Mustafa Tombuloğlu, Yortürk Vakfı'nın ve Dünya Yörük Türkmen Birliği'nin Genel Başkanı. Nerede Türk varsa onun meselesidir.
Şu anda en darda, en sahipsiz Irak ve Suriye Türkleri. Bir tarafta rejim güçleri, bir tarafta, IŞİD, bir tarafta PKK-PYD, bir tarafta Barzanî'nin, Talabanî'nin peşmergeleri, en son Ruslar... Irak ve Suriye'de Türkler kıskaçta.
Beşşâr Esad, hem kendi memleketi Lazkiye ile Şam arasında bağ kurabilmek, hem Türkiye sınırına ulaşabilmek için Putin'in fiilî desteğiyle saldırı başlattı ve bir tepeyi Türkmenlerden aldı. Dün karşı saldırıya geçen Türkler, rejim güçleri karşısında ilerleyince Ruslar bombardıman uçağı gönderdiler. Allah'tan uçak düşürüldü.
Ankara, maalesef "Türk" gerçeğinden uzak. Senden başka dayanağı olmayan, senin uzantılarına sen el uzatmazsan başkaları gelirler, böyle ezerler. Sonra da seni yutarlar. Türkiye Cumhuriyeti Türk'ü öncelikle savunmak zorundadır.
Mustafa Tombuloğlu Türkler için çırpınıyor. Kendisine sordum: "Nedir olanlar?" Anlattı:
"Bugüne kadar AKP hükûmetleri Suriye'de yaşayan Türkmenlerle ilgili herhangi bir politika geliştirmemiştir. 2011 yılından beri yaşanan Suriye'deki iç savaşta Türkmenler hep yalnız bırakıldılar.
Suriye'de Türkmenler'in yoğun olarak yaşadığı Bayır-Bucak bölgesinde Beşşâr Esad rejiminin Rusya ve İran desteğini alarak sürdürdüğü kalleşçe saldırılar yaklaşık 10 gündür şiddetli bir şekilde hem karadan hem denizden hem de havadan devam ediyor. Her gün Türkmen kardeşlerimiz şehit düşüyor. Ancak bu durum hükûmetin ve kamuoyunun gündeminde yeni yeni yer almaya başladı.
Binlerce kilometre öteden gelen Rusya Esad'a destek verirken, sınırımızın dibinde duran Türkmen kardeşlerimize destek verememek bizleri kahrediyor. Türkmen kardeşlerimizin en büyük dayanağı Türkiye'dir. Ancak hükûmetin yeterince duyarlı olduğunu düşünmüyoruz."
Mustafa Tombuloğlu, Suriye'deki problemin bizim "iç meselemiz" olduğunu söylüyor:
"Türkiye olarak Türkmen kardeşlerimize âcilen, politik, diplomatik, ekonomik ve insanî yardım desteği vermeliyiz. Hepsinden önemlisi Türk ordusu duruma bir an önce müdahale etmelidir. Kendi topraklarımızda huzurlu bir gelecek istiyorsak Suriye'de yaşayan soydaşlarımızın da problemlerini 'iç meselemiz' olarak değerlendirmek ve Türkmen varlığını korumak zorundayız."
Tombuloğlu, "'Kobani' diyenler nerede?!" diye soruyor:
"Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti, Türkmen soykırımına dur demelidir. Türkmen kardeşlerimizin yanında olmak namus borcudur. Halep'e, Şam'a ve Filistin'e ağıtlar yakıp ağlayanlar nerede? Aynü'l-Arab'a (Kobani) kaygılananlar nerede? Türkmenler insan değil mi? Türkmenler Müslüman değil mi? Süleyman Şah Türbesi'ni geriye çekmekle en büyük yanlışı zafer gösterenler, asıl zafer Bayır-Bucak Türkmenlerinin kıyımına son vermek için hemen harekete geçmektir. Suriye'deki Türkmenlerin güvenliği Türkiye'nin ve Orta Doğu'nun güvenliği bakımından hayatî öneme sahiptir."
Ve Mustafa Tombuloğlu son sözü söylüyor:
"Türkmeneli düşerse Türkiye düşer!"
