Tevrat’ın buyruğu mu?
İsrail yönetimi, Filistinlileri tavuk boğazlar gibi katlediyor, dünya sessiz. Arap ülkelerinin aşağılık diktatörleri ses etseler ABD koltuklarını sallayacak. Filistin’in diğer bölümü Batı Şeria’da bir ara üçüncü intifadanın ayak sesleri duyuldu, onbinler Kudüs’e yürüdüler, sonrası yok. HAMAS korkunç bir taktik hata işliyor. İnsanların ölümünden İsrail kadar sorumlu ama HAMAS’ı doğuran sebepler hiç düşünülmüyor.ABD yönetiminde asıl söz sahibi Yahudiler. Amerikan Yahudi Kongresi Başkanı Jack Rosen çok pişkin, İsrail yönetimininin acımasızlığını haklı görüyor. Amerikan Yahudi Kongresi, Recep T. Erdoğan’a, İsrail’in çıkarlarını gözeteceğini umarak “Cesaret Ödülü” vermişti, şimdi R. T. Erdoğan o ödülü iade ediyor. ABD’nin arka plandaki başkanı Jack Rosen’e, “İsrail’in tepkisini aşırı bulmuyor musunuz?” diye soruluyor. “Başkan”ın verdiği cevap insanın kanını donduruyor:
“... Gazze operasyonuna neden olan olaylara bakarsanız, 3 genç öldürüldü; roket ve havan topları Tel Aviv şehrinin merkezine atıldı, roketler anaokulunun bahçesine atıldı ki teröristlerin İsrail’in içine geldiğini ve saldırdığını gösterdi. Operasyon bunlara yanıttı ve terörizmle hep mücadele eden Amerikalılar, bunu anlıyor. ABD, İsrail’in tepkisini anlıyor. Kimse çözümü konuşmuyor, İsrail ne yapmalıydı? Bu temel soru. Eğer roketler Ankara’ya gelirse ve sizin çocuklarınız hedef alınır ve öldürülürse, ABD, buna tepki verdiği için Türkiye’yi de destekleyecektir.” (Duygu Güvenç, Cumhuriyet, 31 Temmuz 2014).
Terörle mücadele akıllıca yönetilmezse, “terörist” dediklerininiz daha büyür, daha cesaretlenir.Adı üstünde terörist, hedef gözetmez, ama bir “devlet” milletlerarası bütün kurallara uymak zorundadır. Sen nasıl topyekûn halkı katledersin!
İsrail yönetiminin neden “soykırım” uyguladığını düşündünüz mü? Neden çok az kişi dışında Yahudiler içinde bile soykırıma sessiz kalınıyor? Yukarıda Yahudi Kongresi Başkanı Jack Rosen’in sözlerini okudunuz.Yahudiler gerçekten inandıkları dinin gereğini mi yerine getiriyorlar?
Dr. Ahmet Susa’nın “Tarihte Araplar ve Yahudiler” kitabını okumanın tam zamanı. (Arapçadan çeviren: D. Ahsen Batur, Selenge Yay., 0212 514 45 73).
Dr. Ahmet Susa “Tevrat yazmalarını gözden geçiren kişinin en tuhafına gidecek konu, çocukların, kadınların, yaşlıların ve hatta hayvanların öldürülmesini emreden buyruklardır.” diyor (s. 211) ve Musevîlerin Filistin halkıyla girdikleri savaşta uymak zorunda oldukları “direktifler”i Tevrat’tan aktarıyor:
“Tanrınız Rab kenti elinize teslim edince, orada yaşayan bü-tün erkekleri kılıçtan geçirin. Kadınları, çocukları, hayvanları ve kentteki her şeyi yağmalayabilirsiniz ... Ancak, Tanrınız Rabbin miras olarak size vereceği bu halkların kentlerinde soluk alan hiçbir canlıyı yaşatmayacaksınız. Tanrınız Rabbin size buyurduğu gibi onları, Hatti, Amor, Kenan, Periz, Hiv ve Yebus halklarını tümüyle yok edeceksiniz (Yasanın Tekrarı, 20; 10-17)”.
Ariel Şaron’un oğlu Gilad, anlaşılan mevcut Tevrat’a dayanarak konuşmuş,“Gazze’yi dümdüz etmeliyiz” demişti.
İsrail Elçiliği veya Hahambaşılık “Hayır, siz yanlış biliyorsunuz” derse köşem açıktır.