Türkeş olmayı başarabildin mi?
"Partimden ayrılmam. İhraç da edemezler" demiş Tuğrul Türkeş... Ve gerekçe olarak anayasanın 114 ve 116. Maddelerini göstermiş... Bu görev, anayasal olduğuna göre suç sayılmaz demeye getirmiş. Ayrıca yine kendisinin ifadesiyle "vatan görevine" gitmiş...
İstersen hacca git. Üstüne üstlük bir de MHP'ye hatta Bahçeli'ye dua et fark etmez.
Bak, AKP medyasına, ne yazıyor ne tespitinde bulunuyor?
"MHP tam doksandan gol yedi..."
Keyiften uçuyorlar mı?
Evet...
Zevklerine diyecek var mı?
Yok...
İşte bütün mesele bu...
"MHP golü yedi demek", eğri uçlu hançer beklenmedik yerden geldi demektir. Bu durumda sızıyı sadece Bahçeli hissetmez Tuğrul Bey... Bütün sevenler, bütün partidaşlar ve bağlılar, bütün yürekler hisseder.
Nitekim öyle oldu...
Senden beklenen bu değildi. Senden beklenen otoriterleşmiş, kendisine en küçük itiraza dahi dayanamayan, parti içi demokrasiyi ortadan kaldırarak, milliyetçi hareketi, itici bir dil, bet bir çehre ile temsil etmekte olan durumla mücadele etmendi. MHP'yi gülümseyen, gönül adamlarının, sevgi dilinin öne çıktığı, bir iktidar programı ile ortaya çıkan, iddialı parti haline getirecek nitelikli çıkışlar yapmandı.
Gerçekleri yüksek sesle, Türkeş'in oğlu olarak ortaya koyman, partideki kişisel köleliği ortadan kaldırman, küskünler ordusuna, bir gül ikram ederek koluna takmandı...
Sen "Türk milliyetçiliğini ayaklar altına aldım" diyenleri sevindirdin. Milliyetçileri can evinden vurdun. Hayal kırıklığı yaşattın.
Tarihin önüne koyduğu fırsatı ne görebildin, ne hizmete çevirebildin.
Halbuki sen Türkeş'tin...
Türkeş'in oğlu Türkeş...
Partide senin etkin, sözün, davranışın dalgaların denizi köpürttüğü gibi köpürtür, yürüyüşün, bakışın, insanları hizaya sokabilirdi...
Sen koca bir TÜRKEŞ sermayesini, Türkeş düşmanlarına sadece ezdirmedin, alay konusu ettirdin...
Bak, yandaş medyaya...
MHP ile nasıl dalga geçiyor...
MHP kim Tuğrul Bey?
MHP, ülkücü kimliğin siyasal kurumu. Ele geçirdi diye ne Bahçeli'nin, ne de tüm kötü yönetime ortak olanların partisi...
Adını duvara yazacakken nice yiğitler arkadan vuruldu... MHP onların simgesi... Niceleri, işini, aşını kayıp etti sırf MHP'li oldukları için. Nicelerinin ocağı söndürüldü, işkence gördü...
Halen daha öyle değil mi?
MHP onların partisi...
Marifeti kendinde sayma Tuğrul Bey... Marifet rahmetli Başbuğ'un oğlu oluşun ile MHP'liliğinden geliyor. Eğer sen bunların hiçbirine sahip olmasaydın, seni ne Davutoğlu, ne R.Tayyip Erdoğan ağırlardı.
Evet, Bahçeli'yi ve onun geliştirdiği politikaları eleştireceğiz. Bu bizim hakkımız. Ancak, MHP kurumsal bir tüzel kişilik olarak, Türk milliyetçiliğinin örgütsel kişiliğidir. Kurumlar, çoğu kere yöneticilerin kimliği ile algılanır. MHP de Bahçeli'nin kişiliği ve kimliğine bürünmüş olarak, sanki Bahçeli'ymiş gibi algılanıyor. Ama öyle değil. MHP, insan kişisi değil, örgüt kişisidir. Eski dille teşkilatlaşmış kişidir.
Şu sıralar, insan kişisi Bahçeli'nin yönetimsel hataları sebebiyle, tüzel kişi MHP de eleştiriliyor. MHP (Türk Milliyetçiliği), seçim kazanmasın diye çökertilmeye yönelik planlar uygulanıyor. İşte bu sebeple Sayın Tuğrul Türkeş, siz tam da bu noktada, oyun kurucuların, MHP'yi vurmak için kullandığı siyasal bir obje oluyorsunuz..
Bilmeniz gerekirdi. Saray tekin değildir... Ne Kösem Sultan'ın ve ne de Hürrem Sultan'ın amacı vatan kurtarmak değil, padişahlığı ele geçirmek ve sürdürmekti... Bunlarınki de öyle...
Ebediyen kayıp ettin... Türkeş soyadını da olması gerektiği gibi her zaman bir avantaj olarak kullanamadın... Hangi maddeyle gideceksin bilemem. Güle güle...