'Türk'e dönüş' üzerine

"Türk'e dönüş" başlığıyla yazdığımız "siyasî İslâmcılığın iflâsı" diye özetleyebileceğimiz 10 bölümlük yazımızın yankılarından burada bahsetmeyeceğim.

Öyle ki; Türkçülüğe reddiye yazarak insanlarımızı zehirleyen Ahmed Naîm üzerinde daha durmamız gerekiyor.

Onun yazdıklarını birileri "İslâm"ın özü sanıyorlar. Akılları sıra "Türk'üm" diyenleri köşeye sıkıştırmış oluyorlar!

Biz Ahmed Naîm'in iddiaları üzerinde çok ciddî durmalıyız; satır satır bu iddiaların İslâm'la bir ilgisinin bulunmadığını, kendi meşrebine delil aradığını, etnik milliyetçiliği için yol açmak istediğini herkese duyurmalıyız.

Prof. Dr. İsmail Yakıt Hocamız daha önce yayınlanan bir çalışmasını bize gönderme nezaketinde bulundu. Makalesinin başlığı: "Babanzade Ahmet Naim'in Türkçülere Karşı Yazdığı 'İslam'da Da'va-yı Kavmiyet' Adlı Kitabına Eleştirel Bir Yaklaşım". (Bir Fikir Hareketinin Yüzyılı: Türk Ocakları Uluslararası sempozyum 7-9 Mayıs 2012 (Bildiriler), s. 389-410)

İsmail Yakıt Hoca, önce Ahmed Naîm ve Babanzadeler üzerinde duruyor. Sonra Ahmed Naîm'in ilmî şahsiyetini ele alıyor. Ahmed Naîm'in sanıldığı gibi, ilmi yüksek bir şahsiyet olmadığını, çalışmalarından örneklerle, ortaya koyuyor, "Ahmet Naim belki iyi bir mütercim olabilir ama iyi bir ilim adamı değildir." hükmünü veriyor. Dolayısıyla benim Ahmed Naîm hakkındaki "ilmi yüksek şahsiyet" intibaımı da yıkıyor!

İsmail Yakıt Hoca, makalesinde, Ahmed Naîm'in, "Türkçülere karşı 'İslam'da Da'va-yı Kavmiyet' adlı kitabının siyaseten yazılmış bir ideolojik kitap" olduğunu delillendiriyor.

Hoca, Ahmed Naîm'in "Asabe, cinsiyet, kavmiyet. milliyet" kelimelerini aynı kategoride ele alarak siyasî anlamlar yüklediğini belirtiyor.

Ahmed Agayef (Ağaoğlu), arkadaşı Ahmed Naîm'e Türk Yurdu dergisinde sıcağı sıcağına gerekli cevabı vermişti. Prof. Dr. İsmail Yakıt, bu cevaplardan da pasajlar aktarıyor.

İsmail Yakıt Hoca, 'İslam'da Da'va-yı Kavmiyet'te, hadislerin hatalı kullanıldığını da ispat ediyor:

"Ahmet Naîm, kavmiyetçiliği red konusunda, kendince birçok ayet ve hadislere dayanır. Getirdiği bütün ayetler, birlik ve beraberliği telkin eden, Hz. Peygamber'e tabi olmayı öğütleyen, takvayı öne çıkaran ayetlerdir. Hadisler konusunda da hepsi "asabiyet"i ele alan, onu hangi hâl ve şartlarda yasak getiren ve tanımlayan hadislerdir. Gerek ayet ve gerekse hadislerde Ahmet Naîm, bir ilim adamı gibi değil bir polemikçi gibi davranmıştır. Hatta tercümelerde ciddi hatalar da yapmıştır."

Hoca "Görüldüğü gibi Ahmet Naîm'in bu kitabı, kavmiyetçiliği ret hususunda gerçek anlamda hiçbir ilmi ve dini delile dayanmadan yazılmış bir polemik kitabıdır. Devrin siyasi çalkantıları içinde, imparatorluğun çöküşünün gerçek nedenlerinin sadece milliyetçilik akımlarının ortaya çıkması olarak görmek tarihi ve olayları yanlış yorumlamaktan başka bir şey değildir." diyor.

Bir ölüme, bir de "kesin inançlılık" illetine çare yoktur!

Türk düşmanı "kesin inançlılar"a hiçbir şey anlatamayız ama insanlarımızı onların tuzağına düşmekten koruyabiliriz.

Yüksünmemeliyiz; çok okumalıyız, çok yazmalıyız.

Yazarın Diğer Yazıları