Düzenli okurlarımız bizim, Amerika''da salgında basılan 4,4 trilyon doların bu ülkede kalıcı bir enflasyon yaratacağına dair görüşümüzü biliyor. Bahar aylarından beri bunu söyledik. Şimdi bu görüşümüzü doğrulayan son veri geçtiğimiz gün geldi. ABD tüketici fiyat endeksi açıklandı. Buna göre, Ekim''de enflasyon bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6,2 arttı. Bu rakam belki bize düşük gelebilir ancak Amerika için son 30 yılın rekoru oldu. En son 1990 yılında böyle bir rakam görülmüştü.
Bu rakamın Türk ekonomisine yapacağı etkiler sandığımızdan çok daha büyük olacak. Neden derseniz ayrıntı eski FED Başkanı, şimdinin ABD Hazine Bakanı Janet Yellen''ın açıklamalarında gizli. Bakın ne demiş:
"1970-80''lerdeki yüksek enflasyon kalıcıydı çünkü insanlar politika yapıcıların müdahale etmeyeceğini düşünüyordu. Şimdi durum böyle değil, Fed bunun yaşanmasına izin vermez"
Peki ne anlama geliyor bu sözler? Amerika''da Merkez Bankası enflasyonun artmasına seyirci kalmayacak. Yani faizleri artırarak piyasadaki para miktarını Amerikan tahvillerine çekecek. Para miktarı kısıldıkça talep azalacak.
FED''in bu planı enflasyon rakamlarının detaylarına baktığımızda da uygulamaya girecek gibi gözüküyor. Çünkü Amerikan enflasyonu enerji fiyatları ve tüketici talebine bağlı olarak rekor kırıyor.
Amerika''da normal şartlarda 2022 sonuna doğru beklenen faiz artışları bu çerçeveye göre daha erken olacak. Evet, bunu belki onlarca kez söyledim ama farkı şu, gelen veriler haklı olduğumu ortaya koyuyor. Hazine Bakanı çıkıp bu tabloyu izlemeyeceğiz diyor. Daha ne olsun?
Sormamız gereken konu şu: Peki Türkiye''yi yönetenler ne yapıyor? Amerika hızla faiz artırım bölgesine giderken, tüm dünya merkez bankaları bu dalgaya karşı milli paralarını korumak için faiz artırırken TCMB ne yapıyor? AKP ne yapıyor?
AKP ekonomiyi değil kendi çıkarını düşünüyor, Merkez''e faiz indir talimatı veriyor. Merkez''de bu talimatı ekonomik gerçekliği elinin tersiyle iterek yerine getiriyor. Bu çılgınlık ise Lira''ya büyük değer kayıpları olarak dönüyor.
Artık çift hane kur gerçeği önümüzde dururken bizi bekleyen ''Süper Stgaflasyon'' olacaktır. Yani muhteşem bir durgunluk içinde roket gibi giden fiyatlar kaderimiz olacak. Kurla artan girdi maliyetleri çok yakında KOBİ''lerin üretim süreçlerinde kesilmelere neden olacak, çoğu batacak. Üretim darbe yedikten sonra işsizler ordusu artacak, zaten yandaşlara akan ulusal gelir ortadayken halkın alım gücü iyice sıfırlanacak. Piyasalarda yaprak bile kımıldamayacak. Değersiz Lira ile ihracat artacak ama o da kısa sürecek, çünkü düşük teknoloji içeren malları satarak da rezervlerdeki eksiyi kapatamazsınız.
Son gelen cari açık rakamlarına baktığımızda 2020 Eylül ayında 2.3 milyar dolar açık veren cari işlemler hesabı, bu yılın aynı ayında 1.6 milyar dolar fazla verdi. Bunun sonucunda 12 aylık cari işlemler açığı 18.4 milyar dolar oldu. Ancak bu azalış yukarıda belirttiğim nedenle devam edemeyecek. Tekrar söylüyorum, bu işin mutlu ettiği kesim patronlar olacak, vatandaş yine yaratılan gelirin dışında kalacak. Gelirler, ücretler artmayacak.
Bu yaklaşan kasırgaya karşı an itibari ile ülkem için sadece dua edebilirim: Allah''ım sen yurdumu koru, yaşayacağımız tahribatı az kıl, bizi bu durumlara sokanlardan tez zamanda kurtulmamızı sağla…
