu bir uzlaşma komisyonu kurulmuştu ve komisyonda 60 maddede mutabakat sağlanmıştı. "Türk milleti" sözünde bölücüler ayak diretince komisyon dağılmıştı.
Cemil Çiçek, artık komisyona gerek olmadığını, maddelerin tek tek Meclis'te oylanabileceğini söylüyor. 367 bulunursa ne alâ. 330'da kalınırsa referanduma gidilir. Uzlaşılan maddeler değişir ama "Türk" ne olacak?
AKP, zafer sarhoşluğuyla ya gözü kapalı PKK uzantılarının kapısını çalar, "Al 'Türk'ü, ver başkanlığı!" derse?!
Cesaret edebilirler mi? Edebilirler. Çünkü seçim beyannamelerinde "Türk"ü dışlayıcı ifade var. Millet, AKP'nin zımnî Türk'e dönüşünü dikkate alarak oy verdi ama, bu insanların sağı solu belli olmuyor, ya şuuraltında yatanı şuur üstüne çıkarmaya kalkarlar, halkı kandırmak isterlerse!
Diğer taraftan, cesaret edemezler, diyorum; çünkü, oylama gizli. AKP içinde Türk'ün silinmesine gönülleri razı olmayanlar muhakkak çıkacaktır. Nitekim 2010'daki Anayasa değişiklinde AKP bazı maddeleri geçirememişti.
PKK uzantısı parti her şeyi lehine yontacak ve Recep T. Erdoğan'ın en zayıf noktasından taviz koparmak isteyecektir.
İstediği taviz nedir? Bölücülüğün kapısının alabildiğine aralanması, insanlarımızın ayrıştırılması. Bir PKK uzantısı milletvekili demiş zaten: "Tayyip Erdoğan başkan olduğunda, Kürtlerin sorununu çözecekse, HDP neden onu desteklemesin? Yok eğer diktatör bir başkan olacaksa HDP onu neden desteklesin?"
Adamın "Kürt sorunu" dediğinin Kürt'le ilgisi yok; PKK'nın önünün açılmasıdır.
Ak Parti, 2010'da yaşadığı hüsranı yaşamak istemez herhâlde. İçlerinde "Türk"ün aleyhine olabilecek maddelere evet demeyenlerin çıkacağı hesap edilecektir.
"Türk" adının "başkanlık" tartışmasında masaya konabileceği düşüncesi bile insanı irkiltiyor.
Eğer "Türk"ü alışveriş metası yaparlarsa onları Allah kahretsin! Bedduam bu kadar ağır!