Dikkat ediyor musunuz? Hem doğa da ve hem de sosyal düzende büyük kırılmalar ve değişimler yaşanıyor. Doğada ısınma kaynaklı büyük iklim değişmeleri, insanlık âleminde küreselleşme ve küresel sermaye bağlamında ekonomik ve siyasal değişmeler yaşanıyor.
Hepimizin ilgisi bu sebeple ABD'deki olaylara yöneldi.
Neden?
Çünkü orası iki kutuplu dünya düzeninin bir parçasıydı da ondan.
Soğuk savaş döneminin Rusya hegemonyasında varlık gösteren Sovyet bloku 1991'de çöktü. Lakin karşı cephenin hâkim gücü ABD'nin halen yerinde duruyordu ve sapasağlamdı.
Herkes "işte demokrasinin gücü" dedi.
Bir ara tek başına dünyanın efendisi olduğunu sandı. Kıtaları avucunun içinde sanıyordu ki, şartlar değişti ve Rusya Vilademir Putin'le kendine geldi.
Yetmedi, eski gücüne kavuştu ve tek kutuplu dünyaya "ben buradayım" dedi.
Bu arada Çin uzak Asya'dan başını kaldırdı.
Bugüne gelindiğinde, soğuk savaşın yıkılmayan sözüm ona "demokrasi kahramanı" ABD, kendi kendini vurdu.
Niye?
Bu sorunun cevabını dar alanda açıklayanlar, vuran vurulan ilişkisine dayandırıyorsa da aslında gerçek çok daha başka ve çok daha büyük.
Fail, seçimi kayıp eden Trump gibi görülse de temelde yatan şey, ABD'nin de artık duvara tosladığıdır. Çünkü o demokrasi kahramanı (!) ABD'nin uluslararası toplumda işlediği günahlar, katlettiği masumlar, yıkıp devirdiği iktidarlar ve daha pek çoklarının oluşturduğu tarihsel arka plan, bu düzeni sürdürülebilir olmaktan çıkarmıştır.
ABD'nin dıştan kaynaklı en büyük açmazı budur.
Güvenilmez müttefik!
İkinci büyük sebep, kendi içinde yarattığı toplumsal, ekonomik, siyasal ve sosyal çöküştür. ABD'nin kendi dışında yarattığı ekonomik, siyasal, sosyal düzen, küresel sermaye baskısı ve küreselleşme yükü bütün insanlık âlemini zorluyor. Bu sebepledir ki soğuk savaş döneminin büyük önderi, dünyaya demokrasi taşıyan lider ülkesi, artık insanlığa fatura ödetemeyecek hale geldi.
Çünkü yalancı!
Çünkü çıkarcı!
Ve çünkü demokrasi sahtekârı olduğu ortaya çıktı.
Trump, sadece Amerikan halkına değil, bütün dünyaya asıl gerçeği göstermiş oldu.
Yönettiği darbeler, çıkardığı iç savaşlar, yürüttüğü uluslararası siyaset ve bütün bunların toplumlara yansıyan acı faturası ortadadır.
Sadece Türkiye'ye verdiği zararın haddi hesabı yok.
PKK'nın şehit ettiği tüm asker ve sivil ABD'nin ürettiği silahlı terör örgütü eliyle yapılmadı mı?
Suriye neden bu halde?
Irak'ta kaç milyon insan öldü ya da öldürüldü?
ABD, birçok ülke halkı için daima "ikiyüzlü müttefik" olarak anılacaktır. Çünkü öyledir. Demokrasi, asla ABD'nin gerçek amacı olmamıştır.
Gelinen noktada bu sahte demokratlar yine Demokrat Parti aracılığı ile kendi kendini can evinden, Kongre'den vurmuştur. Böylece soğuk savaşın ikinci tarafında yıkım başlamış olduğu görülüyor. 1991'de Rusya'nın Sovyetleri, 2021'in ilk günlerinde ABD'nin demokrasisinin fiyaskosu çöküş süreci başlamış oluyor. Trump, insanlığı kıscaka alan küresel gücün kendi içinden yıkımını temsil ediyor.
Tıpkı Doğu Almanya'daki duvarın yıkılması gibi. Elbette ABD duvar kadar hızlı yıkılmayacak. Ancak, "Amerikan yüzyılı" buradan başlayarak çökecek.
Trump 'Küresel'e dokundu.
