Türk Kimliği tu kaka!

Sol liberallerin son oyunu: “Müslümanlar” ve “Türk milliyetçileri” ayırımı... “Müslümanlar” aslında Ermenileri kesmediler! Onlar komşularını korudular. Şu “Türk milliyetçileri” yok mu! Her şey onların başlarının altından çıkıyor. O kadar tehlikeli bir oyun ki, içimize girmiş ur; “Müslüman-Türk” tefriki yapıyor.
Bizim neo İslâmcılarımız sol liberallerin “hayran budalaları”! Çünkü onlar Türk düşmanı oldukları için dünyaya rahat açılıyorlar; “dış güçler” ce ağırlanıyorlar, kitapları hemen yabancı dillere çevriliyor... Vardır bunda bir “hikmet” deyip kuyruklarına takılıyorlar neo İslâmcılarımız.
Geçmişte yazmıştım, kitabın birinde de mukayyet: Batı Trakya’da bir Türk partisi yöneticisi bana “Caminin ön safında oturanlar Batı Trakya’yı Yunanistan’a teslim edenlerdir” demişti. Yunanistan hükûmeti “Türk”ü siler, “Müslüman”ı sahiplenir. Bu zamana kadarki kavga da bu yüzdendir.
Türkiye’yi bir başka ülke gelip işgal etse, camileri açık tuttuktan sonra sol liberallerin kuyruğundaki İslâmcı geçinenleri rahatlıkla avlar.

***

Halkım uyansın diye bu tefrikçileri, Türk düşmanlarını sık ele alıyorum. Acaba abartıyor muyum, diyorum... Başkaları da yazıyorlar.
Geçen gün İkbal Vurucu’nun kitapları geldi... (Gençlik Kitabevi, Konya, 0332 353 62 27)
Bir kitabı “Nominalist Aydınların Soykütüğü -II -Türk Kimliği Ekseninde Bir Analiz” başlıklı... Altıncı Bölüm “Türk Kimliği Karşısında Doğallaştırılan Nefret Suçları (Ermeni Soykırım İddiası ve Hocalı Katliamı)”.
Bu başlığın da bir alt başlığı var: “Türk Kimliğine Yabancılaşmış Aydınlar”:
“(Türk kimliği karşıtı) zümrenin en belirgin vasfı, Türk kimliğini bütün boyutlarıyla olumsuzlayan ve bu durumu kendileriyle sınırlandırmayıp bizatihi Türk toplumunun kendisinden de isteyen yabancılaşmışlığıdır.” (s. 77)
Şu tespit bir “görüntü” den çıkılarak yapılıyor; onun için gerçekçi:
“Yeni seçkinlerin, Ermeni soykırımı iddiasını değerlendiriş biçimiyle Hocalı katliamının değerlendirişi arasındaki fark, Türklere karşı nefret suçunun tezahür ettiği noktayı gösterir.”
Daha önce benim delilleriyle ortaya koyduğum gibi İkbal Vurucu da aynı gerçekleri örnekleriyle vurguluyor. “Müslümanlar”ın içine sızmış “çaşıt” E. Mahçupyan’ı bu tip “aydın” a örnek gösteriyor.

***

Bugün Soner Yalçın’ın “Samizdat” ından hareketle yazacaktım. Soner Yalçın’ı tanımam. Hiçbir kitabını da açıp okumadım. Ama Samizdat’ı okuyorum. Neden? “Ergenekon” , “Oda TV” davaları ve mütemmim cüzlerini hakikaten bilmiyorum! Karşı iddiaları dinledik. Önceki gün de “Ergenekon” , “Oda TV” ve muadili davaların üzerine var güçleriyle gidenlerin üst yöneticileriyle beraberdim. Neden “taraf” olduklarını anlattılar. “Samizdat” ın karşısında Erkan Acar dostumuzun “Oda TV’nin günahları”na dair “Karanlık Oda” kitabı da elimde...
İki tarafın ne dediğini göreceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları