Türkiye elini tetiğe götürürse
"Suriye sınırımızda yuvalanan terör merkezleri mutlaka temizlenmeli ve 600 kilometrelik hatta en az 15-20 kilometre derinliğe inerek buralarda askeri üsler kurmak zorundayız."
Bunu neden yapmamızı istiyor emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin Paşa?
Çünkü: "ABD'den PKK aleyhine yeni adımlar ve tabela değiştiren PYD-YPG terör yapılanması ile Türkiye'yi masaya oturtma amaçlı hamleler gelecektir."
Doğru..
Çünkü, "ABD bir yandan İran'ı kuşatma, diğer yandan Suriye'de korsan bir Kürt devleti kurma konusunda kararlılığını koruyor."
Peki, Türkiye 600 kilometrelik hatta en az 15-20 kilometre derinliğe inerek buralarda askeri üsler kurabilir mi?
Elbette yapması geren budur. Lakin burada önemli olan siyasi iradedir. Dolayısı ile önemli olan mevcut iktidarın kararlılığıdır. Eğer Öcalan meselesinde olduğu gibi iş sürüncemeye bırakılırsa, diyeceğiz ki ABD ile anlaştılar. Yok, eğer, beklenen adımlara yöneldilerse, bu sefer de diyeceğiz ki: Türkiye meselenin ciddiyetini kavramış ve gereğini yapıyor.
ABD'nin PKK'ın önde gelen üç üst düzey yetkilisine ödül koymasının gerisinde PKK'yı PYD içinde eritmek ve Suriye kökenliler arasından yeni bir önderlik oluşturma isteği olabilir.
İkinci bir neden, Kuzey Suriye'de oluşturduğu yapının uzun sürece yayılması. Buradaki oluşumu, Türkiye'yi oyalayabildiği kadar oyalayıp müdahaleden uzak tutarak iyice olgunlaşacak duruma getirmek düşüncesini de dikkate almak gerekir.
Neden?
Çünkü zaman içinde durum kanıksanacak, hâlihazırda kurulan askerî yapı, iyice yerleşecek. Mesele dünya kamuoyunda yeteri kadar olgunlaşacak ve sürecin belirli bir yerinde "artık gereğini yapalım" diyecekler.
Gereği, Pekin Paşa'nın söylediği şey: Suriye'nin Kuzeyinde otonom bir Kürt Devleti kurmak ve bunu İsrail'in uydusu haline getirmek.
Kendisi için Orta Doğu'yu kesip biçen ABD bunu yaparken İsrail, hâlihazırdaki statüyü korumak da isteyebilir. Zira hem Mısır'daki siyasi iktidar ve hem de Suriye'deki Esat rejimi, kötünün iyisi durumundalar.
Mevcut şartlar altında İsrail rahat. Eskiden Mısır korkusu vardı. Şimdi yok.
Mısır, Suudi Arabistan'la birlikte hareket ediyor.
Esat, İran ile yan yana dursa bile eli, katledilen Filistinli kardeşlerine uzatacak kadar güçlü değil.
Üstelik Esat'ın ülkesi parçalanmak üzere. Rusya, İran ve Türkiye'nin himmetine muhtaç. Yönetim kendini zar zor ayakta tutuyor.
Öyle ise İsrail'in şimdilik acelesi yok.
Dahası hiç olmadığı kadar etkin durumda. Mısır, Suudi Arabistan ve İsrail, yanlarına Kıbrıs Rum yönetimi ile Yunanistan'ı da alarak Akdeniz'de Türkiye'yi habire sıkıştırmak ve kuşatmakla meşgul.
Bu durumda PYD'nin Suriye'de kurduğu hâkimiyet alanına ilişkin karar almada aceleye lüzum yok.
Sürece yaymak akıllıca görülüyor.
Burada temel sorun Türkiye.. Ne yapıp edip Türkiye'yi belirli bir çizgide, mümkünse sınırdan içeri girmeyecek pozisyonda bekletmek lazım.
Bu sebepledir ki PKK, artık araçtır.
Belki de Türkiye'yi memnun etmek için bu milyon dolarla arananları bir gece yakalayıp tıpkı Öcalan gibi teslim edebilirler.
Neden olmasın?
Madem Kürt devleti kurulacak, birileri de kendini feda etsin diyebilirler. Etmiyorsa bunu ABD yapmak zorunda kalabilir.
Durumu ilerleyen zamanda daha net göreceğiz. Türkiye elini tetiğe uzatsın bakalım.