Tuğrul Bey kazandı!

Mustafa Kemal'in aşağıya aldığım sözlerinin arılaştırılmışını okurduk. Niye kendisi "arılaştırma" yoluna gitmedi de, biz gidiyoruz?

Sözlerin derûnuna vâkıf olabilmek için Mustafa Kemal'in kendi söylediklerini okuyalım; uydurduğumuzu değil! Açıklama yapmak istersen senin bileceğin iş. Ben de bazı kelimeleri açıklayacağım:

"Âciz ve kor­kak in­san­lar, her­han­gi bir fe­lâ­ket kar­şı­sın­da mil­le­tin de atâlete düçar ol­ma­sı­na ve müctenib bir hâle gel­mesi­ne sâik olur­lar. Acz ve te­red­düt­te, o ka­dar ile­ri gi­der­ler ki âdeta ken­di ken­di­le­ri­ni tah­kir eder­ler. Der­ler, ki biz adam de­ği­liz ve ola­ma­yız! Ken­di ken­di­mi­ze adam ol­ma­mı­za im­kân yok­tur. Biz bilâ-kayd u şart, mev­cu­di­ye­ti­mi­zi bir ecnebî­ye tev­dî ede­lim." (Mustafa Kemal [Atatürk], Nutuk, 1927, s. 461).

(Atâlet: Tembellik. Müctenib: İçtinap eden, geri çekilen. Sâik olmak: Sebep olmak; yol açmak. Bilâ-kayd u şart: Kayıtsız şartsız. Tevdî etmek: Teslim etmek.)

Bu sözleri niye aldım?

Recep T. Erdoğan, planını tıkır tıkır işletti ve istediği neticeye ulaştı. Ak Parti'yi kazandırdı.

İlk zamanlarda "Türk Adını Silme Planı"nı yazmıştım. R. T. Erdoğan İngiliz gözetiminde PKK ile masaya oturmuştu. Türk'ün adını silersek belki PKK'nın taleplerini karşılarız, onlar da silâhları bırakır diye düşünmüş olacak! Millî Görüş çizgisine baktığımızda, onlar için "Türk" bir Ye'cûc-Me'cûc" idi. R. T. Erdoğan, Sonra gördü ki; "Türk"ü silerek, kimliksizleşiyoruz, ülkeyi teslim ediyoruz. "Biz ne yapıyoruz? Ülke ateist etnikçilere mi kalacak? Ülke bütünlüğü için "Türk"e dönmeliyiz!" fikri yer etti (Yine "Belki!" diyelim!) ve PKK'nın üzerine yürüdü. "Türk adını silme"den "Türk adıyla var olma"ya yol aldı. Ben de yakın zamanda, "Koy siyasî İslâmcılığı bir kenara, ihlâslı Müslüman ol. Milletin/ümmetin adı 'İslâm' değil Türk'tür. 'İslâm' dersen 'sarı çizmeli Mehmet Ağa' olursun..." demeye getirdim ve "Türk'e Dönüş" ve başka başlıklarla bu minvalde uzun uzun yazdım. ("Türk'e Dönüş" daha ayrıntılı kitap olarak yayınlanacak.)

M. Kemal, çok veciz ifade etmiş. Âcizlik, tereddüt gösterirsen kendini tahkir edersin, yabancıların ulağı, uşağı olursun.

Bir şey daha hatırlatıp asıl söyleyeceğime geleceğim. Bilenler biliyor İbn Haldun'un "Mukaddime"si üzerinde çalıştım. İki cilttir. İlgi Kültür Sanat Yayınları'na söyledim. R. T. Erdoğan'a gönderecekler. Neden ısrarla "Türk" dediğimin cevabı büyük İslâm mütefekkirinin kitabındadır.

"Tuğrul Türkeş, ne vaat edildi de AKP'ye gitti?" dedik. Ben, şu partide olunmuş, bu partide olunmuş, önemsemiyorum. Başka partide kendilerine kapıların kapandığını görenler nasıl MHP'ye geliyorlarsa, MHP'de iç çekişme yüzünden kenarda kalanlar, asliyetlerini unutmamak şartıyla, elbette başka partilere gidebilirler. Tuğrul Bey, MHP'de yolun sonuna geldiğini mi anladı, yoksa başka bir şey mi bilemem, parti değiştirdi.

Tuğrul Bey, o partide sadece "Türkeş" adını yaşatacak, "Türk"ün mahiyetini anlatabilecek mi?

Yıldırım Tuğrul Türkeş'in AKP'de varlığının "Türk'e dönüş" için bir avantaj olmasını dilerim.

Şu anda MHP yönetimi kaybetti, Tuğrul Bey kazandı.

"Türkeş" ol Tuğrul Bey!

Yazarın Diğer Yazıları