Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini oluşturan ulusal gün
Değerli okuyucularım, bugün yazı günüm değil ancak 23 Nisan. Bu özel gün için yazmak istedim. Milletlerin tarihlerinde anmaya ve kutlamaya değer ulusal günleri ve millî bayramları vardır. Türk bağımsızlık mücadelesi ve Cumhuriyet Türkiye’sinin inşası sürecinde önemli yeri olan 23 Nisan 1920 tarihi de bunların başında gelenlerdendir.
Egemenliğimizin, bağımsızlığımızın ve demokrasimizin sembolü olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 104. yılında tüm çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı içtenlikle kutluyor ve Milletimiz için büyük anlam taşıyan bugün de başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu toprakları vatan yapan tüm gazilerimizi ve kahraman şehitlerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz.
23 Nisan, Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini oluşturan ulusal egemenlik ve bağımsızlığı ifade eden önemli bir gündür. 23 Nisan 1920 tarihinde Atatürk’ün önderliğinde Büyük Millet Meclisi açılmış ve ülkeyi yönetme yetkisi ulusa verilmiştir. Aynı zamanda milletin tam bağımsızlık mücadelesinin de Meclis tarafından yönetilmesi amaçlanmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk anayasası olarak kabul edilen 1921 Anayasası’nın birinci maddesinde; hâkimiyetin kayıtsız ve şartsız milletin olduğu, yönetim usulünün halkın kendi kaderini bizzat ve fiilen yönetmesi esasına dayandığı hükmüne yer verilmiştir. TBMM’de kürsünün arkasına da “Hâkimiyet kayıtsız, şartsız milletindir” yazısının bulunduğu levha asılmıştır.
Çocuk haklarıyla ilgili ilk evrensel bildiri olan “Cenevre Bildirisi”ni de Türkiye adına 1924 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün imzaladığı düşünülürse Atatürk’ün çocuk sevgisi ve çocuk meselesine bakışı çok iyi anlaşılmış olur.
Mustafa Kemal Atatürk, Ulusal Egemenlik Bayramı olan 23 Nisan’ları çocuklara armağan etmiş ve 23 Nisan’ların Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanması kabul edilmiştir. 1979 yılının UNESCO tarafından ‘çocuk yılı’ ilan edilmesiyle uluslararası çocuk bayramı olmuştur.
Ulusal egemenlik, demokrasinin, hukukun üstünlüğünün ve laikliğin temeli olduğu unutulmamalıdır. Anayasamızın 6. maddesinde yazılı olan “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Hiçbir surette hiçbir kişiye bırakılamaz” hükmünün ihlal edilmesine yol açacak uygulamalardan kaçınılmalıdır. Bir sözünde: "Kuvvetliyiz, ordularımız kuvvetlidir. Ordularımızı yaratan, ordularımızı vücuda getiren milletimiz kuvvetlidir. Bu milleti yaşatan bu vatan sonsuz doğal zenginliklere ve verimliliğe sahiptir, kuvvetlidir. Fakat efendiler, bu kuvvetlerin üstünde bir kuvvetimiz vardır ki, o da millî egemenliğimizi idrak etmiş ve onu doğrudan doğruya halkın eline vermiş, halkın elinden tutmuş ve tutabileceğimizi gerçekten ispat etmiş olmaktır." diyen Atatürk ulusal egemenliği her şeyin üstünde tutmuştur.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında 23 Nisan’ı, çocuk günü ve çocuk bayramı gibi adlar altında bazı etkinliklerle kutlayan ve bugün Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu olan Türkiye Himaye-i Etfal Cemiyeti, kuruluşundan beri benimsediği çocuk davasını gerçekleştirme yönünde 23 Nisan ve Çocuk günü kutlamalarında öncü bir rol üstlenmiştir.
Ankara’da gerçekleşen ilk kutlamalarından itibaren okul öğrencileri katılmaya başlamıştır. Bu durum bayramın havasını değiştirmiş ve kutlamalarda öğrencilerin varlığı dikkat çekmiştir. Öğrencilerin aktif olması nedeniyle, Himaye-i Etfal Cemiyeti 1923 yılındaki kutlamalarda cemiyet için bağış toplamaya başlamıştır. Mustafa Kemal Atatürk de cemiyete bu bağış konusunda destek vermişti. Bu kapsamda 23 Nisan Hâkimiyet-i Milliye Bayramlarında çocuklar tarafından cemiyet rozetlerinin satılması, 23 Nisan ile çocuk kavramının daha da bütünleşmesini sağlamıştır.
Atatürk’ün de bu etkinlikleri desteklemesi ile 23 Nisan, cemiyet tarafından 1925 yılında “Çocuk Günü” olarak, 1926 yılından sonra ise “Çocuk Bayramı” olarak ifade edilmeye başlanmış ve 23 Nisan için Hâkimiyet-i Milliye Bayramı ile birlikte “Çocuk Bayramı” ifadesi eklenmiştir. “Çocuk Bayramı” Atatürk ve devletin desteklemesi ile 1929 yılında “Çocuk Haftası” ismiyle bir haftaya uzatılmıştır.
Millî Eğitim Bakanlığı da tüm öğrencilerin bu etkinliklere katılabilmesi için o gün okullarda ders verilmemesini istemiş ve şenlikler için Türkiye’nin farklı şehirlerinden çocuklar Ankara’ya getirilerek bu etkinliklere katılmaları sağlanmış ve Ankara’da yaşayan öğrencilerin evlerinde ağırlanmışladır.
1933 yılında 23 Nisan Çocuk Bayramı’na yeni bir etkinlik daha eklenmiş, bu etkinlik kapsamında çocukların TBMM’ye ziyaretleri başlamış ve Atatürk, 23 Nisan günü çocukları sarayda kabul edip, onlarla vakit geçirmiştir.
Aynı yıl, 23 Nisan etkinlikleri sırasında o dönem Millî Eğitim Bakanı olan Reşid Galip Bey'in yazdığı "Türk'üm-Doğruyum"andı da çocuklar tarafından stadyumlarda okunmuş ve bu ant ileriki yıllarda okulların bayrak törenlerinde okunmaya başlamıştır.
1975'ten itibaren bu kutlamalara TRT Kurumu da katılmaya başlamış, çocuklarla ilgili programları hafta boyunca yayınlamıştır. 1978 yılında Mecliste düzenlenen törenlere, Meclis Başkanlığı'nın onayı ile üye sayısı kadar çocuğun katılmasına karar verilmiş, UNICEF tarafından 1979 yılı Uluslararası Çocuk Yılı olarak ilan edilmiş ve 1979 yılında 23 Nisan Bayramı uluslararası bir nitelik kazanmış, SSCB, Irak, İtalya, Romanya, Bulgaristan çocukları şenliklere katılmıştır. 23 Nisan haftası, Ankara’da “şenlik yürüyüşü” ile başlamıştır. Her katılımcı kendi ülkelerinin geleneksel kıyafetlerini giyerek kendi müziklerinde dans ederek gösterilerini sergilemiştir. Daha sonra, bu bayramı tüm dünya çocuklarına hediye eden Atatürk’ün, Anıtkabri ziyaret edilmiştir. Törenlerin devamında Türkiye Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı ve TRT Genel Müdürü’nün makamına uğranması ile tamamlanmıştır.
19 Mart 1981’de Çocuk Bayramı, Millî Güvenlik Konseyi tarafından “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” adı ile tescillenmiştir.
Dünyada çocuk bayramını kutlayan ilk ve tek devlet Türkiye Cumhuriyetidir. İlk yıllarda Çocuk Bayramı kutlamalarında olduğu gibi Türkiye, tüm ülke çocuklarını 23 Nisan kutlamalarına davet etmekte, Dünya Çocuk Bayramı önerisini resmî bir karar olmaksızın, fiili bir uygulama ile bu bayramı tüm dünya ülkelerine yayma amacını gerçekleştirmiş bulunmaktadır. Hâlen bu bayram, uygulamada ve sosyal hayatta Birleşmiş Milletler Örgütü ve uluslararası alanda resmî olarak ilan edilmese dahi tüm dünya ülkeleri tarafından Uluslararası Çocuk Bayramı olarak kabul görmektedir. Millî bayramların uluslar için birlik ve bütünlüğü sağlayan, millî onur ve gururu arttıran özellikleri göz önüne alındığında ve tarihi gerçeklerden hareketle, dünyanın ilk ve resmen kutlanan tek çocuk bayramının ülkemizde yapılmasının gururu ve gelecek kuşaklara aktarılacak millî bir görev olarak görülmesi dileğiyle Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını yürekten kutlarım.
ÇOCUKLAR
Yağsın çocukların üstüne
Bereket yağmuru
Savaş ezikliği duymadan
Bayram yerlerinde gönensinler
Doğa aşkı
Kitap aşkı
Memleket aşkı
Sarsın bedenlerini
Yıldızlı dünyalarında çocuklar
Güzel günler görüp
Sevinsinler
(Mehmet Yardımcı)